Mekke döneminde inmiştir. 55 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “el-Kamer” kelimesinden almıştır. Kamer, ay demektir. Sûrede ana fikir olarak, Kur’an’ı yalanlayanlar, çeşitli azap ve helâk örnekleri de verilerek uyarılmaktadır.
3.
(Peygamberi) tekzîbetdiler. Hevâ (ve heves) lerine uydular. Halbuki (hayr-u şer) her iş bir gaayeye bağlıdır. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Andolsun ki onlara (kendilerini küfür ve inâddan şiddetle) vaz geçirecek nice mühim haberler gelmişdir. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Ki (her biri) gaayesine ermiş bir hikmet (ve ibret) dir. Fakat (onları) tehdîd eden (bütün bu haadise) ler asla fâide vermiyor. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
O halde (habîbim) onlardan yüz çevir. O da’vet edici nin (misli) görülmemiş, tanıtmamış bir şey’e da’vet edeceği gün. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
gözleri zelîl ve hakıyr (dönüş) olarak, (hepsi de) çıvgın (ve yaygın) çekirgeler gibi, kabirler (in) den çıkacaklar, Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
o da’vet ediciye (boyunlarını uzatıb) koşarak. (İçlerinden) kâfir olanlar (öyle) diyecek (ler): «Bu, çok sarp bir gün». Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Onlardan evvel Nuuh kavmi tekzîb etdi; onlar kulumuzu yalancı saymakda ısrar etdiler. «Mecnun» dediler. O, (da’vetden cebren) vaz geçirilmişdi. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Nihayet, o da Rabbine «Ben hakıykaten mağlûbum. Artık (benim) intikaam (ımı) sen al» diye düâ etdi. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Yeri de kaynaklar haalinde (tamamen) fışkırtdık da (Her iki) su (ezelde) takdîr edilmiş bir emr üzerinde birleşiverdi. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
ki (o gemi; hakkında) nankörlük edilmiş bulunan (o zât) e bir mükâfat olmak üzere, bizim gözlerimiz önünde akıb gidiyordu. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Andolsun ki biz bunu bir âyet olarak bırakmışızdır. O halde bir düşünüb ibret alan var mı? Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Andolsun ki biz Kur’ânı düşünmek için kolaylaşdırmışızdır. O halde bir düşünen var mı? Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Aad (kavmi, peygamberleri Hûd’ü) tekzîb etdi. İşte benim azabım (ve bundan evvel) tehdîdlerim nice imiş (düşünün). Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Çünkü biz (haklarında) uğursuz (ve uğursuzluğu) sürekli bir günde onların üstüne çok gürültülü fırtına gönderdik. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
(Öyle bir fırtına ki) insanları, sanki onlar köklerinden sökülmüş hurma kütükleri imiş gibi, ta temelinden kopar (ıb helake uğrat) ıyordu. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
«Biz (im cinsimiz) den bir tek insana, ona mı tâbi’ olacağız? Bu takdîrde biz muhakkak ki bir sapıklık ve delilik içinde (kalmış oluruz)», dediler. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Hakıykat, biz onlara, bir imtihaan olmak üzere, o dişi deveyi gönderenleriz. «Onları gözetle ve fezalarına) sabret». Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
«Bir de suyun her halde aralarında taksîmli olduğunu kendilerine haber ver. Her su nevbetinde (saahibi) haazır (bulunsun» dedik.) Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Çünkü biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de hayvan ağılına konan kuru çalı çırpı ve otlar gibi oluverdiler. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Andolsun ki biz Kur’ânı düşünmek için kolaylaşdırmışızdır. O halde bir düşünen var mı? Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Biz onlara taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik (helak etdik). Lûtun ailesi müstesna. Onları bir sehar vakti kurtardık. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Andolsun ki (Lût) onlara (kendilerini) azâb ile yakalayacağımızı da haber vermişdi. Fakat onlar bu korkutmaları şübhe ile tekzîb etdiler. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Andolsun ki onlar müsâfirlerine (bile) kötülük yapmayı kasd etmişlerdi. Biz de gözlerini silme kör ediverdik. «İşte, (dedik,) azabımı ve tehdîdlerimi (n akıbetini) tadın». Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Andolsun ki onlara bir sabah, (yakalarını) asla bırakmayacak olan bir azâb baskın yapdı. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Onlar bizim âyetlerimizin hepsini tekzîb etdiler. Biz de kendilerini çok kuvvetli, kudretli bir yakalayışla yakaladık. Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
(Ey Kureyş), sizin kâfirleriniz (bütün) bunlardan daha mı hayırlıdır? Yoksa (semavî) kitablarda sizin için bir berâet mi var? Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Yoksa onlar «Biz (peygamberlerden) intikaam olmıya muktedir bir cem’iyyet iz» mi diyorlar?. Mealleri KıyaslaSayfada Göster