ع ذ ب (ǍƵB) kökü Kur'an'da 373 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Okunuşu
Anlamı
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azab vardır
وَالْعَذَابَ
vel’ǎƶābe
ve azab
وَيُعَذِّبُ
ve yuǎƶƶibu
azabeder
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azabı
فَأُعَذِّبُهُمْ
feuǎƶƶibuhum
onlara azabedeceğim
يُعَذِّبَهُمْ
yuǎƶƶibehum
onlara azab eder
وَيُعَذِّبُ
ve yuǎƶƶibu
ve azabeder
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
yapılan işkencenin
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azabın
بِعَذَابِكُمْ
biǎƶābikum
size azabetmeyi
فَيُعَذِّبُهُمْ
feyuǎƶƶibuhum
azabedecektir
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
يُعَذِّبُكُمْ
yuǎƶƶibukum
size azabediyor
وَيُعَذِّبُ
ve yuǎƶƶibu
ve azabeder
عَذَابِ
ǎƶābi
azabına karşılık
يُعَذِّبُ
yuǎƶƶibu
azabeder
أُعَذِّبُهُ
uǎƶƶibuhu
ona azab ederim
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
أُعَذِّبُهُ
uǎƶƶibuhu
azab etmediğim
تُعَذِّبْهُمْ
tuǎƶƶibhum
onlara azabedersen
وَعَذَابٌ
ve ǎƶābun
ve bir azab
وَعَذَابٌ
ve ǎƶābun
ve bir azab
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
عَذَابَ
ǎƶābe
azabın(ın inmesin)den
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
مُعَذِّبُهُمْ
muǎƶƶibuhum
azabedeceği
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azab ile
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azab
لِيُعَذِّبَهُمْ
liyuǎƶƶibehum
onlara azab edecek
مُعَذِّبَهُمْ
muǎƶƶibehum
onlara azab edecek
يُعَذِّبَهُمُ
yuǎƶƶibehumu
azabetmesin?
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azabı
يُعَذِّبْهُمُ
yuǎƶƶibhumu
onlara azabetsin
وَعَذَّبَ
ve ǎƶƶebe
ve azab etti
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azabı
يُعَذِّبْكُمْ
yuǎƶƶibkum
size azabeder
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azab
لِيُعَذِّبَهُمْ
liyuǎƶƶibehum
onlara azabetmeyi
نُعَذِّبْ
nuǎƶƶib
azab edeceğiz
يُعَذِّبْهُمُ
yuǎƶƶibhumu
onlara azabedecektir
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
يُعَذِّبَهُمْ
yuǎƶƶibehum
onlara azabetmeyi
سَنُعَذِّبُهُمْ
senuǎƶƶibuhum
onlara azabedeceğiz
يُعَذِّبُهُمْ
yuǎƶƶibuhum
onlara azabeder
وَعَذَابٌ
ve ǎƶābun
ve bir azap
عَذَابُهُ
ǎƶābuhu
O’nun azabı
عَذَابٍ
ǎƶābin
bir azaptan
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azaptan
وَلَعَذَابُ
veleǎƶābu
ve azabı ise
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
işkencenin
الْعَذَابُ
l-ǎƶābu
azabın
عَذَابِي
ǎƶābī
benim azabım
الْعَذَابُ
l-ǎƶābu
bir azabdır
الْعَذَابُ
l-ǎƶābu
azabın
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azaplarının
مُعَذِّبِينَ
muǎƶƶibīne
biz azab edecek
يُعَذِّبْكُمْ
yuǎƶƶibkum
size azabeder
عَذَابَهُ
ǎƶābehu
azabından
مُعَذِّبُوهَا
muǎƶƶibūhā
ona azab ederiz
الْعَذَابُ
l-ǎƶābu
azabın
الْعَذَابَ
l-ǎƶābe
azabını
تُعَذِّبَ
tuǎƶƶibe
azâb edersin
نُعَذِّبُهُ
nuǎƶƶibuhu
ona azab edeceğiz
فَيُعَذِّبُهُ
fe yuǎƶƶibuhu
O da ona azab edecektir
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
تُعَذِّبْهُمْ
tuǎƶƶibhum
onlara azab etme
الْعَذَابَ
l-ǎƶābe
azabın
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azab ile
وَلَعَذَابُ
veleǎƶābu
ve elbette azabı
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azab ile
بِالْعَذَابِ
bil-ǎƶābi
azabı
بِالْعَذَابِ
bil-ǎƶābi
azab ile
بِالْعَذَابِ
bil-ǎƶābi
azab ile
عَذَابَهُمَا
ǎƶābehumā
onlara yapılan azaba
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azab (vardır)
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azabın
عَذَابَهَا
ǎƶābehā
onun azabı
بِمُعَذَّبِينَ
bimuǎƶƶebīne
azaba uğratılacak
أَفَبِعَذَابِنَا
efebiǎƶābinā
bizim azabımızı mı?
الْمُعَذَّبِينَ
l-muǎƶƶebīne
azabedilenler-
لَأُعَذِّبَنَّهُ
leuǎƶƶibennehu
ona azabedeceğim
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
كَعَذَابِ
keǎƶābi
azabı gibi
يُعَذِّبُ
yuǎƶƶibu
azabeder
بِعَذَابِ
biǎƶābi
azabını
بِالْعَذَابِ
bil-ǎƶābi
azabı
بِالْعَذَابِ
bil-ǎƶābi
azabı
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azabı
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabdan
وَيُعَذِّبَ
ve yuǎƶƶibe
ve azabetsin
لِيُعَذِّبَ
liyuǎƶƶibe
azab etsin diye
بِمُعَذَّبِينَ
bimuǎƶƶebīne
azaba uğratılacak
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
عَذَابٍ
ǎƶābin
bir azabın
عَذَابِهَا
ǎƶābihā
onun azabı
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabda
بِمُعَذَّبِينَ
bimuǎƶƶebīne
azaba uğratılcak
أَفَبِعَذَابِنَا
efebiǎƶābinā
bizim azabımızı mı?
وَعَذَابٍ
ve ǎƶābin
ve azab
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabdan
وَلَعَذَابُ
veleǎƶābu
azabı ise
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabın
وَلَعَذَابُ
veleǎƶābu
azabı ise
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
azabda
بِالْعَذَابِ
bil-ǎƶābi
azab(lar) ile
عَذَابٌ
ǎƶābun
bir azabdır
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azab ile
عَذَابَ
ǎƶābe
bir azab ile
عَذَابَ
ǎƶābe
azabına uğramanızdan
وَيُعَذِّبَ
ve yuǎƶƶibe
ve azabetsin diye
وَيُعَذِّبُ
ve yuǎƶƶibu
ve azab eder
يُعَذِّبْكُمْ
yuǎƶƶibkum
size azabeder
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azapla
يُعَذِّبْهُ
yuǎƶƶibhu
onu azablandırır
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azaba
لَعَذَّبْنَا
leǎƶƶebnā
elbette azab ederdik
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azabla
الْعَذَابِ
l-ǎƶābi
bir azaba
الْعَذَابَ
l-ǎƶābe
azabdan
عَذَابِي
ǎƶābī
benim azabım
عَذَابِي
ǎƶābī
benim azabım
يُعَذِّبُنَا
yuǎƶƶibunā
bize azab etmeli
لَعَذَّبَهُمْ
leǎƶƶebehum
mutlaka onlara azabederdi
وَعَذَّبْنَاهَا
ve ǎƶƶebnāhā
ve ona azabettik
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azabla
وَلَعَذَابُ
veleǎƶābu
ve azabı ise
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azaba
وَعَذَابًا
ve ǎƶāben
ve bir azab
عَذَابًا
ǎƶāben
bir azab ile
بِعَذَابٍ
biǎƶābin
bir azabı
فَيُعَذِّبُهُ
feyuǎƶƶibuhu
ona azab eder
الْعَذَابَ
l-ǎƶābe
azabla
يُعَذِّبُ
yuǎƶƶibu
azab edemez
عَذَابَهُ
ǎƶābehu
O’nun yapacağı azabı