Ali BulaçAli Bulaç:
"Son müdahaleyi yapacak kim" denir.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: "- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?"
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(26-30) Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, “Kim tedavi edecektir?” dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.
Bekir SadakBekir Sadak:
(26-27) Dikkat edin; can bogaza gelip koprucuk kemiklerine dayandigi zaman: «Care bulan yok mudur?» denir.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Okuyup üfleyecek bir kimse yok mudur? denilecek.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(26-27) Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman: “Son müdahaleyi yapacak kim (tedavi edecek ve ömrü uzatacak biri var mı?)” denir.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
«Tedavi edebilecek kimdir?» denir.
Edip YükselEdip Yüksel:
Ve, "Çare bulan var mı?" dendiği zaman.