Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
(O asık yüzlüler) bellerinin kırılacağını hissederler!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Kendisine bel kemiğini kıracak bir uygulamada bulunulacağını anlar.
Ali BulaçAli Bulaç:
Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Böyle kararmış yüzler, başlarına gelecek felâketle) bel kemiklerinin kırılacağını anlar.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(22-25) Yüzler vardır o gün, parıltılı, Rabbinden beklenti içindedir ve yüzler vardır o gün, asıktır. Bel kemiklerini kıran bir felâkete uğrayacağını anlar.
Bekir SadakBekir Sadak:
Kendisinin belkemiginin kirilacagini sanir.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(24-25) O gün birtakım yüzler de asık olacak. Çünkü (onlar) bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Artık belanın ona geleceğini bilir (zanneder).
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Anlar ki kendisine çok kötü muamele yapılacak.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Kendisine, omurgayı kıran bir azabın yapılacağını anlar.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
çatırdatan bir felaketin başlarına gelmek üzere olduğunu bilerek.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
başlarına dehşet bir felaketin geldiğine iyice akılları kesecek.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(25-26) Sanır ki, ona arka kemiklerini kıracak bir muamele yapılacaktır. Hayır hayır... Vaktâ ki (can) boyun halkasının kemiklerine kavuşur.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Bel kemiklerini kıracak bir musibete uğratılacağını sezer.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Onunla (o azapla) bel kemiğinin kırılacağını anlar.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Bel kırıcı bir belaya uğrayacakları kaygısını taşırlar.