Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
dağlar (yerlerinden koparılıb) yürütülmüş, bir serab haaline gelmişdir.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Artık dağlar yürütülmüş, öyle ki bir serab hâline gelmiştir!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Dağlar yürütülmüş, serab olmuştur.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Dağlar yürütülür, sonra dağlar serap olur.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve dağlar yürütülmüş, böylece serap olmuştur.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Dağlar yürütülür, artık bir serap oluverir.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve dağların bir serapmış gibi kaybolup gittiği (gün).
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
ve dağlar yürütülür, sanki sir serap olur.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(19-20) Gök de açılmış artık kapı kapı oluvermiştir. Dağlar da yürütülmüş de, su gibi görülen bir hayâl olmuştur.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Dağlar yürütülür, bir serap olur.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Dağlar yürütülmüş, artık bir serap olmuştur!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Dağlar yürütülür, serap haline gelir.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Dağlar yürütülür, serab olur gider, her taraf dümdüz olur.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Dağlar yürütülmüş, bir serab olmuştur.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Dağlar yürütülüp, serap olmuştur.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Dağlar yürütülmüş, bir serap oluvermiştir.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And the mountains shall vanish, as if they were a mirage.