Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Şüphe yok ki biz, akıl edesiniz, anlayasınız diye Kur’ân’ı Arap diliyle meydana getirdik.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
O’nu düşünüp kavrayabilmeniz için, Arapça bir kitap olarak indirdik.
Adem UğurAdem Uğur:
Biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur’an kıldık.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Kesinlikle biz Onu Arapça bir Kur’ân olarak meydana getirdik, tâ ki (anlayıp) aklınızı kullanarak (değerlendiresiniz)!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Olur ki akıl edersiniz diye onu Arapça bir Kur’an kıldık.
Ali BulaçAli Bulaç:
Gerçekten Biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur’an kıldık.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Biz onu, anlayasınız diye, Arabca bir Kur’an yaptık.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Biz, anlayasınız diye onu Arapça bir Kur`ân yaptık.
Bekir SadakBekir Sadak:
(2-3) Apacik Kitap’a and olsun ki, akledesiniz diye Kuran’i arapca okunan bir Kitap kilmisizdir.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Biz, aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur’ân indirdik.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(2-3) (Gerçekleri) apaçık (gösteren) Kitab`a andolsun ki, aklınızı kullanarak iyice anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur`an yaptık.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(2-3) Apaçık Kitab’a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(2-3) Apaçık Kitab’a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur’an kıldık.
Edip YükselEdip Yüksel:
Anlamanız için onu kusursuz bir dile sahip bir Kuran yaptık.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
(2-3) Apaçık kitaba andolsun ki biz onu iyice anlayasınız diye Arapça bir Kur’an yaptık.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur’an yaptık.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Gerçekten biz onu Arapça bir Kuran kıldık ki akledesiniz.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Gerçekten Biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur’an kıldık.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Hakıykat biz onu, (Onun manâlarını) anlayasınız diye, Arabca bir Kur’an yapdık.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(2-3) Apaçık beyân eden Kitâb`a and olsun ki, şübhesiz biz, (anlayıp) akıl erdiresiniz diye onu Arabca bir Kur`ân kıldık.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Düşünüp anlayasınız diye gerçekten Biz, onu arabça bir Kur’an kılmışızdır
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Biz o kitabı Arapça bir Kur’an olarak indirdik. Umulur ki akledersiniz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, O’nu Arapça Kur’ân kıldık. Umulur ki böylece akıl edersiniz.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Gerçekten biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur’an kıldık.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Onu, düşünüp kavrayabilmeniz için Arapça bir hitabe yaptık.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ki zaten Biz, onu anlayabilesiniz diye Arapça bir hitap kıldık.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak Biz onu bir Arapça Kur’an kıldık, umulur ki, siz akıl erdirirsiniz.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Muhakkak ki biz onu düşünüp anlayasınız diye Arapça bir Kur’an kılmışızdır.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Biz onu, Arapça (anladıkları dilde) bir Kur’an kıldık/yaptık. Aklınızı kullanasınız diye!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur’an yaptık.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Biz düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur’ân olarak indirdik.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Biz, düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur’ân yaptık.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Biz onu anlayasınız diye Arapça okuma/Kur’an kıldık.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Gerçekten biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur’an kıldık.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an yaptık.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
We have made it a Qur´an in Arabic, that ye may be able to understand (and learn wisdom).