İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Tadın, işte azabımı ve tehditlerimi.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Azabımı ve uyarılarımı tadın (dedik).
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Öyleyse inzarımı (uyarılarımı) ve azabımı tadın!
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Şimdi azabımı ve uyarıp korkutmamı tadın.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
"Uyarılarım gözardı edildiğinde başınıza gelen azabı tadın bakalım!"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
sonunda, uyarımın (dinlenilmemesi) halinde azabım nasıl olurmuş (gördüler).
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(39-40) «Artık azabımı ve tehditlerimi tadın!» (dedik). Kasem olsun ki, Biz Kur’an’ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin âkibetini tadın!
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Şimdi azabımı ve uyarılarımı/tehditlerimi tadın!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Haydi tadın Benim cezalandırmamı ve tehditlerimi!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
"Azâbımı ve uyarılarımı(n âkıbetini) tadın!"
Şaban PirişŞaban Piriş:
-Tadın azabımı ve tehdidimi!
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Şimdi azabımı ve uyarıp korkutmamı tadın.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Hadi, tadın azabımı ve uyarılarımı!