Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Gülüyorsunuz ve (fakat) ağlamıyorsunuz.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(59-61) Şimdi siz bu söze (Kur`an`a) mı şaşırıyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Gaflet içinde eğlenip duruyorsunuz!
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!
Edip YükselEdip Yüksel:
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onu dinlerken ağlayacağınıza gülüyorsunuz, öyle mi?.
Gültekin OnanGültekin Onan:
(Alayla) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Ve (istihza ederek) gülüyorsunuz, (günâhlarınıza) ağlamıyorsunuz?
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(59-60) Şimdi (siz) bu sözden mi (Kur`ân`dan mı) şaşıyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Ağlamanız gerekirken gülüyorsunuz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve siz gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
(Alaylı) Gülüyorsunuz ve ağlamıyorsunuz?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ağlayacağınıza gülüyorsunuz;
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ve dahi ağlanacak halinize gülüyorsunuz?
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(59-60) Şimdi siz bu kelâmdan mı teaccüb ediyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Gülüyorsunuz. . . Ağlamıyorsunuz!
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onu dinlerken ağlayacağınıza gülüyorsunuz, öyle mi?.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, oyalanıyorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?