Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Ve siz gaflet içinde diretiyorsunuz.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(59-61) Şimdi siz bu söze (Kur`an`a) mı şaşırıyorsunuz? Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz! Gaflet içinde eğlenip duruyorsunuz!
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(59-61) Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız!
Edip YükselEdip Yüksel:
Ve aylak aylak oyalanıyorsunuz?
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Ve siz mi kafa tutuyorsunuz ey gafiller?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Gaflet içinde yüzüyorsunuz, değil mi?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Ve şuursuzca baş kaldırıyorsunuz.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Ve şuursuzca baş kaldırıyorsunuz.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Siz gafil ve oyuna meclûb (adam) larsınız.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Hem siz (gafillik edip) oyalananlarsınız.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Ve siz, habersiz oyalanmaktasınız.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Siz uyarılara karşı duyarsız davranıyorsunuz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve siz, gafletle eğlenceye dalanlarsınız.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve eğlenip duruyorsunuz?
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Üstelik bir de kafa tutuyorsunuz?
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Gaflet içinde yüzüyorsunuz, değil mi?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(59-62) Şimdi siz bu söze mi şaşırıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz, ama ağlamıyorsunuz. Üstelik kafa tutuyor, oyalanıyorsunuz. Haydi artık (bırakın bu gafleti de) Allah’a secde ve ibadet edin!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Ve siz baş kaldırıyorsunuz?