وَقَدْ كَفَرُوا بِهِ مِنْ قَبْلُ ۖ وَيَقْذِفُونَ بِالْغَيْبِ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ
Ve kad keferu bihı min kabl ve yakzifune bil ğaybi mim mekanim beıyd
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَقَدْ
ve ḳad
oysa andolsun
كَفَرُوا
keferū
inkar etmişlerdi
وَيَقْذِفُونَ
ve yeḳƶifūne
ve atıyorlardı
بِالْغَيْبِ
bil-ğaybi
görülmeyene
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Ve gerçekten de önce ona kâfir olmuşlardı ve uzak bir yerdeyken gizli şeye dâir dillerine geleni söylüyorlardı.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Halbuki daha önce, dünyada Allah’ı, peygamberi, kitabı inkâr etmişlerdi, insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere yani cennet, cehennem, mahşer ve hesaba dil uzatıyorlardı.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Daha önce o hakikati inkâr etmişlerdi! Hakikatten uzak olarak, gaybları hakkında ileri geri atıp tutuyorlardı.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Halbuki daha önce (dünyada) O’nu= Hz. Peygamberi inkâr etmişlerdi; ve bilmedikleri şeye haktan uzak olarak lâf atıp duruyorlardı; (Peygamber için sihirbazdır, şairdir, kâhindir diyorlardı).
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Onlar, bu duruma düşmeden önce inkâr etmişler, bilmeden uzaktan taş atmışlardı.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Oysa onu daha once inkar etmisler, uzak bir yer olan dunyadan gorunmeyene dil uzatmislardi.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Halbuki daha önce onu inkâr etmişler, uzak yerden gaybe taş atmışlar (bilmedikleri şeye dil uzatmışlardı.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Hâlbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi. O zaman insan kavrayışının ötesindeki (ahiret) hakkında uzaktan laf atıp tutuyorlardı.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Halbuki daha önce onu yalanlamışlardı. Bilgileri olmayan konularda uzaktan atıp tutuyorlardı.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Halbuki daha önce (dünyada) O’nu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden gayba taş atıyorlardı.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Vaktiyle onu inkâr etmişlerdi, o zaman uzaktan karanlığa taş atıyorlardı.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Oysa daha önce ona küfretmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Halbuki daha önce onu (hakkı) inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Halbuki daha evvel ona küfretmişlerdi. Uzak bir yerden gaybe atıb tutuyorlardı.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Hâlbuki daha önce onu gerçekten inkâr etmişlerdi. Ve uzak bir yerden gayba (taş)atıyor (bilmeden ileri geri konuşuyor)lardı.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Halbuki daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Halbuki daha önceden Allah’ı inkar edip, hiçbir bilgileri olmadığı halde, gayb (dirilme ve hesap günü) hakkında yalanlamalarda bulunuyorlardı.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden (dalâletten) gayba (lâf) atıyorlardı.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; onlar uzak bir yerden (dünyadan) gayb (ahiret) hakkında atıp tutuyorlardı (yalanlıyorlardı).
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Halbuki önceleri hakikati inkara kalkışmışlar ve insan kavrayışının ötesindeki bazı şeylere uzaktan dil uzatmışlardı.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Oysa ki onlar daha önceden inkar etmişler ve (dünya gibi) uzak bir noktadan (ahiret gibi) idraki aşan bir gerçeğe dil uzatmışlardı.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Halbuki, O’nu evvelce inkar etmişlerdi ve gayba uzak bir yerden taş atıyorlardı.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayb hakkında atıp tutuyorlardı.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Halbuki, daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak bir yerden gayba taş atıp duruyorlardı.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Vaktiyle onu inkâr etmişlerdi, o zaman uzaktan karanlığa taş atıyorlardı.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Halbuki daha önce onu inkâr etmişlerdi ve uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı!
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi. Uzak yerden görülmeyene taş atıyorlardı.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi. Uzak bir yerden atıp tutuyorlardı.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Oysa daha önce onu inkâr etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı).
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Daha önce inkâr etmişlerdi onu. Gayba taş atıp duruyorlardı o uzak yerden.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
Seeing that they did reject Faith (entirely) before, and that they (continually) cast (slanders) on the unseen from a position far off?
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.