فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ
Fe kezzebuhü fe ehazethümür racfetü fe asbehu fı darihim casimın
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَكَذَّبُوهُ
fekeƶƶebūhu
onu yalanladılar
فَأَخَذَتْهُمُ
feeḣaƶethumu
bu yüzden onları yakaladı
الرَّجْفَةُ
r-racfetu
deprem
فَأَصْبَحُوا
fe eSbeHū
ve kaldılar
دَارِهِمْ
dārihim
yurtlarında
جَاثِمِينَ
cāṧimīne
diz üstü çöküp
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Derken yalanlamışlardı onu da onları bir sarsıntı, helâk edivermişti, derken evlerinde diz çökmüş bir halde yerlere yığılıp helâk oluvermişlerdi.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Fakat halkı O’nu yalanladı. Bu yüzden onları bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında, cansız bir şekilde serilip kaldılar.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Onu (Şuayb’ı) yalanladılar... Bu yüzden onları o şiddetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökmüş hâlde kaldılar.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Ancak onu yalanladılar. Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Buna karşı, onu tekzib ettiler. Derken onları şiddetli sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarında dizleri üstü çökekaldılar (öldüler).
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Fakat onu yalanladılar; bu yüzden, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında dizüstü çöküverdiler.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Ama onu yalanladilar. Bu yuden onlari bir titreme aldi ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Buna karşı onu yalanladılar. O sebeple onları şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi, derken kendi yurtlarında dizüstü çöküp kaldılar.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar (öldüler).
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Kavmi, onu yalanladı. Bunun üzerine kendilerini o malum sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Fakat Medyenliler Şuayb’ı yalanladılar. Bunun üzerine ani bir yer sarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Ancak onu yalanladılar; bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Fakat onu yalancılıkla itham ettiler. Derken, kendilerini bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Fakat onu tekzîb etdiler. Derken kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de yurdlarından hepsi (ölü olarak) diz üstü çöke kaldılar.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Fakat onu yalanladılar; derken kendilerini o sarsıntı yakaladı da bulundukları yurtta (dizleri üstüne) çöküp kalan kimseler oldular.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini şiddetli bir sarsıntı yakalayıverdi de oldukları yerde diz üstü çökekaldılar.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Şuayb’ı yalanladılar ve onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve dizlerinin üzerlerine çöküp kaldılar.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Fakat onu yalanladılar. Bu sebeple onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı. Böylece kendi diyarlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar (helâk oldular).
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Ancak onu yalanladılar, bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüşler olarak sabahladılar.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Fakat, halkı o’nu yalanladı. Bu yüzden bir yer sarsıntısına maruz kaldılar ve yurtlarında cansız bir şekilde yere serildiler.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Ne var ki onu yalanladılar; derken şiddetli bir sarsıntı onları ansızın yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Halbuki, O’nu tekzîp ettiler, artık onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizleri üzerine çöküvermiş kimseler olarak sabahladılar.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Fakat onu yalanladılar. Derken kendilerini müthiş bir sarsıntı yakalayıverdi, yurtlarında dizüstü çökekaldılar.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Onu yalanladılar. Hemen onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da, yurtlarında diz üstü çöküp kalanlar oldular.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Fakat Medyenliler Şuayb’ı yalanladılar. Bunun üzerine ani bir yer sarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Fakat onlar kendisini yalancı saydılar. Bunun üzerine müthiş bir zelzele, kendilerini kıskıvrak yakalayıverdi, oldukları yerde çökekaldılar.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Onu yalanladılar, bu yüzden onları (o müthiş) deprem yakaladı, yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Ama onu yalanladılar, bunun üzerine onları korkunç bir sarsıntı yakaladı ve oldukları yerde yapışıp kaldılar.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Ancak onu yalanladılar, bunun üzerine onları amansız bir sarsıntı yakalayıverdi, böylelikle kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Onu hemen yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o korkunç sarsıntı/korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında diz üstü çömelenler haline geldiler.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
But they rejected him: Then the mighty Blast seized them, and they lay prostrate in their homes by the morning.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.