Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır. Sûrede başlıca Hz. Mûsâ’nın çocukluğunu, peygamber oluşunu, Musevîleri Mısır’dan çıkarmasını ve Firavun ile ordusunun boğulmasını kapsayan süreç anlatılmaktadır. Ayrıca küfre saplanıp maddî servet ve kudrete bel bağlamanın kötü akıbetini vurgulamak üzere Kârûn kıssasına yer verilmektedir.
3.
Sana Musa ile Firavun’un haberlerini, dosdoğru naklediyoruz ki, mü’minler istifade etsinler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Şüphesiz ki Firavun, Mısır topraklarında kendisini büyüklük duygusuna kaptırmış ve ülke halkını sınıflara ayırmıştı, öyle ki onlardan bir kısmını, hor ve güçsüz buluyor ve bunun için de erkek çocuklarını öldürüyor, kadınlarını sağ bırakıyordu. Çünkü gerçekten de o, yeryüzünde bozgunculuk yapmak isteyenlerdendi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Biz ise, yeryüzünde güçsüz hale düşürülenlere lütuf ve rahmetimizle yardımda bulunmayı ve onların dinde öncüler olmalarını sağlayıp, Firavun ve yandaşlarına varis kılalım istedik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
İstiyorduk ki, onları yeryüzünde yerleştirip, kuvvetlendirelim ve Firavun’la, Hâmân’ı ve ordularını, İsrailoğulları eliyle korktukları şeye uğratalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Ve bunun içindir ki, Musa doğduğu zaman annesine, O’nu bir süre emzir diye ilham ettik, ama O’nun başına birşey gelmesinden korktuğun zaman, O’nu nehre bırak ve O’nun için korkma üzülme; çünkü biz O’nu, sana geri döndüreceğiz ve O’nu peygamberlerden kılacağız diye ilhamda bulunduk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Firavun’un taraftarları O’nu suya atılmış sahipsiz bir çocuk olarak bulup, güya kurtardılar, ama ileride kendileri için bir düşman ve üzüntü olacağının farkında değillerdi. Bu çocuğu alıp saraya koymalarında, Firavun, Hâmân ve orduları yanlış hareket etmekteydiler, veya Firavun, Haman ve yandaşları, gerçekten günaha batıp giden kimselerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
"Bu çocuk hem benim, hem de senin için neşe kaynağı olabilir" dedi. "O’nu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, yahut O’nu evlat edinebiliriz!" ve tabii ki bunları konuşurken, olacak olanlardan haberleri yoktu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Bu arada Musa’nın annesi, yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti, öyle ki Allah’ın vaadine inananlardan olması için, kalbini güçlendirip yatıştırmasaydık, az daha saraya alınan O çocuğun, kendi evladı olduğunu açığa vuracaktı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
"O’nu izle" dedi ve ablası da, Firavun yandaşlarından kimseye farkettirmeden, O’nu uzaktan gözetledi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
"Size O’nun bakımını, sizin adınıza üzerine alabilecek ve O’nu güzelce eğitip yetiştirecek bir aileyi, göstereyim mi?" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
İşte böylece, O’nu annesine kavuşturduk ki, gözü gönlü aydınlansın, artık üzülmesin ve insanlardan çoğu bu gerçeği bilmeseler bile, O Allah’ın verdiği sözün, mutlaka gerçekleşeceğini bilsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Derken Musa, ergenlik çağına ulaşıp zihnen iyice olgunlaşınca, kendisine doğruyla eğriyi birbirinden ayırmaya yarayan, güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik. İyi işler işleyenleri, biz böylece mükafatlandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
"Bu düpedüz şeytanın işindendir!" dedi. Doğrusu o gözle görülse de görülmese de insanı yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Ve "Ey Rabbim!" diye dua etti. "Ben kendime yazık ettim! Beni bağışla." Ve Allah da O’nu bağışladı. Çünkü O çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
"Ey Rabbim!" dedi. "Bana bahşettiğin nimetler hakkı için, bir daha asla suçlulara arka çıkmayacağım!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
"Ey Musa!" dedi. "Dün öldürdüğün adam gibi, beni de mi öldürmek istiyorsun? Galiba sen, ülkenin başına zorba olmak istiyorsun da, arabuluculardan olmak istemiyorsun."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Tam o sırada, şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi. "Ülkenin ileri gelenleri, seni öldürmek üzere hakkında görüşme yapıyorlar; hemen buradan çık git, ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Bunun üzerine Musa, korku içinde çevresine bakınarak ve "Ey Rabbim! Yaradılış gayesi dışında yaşayan bu topluma karşı beni koru" diye dua ederek oradan çıkıp uzaklaştı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
"Derdiniz nedir?" diye sordu. "Bu çobanlar, işlerini bitirip uzaklaşmadıkça, biz hayvanlarımızı sulayamıyoruz; çünkü biz kadınız, bu işleri görecek başka kimsemiz yok, babamız da pek yaşlı" diye cevap verdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
"Ey Rabbim! Bana bahşedeceğin her hayıra, öylesine muhtacım ki!" diye niyazda bulundu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
"Babacığım," dedi. "O’nu ücretli olarak yanında tut; çünkü ücretli olarak yanında tutabileceğin en güçlü ve en güvenilir kişi bu olacak."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
"Bak," dedi. "Seni sekiz yıl yanımda çalışmana karşılık, bu iki kızımdan biri ile evlendirmek istiyorum. Bu süreyi on yıla tamamlarsan, artık bu senin bileceğin bir iş, sana fazladan yük yüklemek istemem. İnşaallah beni, dürüst davranan biri olarak bulacaksın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
"Bu, seninle benim aramda bir sözleşme olsun" dedi. Artık hangi süreyi doldurursam doldurayım, herhangi bir güçlük çıkarılmasın. Bu söylediklerimize Allah da şahit olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
"Siz durun," dedi. "Ben orada bir ateş gördüm, size oradan belki bir haber, yahut en azından ısınmanız için bir kor parçası getiririm."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
"Ey Musa!" dedi. "Geri dön, yaklaş, korkma! Çünkü sen, bu dünyada da, öte dünyada da güvenlik içinde olan kimselerdensin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Ve şimdi elini koynuna sok, lekesiz olarak bembeyaz, pırıl pırıl çıksın ve korkudan kanat gibi açılan, ellerini birbirine kavuştur yani kendini toparla. Bu iki şey, yani asâ ve beyazlaşan el, senin Rabbin tarafından, Firavun ve seçkinler çevresine gönderilen bir elçi olduğunu gösteren alametlerdendir. Çünkü onlar, yoldan çıkmış bir topluluktur."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
"Ey Rabbim!" dedi. "Ben onlardan birini öldürdüm ve bu yüzden onların da beni öldürmelerinden korkuyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Ayrıca kardeşim Harun’un konuşma tarzı, benimkinden daha düzgündür; öyleyse benim söylediklerimi doğrulayan bir yardımcı olarak, O’nu da benimle birlikte gönder. Çünkü gerçek şu ki, beni yalanlayacaklarından korkuyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
"Seni kardeşinle destekleyip, kuvvetlendireceğiz ve size öyle bir yetki vereceğiz ki, ayetlerimiz sayesinde ikinize asla dokunamayacaklar. Siz ve size uyanlar daima üstün geleceksiniz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
"Bu uydurulmuş parlak bir büyüden başka birşey değil; biz atalarımızdan böyle birşey işitmemiştik!" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
"Rabbim, kimin kendisinden bir hidayetle geldiğini ve bu dünya yurdunun sonucunun, kime ait olacağını daha iyi bilmektedir. Gerçek şu ki, yaratılış gayesi dışına çıkanlar, asla kurtuluşa ve esenliğe erişemezler."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
"Ey ileri gelenler!" dedi. "Ben sizin için, benden başka ilah tanımıyorum. Bunun içindir ki, ey Hâmân! Benim için bir tuğla ocağını tutuştur ve bana öyle yüksek bir kule yap ki, çıkıp Musa’nın şu tanrısını bir göreyim. Çünkü ben, Musa’yı yalancılardan sanıyorum."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İşte böylece Firavun da, askerleri de yeryüzünde haksızlıkla büyüklük tasladılar ve zannettiler ki, bize hiç döndürülmeyecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Biz onu da, askerlerini de yakalayıp Kızıldeniz’e döktük. Yaratılış gayesi dışında yaşayanların sonu, nasıl oldu baksana!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Biz onları tuttukları yol gereği, cehennem ateşine davet eden liderler kıldık ve kıyamet gününde de, böylelerine asla yardım edilmeyecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Çünkü biz, bu dünyada onların arkalarına lanet taktık, daima lanetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de, suratları çirkinleştirilerek, yani gözleri gömgök, yüzleri kapkara iyice küçük düşmüş, bayağılaşmış kişiler olacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Ve gerçek şu ki, daha önceki günahkar nesilleri ortadan kaldırdıktan sonra, Musa’ya insanların kalp ve vicdanlarını açıp aydınlatacak, hidayet rehberi ve rahmet olarak kitabı, yani Tevrat’ı verdik ki, böylece düşünüp öğüt alırlar diye.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Ey Muhammed! Biz Musa’ya vahyimizi bildirirken, sen Tûr’un batı yamacında olmadığın gibi o hadiseyi görenlerden de değildin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Bilakis biz, o zamandan, senin zamanına kadar nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da, ayetlerimizi onlardan okuyarak, öğrenmiş de değilsin. Ancak bu bilgileri sana gönderen de biziz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Evet biz Musa’ya seslendiğimiz zaman, sen Sînâ Dağı’nın yamacında da değildin. Fakat sen de, öteki elçiler gibi, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarasın diye, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin. Ola ki düşünüp öğüt alırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
"Ey Rabbimiz! bize bir elçi göndersen de, ayetlerine uyup mü’minlerden olsaydık" diyecek olmasalardı, seni göndermezdik. Bu bahanelere fırsat vermemek için seni gönderdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
"Musa’ya verilenlerin bir benzeri buna da verilmeli değil miydi" dediler. İyi ama daha önce Musa’ya verilen gerçekleri de örtbas etmemişler miydi? "Bunlar, yani Musa ve Muhammed, birbirine yardım eden iki büyücüdür veya Tevrat ve Kur’ân birbirini destekleyen iki büyü kitabıdır. Biz de onların hiç birini tanımıyoruz" demişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
"Eğer doğru sözlüler iseniz, Allah tarafından bu ikisinden, daha doğru yola iletici bir kitap getirin de, ben ona uyayım!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Ve eğer senin bu çağrına da karşılık veremiyorlarsa bil ki onlar, sadece arzu ve heveslerine uyarlar. Allah’tan doğruyu gösterir bir belge olmaksızın, sadece kendi arzu ve hevesine uyan kimseden, daha sapık ve şaşkın kim olabilir. Şüphesiz ki Allah, yaratılış gayesi dışına çıkanları doğru yola iletmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Gerçek şu ki, biz vahyimizi onlara birbiri ardınca, aralıksız göndermişizdir. Belki düşünüp, öğüt alırlar diye.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Bu Kur’ân’dan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de, yine bu Kur’ân’a inanmaktadırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Bu kimseler, değişmeyen gerçek kendilerine okununca derler ki; "Biz buna inandık! Çünkü bu Rabbimizden bize ulaşan tek gerçek. Biz ondan önce de hakka teslim olmuştuk yani müslümanlardan idik" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Her türlü güçlüklere göğüs germelerine, kötülüğü iyilikle savmalarına, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, başkaları için harcamalarına karşılık, kendilerine iki kat mükafat verecek olduğumuz kimseler, işte bunlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Onlar ki, boş ve anlamsız söz işittikleri zaman, ondan hemen yüz çevirip, bizim işlediklerimizin hesabı bize, sizin yapıp ettiklerinizin cezası da size ait derler. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri arkadaş edinmek istemeyiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Gerçek şu ki, sen her sevdiğini, doğru yola yöneltemezsin. Fakat Allah’tır yönelmek isteyeni, dilediği şekilde doğru yola yönelten ve yine O’dur doğru yola erişecekleri daha iyi bilen.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
"Seninle beraber doğru yolu tutacak olsak, bizi ülkemizden koparıp atarlar" diyorlar. Oysa biz onları, katımızdan rızık olarak, her türlü ürünün getirilip toplandığı mukaddes Harem’de yerleştirmedik mi? Ne var ki, çokları bunun farkında değil.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Oysa biz, varlık ve konfordan dolayı azgınlaşan nice toplumları yok etmişizdir. İşte gözler önünde, onların yaşadıkları yerler, pek azı dışında onlardan sonra oralarda kimse yerleşmemiştir. Onlara hep biz varis olduk, hepsi bize kaldı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Bununla birlikte yine de senin Rabbin, hiçbir toplumu kendi içlerinden onlara mesajlarımızı okuyup, açıklayacak bir elçi göndermedikçe yok etmez; ve yine hiçbir toplumu kendi aralarında haksızlık yapmayı, yol olarak benimsemedikçe, yok etmiş değiliz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Size verilen herşey dünya hayatının geçimi ve süsüdür. Allah katındaki ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. Buna rağmen hâlâ, aklınızı kullanmayacak mısınız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Öyleyse kendisine güzel bir söz verdiğimiz ve o söz verilene kavuşacak olan kimse; sırf kendisine dünya hayatının geçici zevkini yaşattığımız ve sonra kıyamet günü hesap ve azap için getirilen kimseler gibi midir?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
"Ey Rabbimiz!" diyecekler. "Bunlar bizim azdırdığımız kimselerdir, evet biz kendimiz azdığımız gibi, onları da azdırdık. Onların yaptıklarından uzak olduğumuzu, bu hususta bizim suçumuzun olmadığını sana arzederiz. Zaten onlar, bize tapmıyorlardı, kendi arzu ve heveslerine tapıyorlardı" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
"Çağırın bakalım, tanrısal nitelikler yakıştırarak, Allah’a ortak koştuğunuz varlıkları, ya da güçleri." Ve onlar da bu sözü geçen varlık ve güçleri yardıma çağıracaklar, fakat onlar cevap veremezler ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında. Böyle umutsuz ve çaresiz duruma düşeceklerine, vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
O gün onlara, bütün bahane kapıları kapanacak ve birbirlerine de, herhangi birşey soramayacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Ama buna karşılık pişman olup, doğru yola dönen ve dolayısıyla inanıp, doğru dürüst davranışlar ortaya koyan kişiye gelince, böyle biri kurtuluşa erenlerden olabilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Rabbin dilediğini yaratır ve insanlar için dilediği şeyleri ve kimseleri de seçer. Seçmek onların hakkı değildir. Sınırsız kudret ve yüceliğiyle Allah, onların tanrısal nitelikler yakıştırarak, ortak koştukları herşeyin ve herkesin mutlak olarak üstünde ve yüceler yücesidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
O, kendisinden başka gerçek ilah olmayan Allah’tır. Bu dünyada da, öteki dünyada da tüm gerçek övgüler O’na yaraşır, egemenlik her zaman ve her yerde O’na aittir. Çünkü hepiniz, eninde sonunda O’nun huzuruna döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
"Hiç düşündünüz mü; Allah geceyi üzerinizde, kıyamet gününe kadar sürekli kılacak olsa, söyleyin Allah dışında, size ışık getirebilecek başka bir ilah var mı? O halde, artık gerçeğin sesine kulak vermeyecek misiniz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
"Hiç düşündünüz mü; Allah gündüzü üzerinize, kıyamet gününe kadar sürekli kılacak olsa, söyleyin Allah dışında içinde dinlenip rahat edeceğiniz geceyi, size geri getirecek başka bir ilah mı var? Peki artık gerçeği görmeyecek misiniz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Geceyi ve gündüzü, birinde dinlenmeniz ve diğerinde onun nimetlerini aramanız için düzenlemesi O’nun rahmetindendir. Belki şükredersiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
Evet o gün onlara seslenip; "Bana ortak olduğunu düşündüğünüz varlıklar, ya da güçler neredeler?" diye sorulacak.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Ve bu soru cevapsız kalacak, çünkü biz o sırada, her ümmetten birini şahit olarak çekip çıkarırız da, inkâr ettiklerinize dair delilinizi getirin deriz. Onlar o zaman gerçeğin Allah’a ait olduğunu bilip anlarlar ve uydurageldikleri düzmece ilahların hepsi de, gözlerinden kaybolup gider.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Şimdi hesap gününde, bu duruma düşmek istemeyenler bilsinler ki, şu ünlü Kârûn da Musa’nın kavmindendi. Zenginliğiyle böbürlenerek toplumuna karşı şımardı da şımardı. Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını taşımak bile bir topluluğa zor gelirdi. Toplumu ona demişti ki, servetinden dolayı böyle şımarma, Allah şımarıkları sevmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Öyleyse Allah’ın sana verdiklerinden yararlanarak, yalnızca ahiret yurdunda iyi bir yer tutmanın yolunu ara; bunu kazanmak için dünyada yapman gerekenleri de unutma ve Allah sana nasıl iyilikte bulunduysa, sen de başkalarına öyle iyilikte bulun; yeryüzünde bozgunculuk etmeyi isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
"Bu servet, bendeki bilgi sayesinde bana verildi" dedi. Oysa Allah’ın ondan önceki kuşaklardan, ondan daha güçlü ve ondan daha fazla servet toplamış nicelerini, kibirleri yüzünden yok ettiğini bilmiyor muydu sanki? Ama şu bir gerçektir ki; Allah her suçlunun günahını bilir. Böyle azgın suçlular, günahlarından dolayı sorguya çekilmezler, suçluların suçlarını bile sormaya hacet yoktur zaten.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
"Ne olurdu bize de, Karun’a verilenin bir benzeri verilseydi. Şüphe yok ki, o ne zengin, ne büyük devlet sahibi!" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
"Yazıklar olsun size, iman edip doğru dürüst işler yapanlar için, Allah’ın mükafatı daha hayırlıdır. Bu mükafata da, ancak her türlü güçlüklere göğüs gerebilenler kavuşabilir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Ve sonunda Kârûn’u da, sarayını da yerin dibine geçirdik. O’na Allah’a karşı yardım edecek bir kimse bulunmadı. Kendisinin de, kendisine bir yardımı dokunamadı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
"Vah bize!" dediler. "Demek ki, kullarından dilediğine rızkı geniş tutan, dilediğine de, kısıp daraltarak veren Allah’mış. Ya Allah bize lutfetmemiş olsaydı, hiç şüphe yok ki, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vah vah, Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenler, muratlarına eremezlermiş!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Ama ahiret yurduna gelince, biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere ayırmış bulunuyoruz. Çünkü sonuç, yolunu Allah’ın kitabıyla bulanlarındır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Kim ki, Allah’ın huzuruna iyilik yaparak çıkarsa, daha iyisini, daha üstününü bulacaktır. Ve her kim ki, kötülük yaparak çıkarsa bilsin ki, kötülük yapanlar, yalnızca yaptıklarının karşılığını görecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Kimin doğru yolda yürüdüğünü ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu, en iyi bilen Rabbimdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Sen, sana bu kitabın vahyedileceğini ummuyordun, ama bu ancak Rabbinden bir rahmet olarak sana verilmiştir. O halde, sakın Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlere arka çıkma, destekçi olma.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Allah’ın ayetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni o ayetlerden çevirmesinler. Ve sen insanları Rabbinin yoluna çağırmaya devam et. Ve sakın Allah’tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yakıştıran kimselerden olma.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Yani Allah’la beraber tutup, başka bir ilaha yalvarmaya kalkma! Çünkü O’ndan başka gerçek ilah yok. O’ndan başka herşey fanidir, yok olmaya mahkumdur. Her türlü yetki ve egemenlik sadece O’nundur. Ve hepiniz O’na döneceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster