وَلَقَدْ أَنْذَرَهُمْ بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ
Ve le kad enzerahum batşetena fe temarav bin nuzur
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
وَلَقَدْ
veleḳad
ve andolsun
أَنْذَرَهُمْ
enƶerahum
onları uyarmıştı
بَطْشَتَنَا
beTşetenā
bizim yakalamamıza karşı
فَتَمَارَوْا
fetemārav
fakat kuşku duydular
بِالنُّذُرِ
bin-nuƶuri
uyarılara karşı
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Ve andolsun ki o, bizim helâkimizle korkutmuştu onları da onlar, bu korkutuşlardan şüpheye düşmüşlerdi.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Andolsun ki Lût onları, bizim şiddetli azabımızla uyardı, ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle baktılar.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Andolsun ki (Lût) onları şiddetle yakalamamız konusunda uyardı da, onlar uyarıcıları kuşkuyla karşıladılar!
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Andolsun ki (Lut) onları, bizim zorlu yakalamamıza karşı uyarmıştı. Ama onlar uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanladılar.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp-yalanlamakta direttiler.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
And olsun ki, Lût, azabımızla onları korkutmuştu; fakat o ihtarları, şübhelenerek inkâr ettiler;
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Andolsun ki, Lût, onları bu yakalayışımıza karşı uyardı. Onlar bu uyarıları şüphe ile karşıladılar.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Lut, and olsun ki, onlari Bizim yakalamamizla uyarmisti, ama onlar uyarmalari suphe ile karsiliyarak dinlemediler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Ve and olsun ki, Lût, onları bizim şiddetli tutup kahretmemize karşı uyardı; ama onlar, bu uyarılarda şüphe edip inâdlarını sürdürdüler.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Andolsun ki, (Lut) bizim cezalandırma gücümüz konusunda onları uyarmıştı, ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle bakmışlardı.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Onları bu yakalayışımıza karşı uyarmıştı; ancak onlar uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
(Lût), onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı. Fakat ikazlara karşı kuşku duydular,
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Lut onları bizim sillemiz konusunda uyarmıştı. Fakat, onlar bu uyarıları kuşku ile karşıladılar.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanlamakta direttiler.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşku ile karşılamışlardı.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki (Lût) onlara (kendilerini) azâb ile yakalayacağımızı da haber vermişdi. Fakat onlar bu korkutmaları şübhe ile tekzîb etdiler.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
And olsun ki (Lût) onları (azabla) yakalamamıza karşı korkutmuştu; fakat (onlar) o korkutmalara karşı şübheye düştüler.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Andolsun ki; onlara, azab ile yakalayacağımızı da haber vermişti. Ama onlar bu uyarıları kuşku ile karşılayarak yalanladılar.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Daha önce (yaptıkları kötülüklerden vazgeçmezlerse) azabımızla onları yakalayacağımızı elçiler duyurmuştu. Sonra uyarıldıkları şeyleri tartıştılar.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki, Lut (A.S), onları "şiddetli azabımızla yakalamamız" konusunda uyardı. Fakat onlar, bu uyarılardan şüphe ettiler.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Andolsun ki, (Lut) bizim cezalandırma gücümüz konusunda onları uyarmıştı, ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle bakmışlardı.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Aslında o, Bizim cezalandırma gücümüz konusunda onları uyarmıştı; ama onlar bu uyarılara hep şüpheyle baktılar,
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Doğrusu (Lut) Bizim kıskıvrak yakalama gücümüze karşı onları uyarmıştı; fakat onlar bu uyarılara hep kuşkuyla yaklaştılar.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Celâlim hakkı için onları satvetimizin şiddetiyle korkutmuş idi. Fakat onlar bu korkutuş ile şekk ve şüphede bulundular (onu tasdik etmediler).
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Lut andolsun ki bizim yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar bu uyarıları şüphe ile karşıladılar.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Oysa ant olsun, Bizim yakalamamıza karşı (Lut) onları uyarmıştı. Fakat uyarıları sürekli şüphe ile karşıladılar.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Lut onları bizim sillemiz konusunda uyarmıştı. Fakat, onlar bu uyarıları kuşku ile karşıladılar.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Lût onları Bizim yakalarından tutup azaba çarptıracağımızı söyleyerek tehdit etmişti. Ama onlar uyarmalara karşı şüpheye düştüler.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Lût, onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı, fakat uyarılara karşı kuşku duydular.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Lût, onları şiddetli azabımız hakkında uyarmıştı. Ama onlar, uyarıları şüphe ile karşıladılar.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Oysa andolsun, zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı. Fakat onlar, bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp yalanlamakta direttiler.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, Lût onları bizim yakalayışımız hakkında uyarmıştı da onlar, uyarılarla ilgili olarak kuşkulanıp çekişmişlerdi.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
And (Lut) did warn them of Our Punishment, but they disputed about the Warning.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.