Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(53-54) (Lût kavmine âid o) alt-üst olan (şehirler)i de kaldırıp yere çaldı. Artık onları ne ile örttü ise, örttü (üzerlerine taş yağdırdı).
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Onlara giydirdiğini giydirdi.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Nuh toplumunu kuşatan şey (azap) kuşatmıştı.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Artık onu (o kavmi) kaplayan (azap) kapladı ama ne kaplama!
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Onları (azap olarak) neler kapladı neler!
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve sonra ebediyyen görünmez hale getirdiği (gibi).
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Derken, kuşatan o şey onları (tarihe) gömdü.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(53-54) Mü’tefike’yi de yerlere atıverdi. Artık onların yurdlarını kaplayan kapladı.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Onların başına getireceğini getirdi.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Örttüğü şeylerle onları örttü/görünmez hale getirdi.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Buraları yerin dibine O geçirmiştir.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Onların üstüne neler çöktü, neler!
Şaban PirişŞaban Piriş:
Onlara şiddetli bir azap bürüdü.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Böylece ona (o topluma) sardırdığını sardırdı.