1. Elif-Lam-Mim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. İnsanlar, (sadece) "İnandık!" demeleriyle bırakılacaklarını ve sınava çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Evet, andolsun ki, Biz kendilerinden öncekileri de sınadık; o halde (bugün yaşayanlar da sınanacak ve) elbette Allah, doğru davrananları ortaya çıkaracak ve yalancıların da kimler olduğunu gösterecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Yoksa onlar -(inandıklarını iddia ettikleri halde) kötülük işleyenler- Bizden kurtulabileceklerini mi sanırlar? Ne tuhaf bir düşünce bu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Kim (Kıyamet Günü) Allah’a kavuşmayı (ümit ve korku ile) beklerse (o Gün’e hazırlıklı olsun): çünkü Allah’ın (her insan ömrü için) takdir ettiği vade mutlaka gelip çatacaktır ve O her şeyi bilen, her şeyi işitendir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. O halde, kim (Allah yolunda) üstün gayret gösterirse bunu yalnız kendi iyiliği için yapmış olur: çünkü Allah, her türlü ihtiyaçtan uzaktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, Biz onların (önceki) kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıkları iyiliklere göre ödüllendiririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Biz insana, (yapacağı en hayırlı işlerden biri olarak) anne ve babasına iyi davranmasını emrettik; ama (buna rağmen,) eğer onlar (ilah olarak) kabul edemeyeceğin herhangi bir şeyi Bana ortak koşmanı isterlerse onlara uyma: (çünkü) hepiniz (sonunda) dönüp Bana geleceksiniz; o zaman (hayatta iken) yapmış olduğunuz her şeyi (iyi ve kötü yönleriyle) gözünüzün önüne sereceğim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. İman edip doğru ve yararlı işler yapmış olanlara gelince, onları (öteki dünyada da) mutlaka dürüst ve erdemlilerin arasına sokacağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. İnsanlar arasında öyleleri var ki, (kendileri ve kendi gibileri adına) "Biz, Allah’a inanıyoruz!" derler; ama Allah yolunda sıkıntıya düşünce insanlardan çektikleri eziyeti Allah’tan gelen ceza gibi, (hatta ondan daha korkutucu) görürler; Rabbinden (gerçek inanç sahiplerine) bir yardım gelince de, "Aslında biz her zaman sizinle beraberiz!" derler. Allah, bütün yaratılmışların kalplerinden geçenleri en iyi bilen değil midir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. (Evet!) Allah, (gerçekten) imana erenlerin de, ikiyüzlülerin de kimler olduğunu mutlaka gösterecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Ve (O, şunu da bilir ki,) hakkı inkar edenler, (her zaman olduğu gibi,) inananlara: "(Gelin) bizim (hayat) tarzımıza uyun, günahlarınız bizim boynumuza!" derler. Halbuki onlar, (bu şekilde yanılttıkları kimselerin) hiçbir günahını yüklenmezler: Dikkat edin, onlar yalancıdırlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Onlar, mutlaka, kendi yükleri ile birlikte başka yükleri de taşımak zorunda kalacaklardır; ve bütün temelsiz iddialarından dolayı Kıyamet Günü mutlaka hesaba çekileceklerdir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Biz (çok zaman önce) Nuh’u kendi kavmine göndermiştik ve Nuh onlar arasında dokuzyüzelli yıl geçirmişti; sonra onlar hala zulüm batağında yaşamaya devam ederlerken bir tufana yakalanmışlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. fakat Nuh’u ve o’nunla birlikte gemide bulunanların tümünü kurtardık ve bunu, (hatırlayıp ders almaları için) bütün insanların önüne (rahmetimizin) bir işareti olarak koyduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Ve İbrahim (de, Bizden aldığı ilhamla) kavmine dönerek: "Allah’a kulluk edin ve O’na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun; bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır!" diye seslendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. (Ve devamla) "Siz Allah’ı bırakıp (cansız) putlara tapıyorsunuz ve böylece bir yalandan örnekler veriyorsunuz! Kuşkusuz, Allah’ı bırakıp taptığınız (o şeyler ve varlıklar) size rızkınızı verebilme gücüne sahip değildirler: O halde bütün rızkınızı Allah katında arayın, (yalnız) O’na kulluk edin ve O’na hamd edin: çünkü sonunda yine O’na döndürüleceksiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. "Ve Eğer (beni) yalanlarsanız (bilin ki, başka) toplumlar da sizden önce (Allah’ın peygamberlerini) yalanladılar: Bir elçiye düşen, sadece (kendisine emanet edilen) mesajı dosdoğru bir şekilde iletmektir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Peki, o (hakkı inkar edenler,) Allah’ın (hayatı) ilkin nasıl yoktan var ettiğini, sonra onu nasıl tekrar yenilediğini anlamazlar mı? Kuşkusuz bu, Allah için kolay bir iştir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. De ki: "Yeryüzünü dolaşın ve Allah’ın (insanı) nasıl (harikulade bir şekilde) yoktan var ettiğini görün! Allah işte bu şekilde ikinci hayatınızı da var edecektir; çünkü Allah her şeye kadirdir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Dilediğine azap verir, dilediğine merhamet eder; hepiniz O’na döndürüleceksiniz: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Ne yeryüzünde ne de gökte Allah’ı başınızdan savamazsınız, (bunu hiç beklemeyin;) Sizi ne Allah’ın elinden alabilecek, ne de size yardım edebilecek kimse bulamazsınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Allah’ın ayetlerini ve (sonunda) O’na kavuşacaklarını inkar edenler, benim rahmetimden ümitlerini kesmiş olanlardır; ve onları (öteki dünyada) acıklı bir azap beklemektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. İmdi (İbrahim’e gelince,) kavminin o’na tek cevabı şu oldu: "Onu öldürün, veya yakın!" Ama Allah o’nu ateşten korudu. Bakın, bu (kıssa)da inanacak kimseler için dersler vardır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Ve (İbrahim) onlara dedi ki: "Siz Allah’ı bırakıp putlara taptınız. Tek sebep, bu dünyada kendinize (ve atalarınıza) karşı duyduğunuz sevgiye esir olmanızdı: Ama sonra, Kıyamet Günü birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lanet yağdıracaksınız; hepinizin varacağı yer ateştir ve (orada) size yardım edecek bir kimse bulamayacaksınız". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Bunun üzerine (kardeşinin oğlu) Lut o’na inandı ve "Ben (de) zulüm ve kötülük diyarını terk ederek Rabbime (döneceğim): Şüphesiz O kudret ve hikmet sahibidir!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. (İbrahim’e gelince,) o’na İshak’ı ve (İshak’ın oğlu) Yakub’u bahşettik ve soyundan gelenler arasında peygamberliği ve vahyi devam ettirdik. Onu bu dünyada mükafatlandırdık; o, öteki dünyada (da) mutlaka dürüst ve erdemliler arasında yer alacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Lut (da Bizden aldığı ilhamla) kavmine şöyle seslenmişti: "Siz, kesinlikle, dünyada daha önce hiç kimsenin yapmadığı iğrenç şeyler yapıyorsunuz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Siz, erkeklere (azgın bir şehvetle) yaklaşıp (cinsler arasında tabii olan) yolu kapatmıyor musunuz? Ve bu utanç verici suçları (açık) toplantılarınızda işlemiyor musunuz?" Ama kavmi, "Peki," diye cevap verdi, "eğer doğruları söyleyenlerden isen, başımıza Allah’ın azabını getir bakalım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. (Bunun üzerine Lut) "Ey Rabbim!" diye yalvardı, "Bozgunculuğa ve yozlaşmaya yol açan bu insanlara karşı bana yardım et!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Derken (semavi) elçilerimiz İbrahim’e (İshak’ın doğumu) müjdesini getirdiklerinde (aynı zamanda): "Biz bu yörenin halkını yok edeceğiz, çünkü onlar gerçek zalimlerdir!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. (Fakat İbrahim) "Ama Lut da onlar arasında yaşıyor!" diye haykırdı(ğı zaman) şu cevabı verdiler: "Kimin orada olduğunu iyi biliyoruz; o’nu ve karısı dışındaki bütün aile efradını kesinlikle koruyacağız: karısı ise geride bırakılanlar arasında yer alacak." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. Elçilerimiz kendisine geldiklerinde Lut onlar adına üzüntüye kapıldı, çünkü onları koruyamayacağını gördü; ama onlar Lut’a: "Korkma ve üzülme! Biz seni ve karın dışında bütün aileni koruyacağız; karın ise geride bırakılanlar arasında yer alacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Bu yörenin halkına, işledikleri bütün kötülüklerin karşılığı olarak gökten mutlaka bir bela indireceğiz!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. (Sonunda dediğimiz oldu;) ve ondan geriye, aklını kullananlar için açık işaretler bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Medyen (halkına) da kardeşleri Şuayb(ı gönderdik). O, "Ey halkım!" diye seslendi, "(Yalnız) Allah’a kulluk edin, Ahiret Günü’nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Fakat, halkı o’nu yalanladı. Bu yüzden bir yer sarsıntısına maruz kaldılar ve yurtlarında cansız bir şekilde yere serildiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Mesken ve barınakların(ın kalıntıların)dan açıkça görüleceği gibi, Ad ve Semud (kavimlerini de yok ettik). (Onlar yıkılıp gittiler.) Çünkü Şeytan onlara işledikleri (günahları) güzel gösterdi ve böylece onları, hakikati kavrama yeteneğine sahip oldukları halde, (Allah’ın) yol(un)dan alıkoydu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Karun’u, Firavun’u ve Haman’ı (da böyle cezalandırdık). Musa onlara hakikatin bütün kanıtlarını getirmişti, ama onlar yeryüzünde büyüklük tasladılar (ve o’nu reddettiler); halbuki onlar (elimizden) kaçıp kurtulamazlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Çünkü onların her birini günahlarından dolayı hesaba çektik: Kiminin tepesinde ölümcül fırtınalar estirdik; kimini (ani) bir kasırga yok etti; kimisini yerin dibine geçirdik ve kimisi de suda boğulup gitti. Onlara haksızlık yapan Allah değildi, fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yapıyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Allah’tan başka (varlıkları ve güçleri) sığınak kabul edenlerin durumu, kendisine ağ ören örümceğin durumuna benzer: çünkü barınakların en zayıfı örümcek ağıdır. Keşke bunu anlasalardı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Kuşkusuz Allah, insanların Kendisini bırakıp da yalvardıkları şeylerin ne olduğunu çok iyi bilir; yalnız O’dur kudret sahibi, hikmet sahibi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. İşte Biz insanın önüne bu temsilleri koyuyoruz: ama onların gerçek anlamını ancak (Bizi) tanıyanlar kavrayabilir, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. (ve kesin olan şu ki:) Allah gökleri ve yeri (deruni) bir hakikat üzere yarattı; unutmayın ki bu (yaratılışta) (O’na) inananların tümü için alınacak dersler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Sana vahyedilen bu ilahi kelamı (başka insanlara) ilet ve namazında dikkatli ve devamlı ol; çünkü namaz (insanı) çirkin fiillerden ve akla ve sağduyuya aykırı olan her türlü şeyden alıkoyar; Allah’ı anmak gerçekten en büyük (erdem ve iyilik)tir. Allah bütün yaptıklarınızı bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Geçmiş vahyin mensupları ile zulüm ve haksızlıktan uzak durdukları sürece en güzel şekilde tartışın ve deyin ki: "Bize indirilene inandığımız gibi size indirilmiş olana da inanıyoruz: çünkü bizim ilahımız ile sizin ilahınız tek ve aynıdır ve biz (hepimiz) O’na teslim olmuşuzdur". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. (Ey Muhammed!) Bu ilahi kelamı sana işte bu şekilde indirdik. Ve bu ilahi kelamı bahşettiklerimiz ona inanırlar; şu (geçmiş vahiylerin takipçi)leri arasında da ona inananlar vardır. Mesajlarımızı, (apaçık bir) hakikati inkar edenler dışında, hiç kimse bile bile reddetmez: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. çünkü, (ey Muhammed,) sen bu (vahyin gelmesi)nden önce herhangi bir ilahi kelamı okumuş ya da onu kendi ellerinle yazmış değildin; öyle olsaydı, (sana vahyetmiş olduğumuz) hakikati çürütmeye çalışanlar, insanları (onun hakkında) kuşkuya sevk edebilirlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Hayır, ama bu (ilahi kelam), doğru bilgi ile (anlayıp kavrama yeteneği ile) donatılmış insanların kalplerine kolayca nüfuz eden mesajlardan oluşur; (kendilerine) zulmedenler dışında hiç kimse mesajlarımızı bile bile reddetmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Onlar, hala, "Neden o’na Rabbinden hiç mucizevi işaretler indirilmiyor?" diye sorarlar. De ki: "Mucize (göstermek) yalnız Allah’ın kudretindedir; ben ise sadece bir uyarıcıyım". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Hayret! Bu ilahi kelamı, kendilerine iletmen için sana göndermiş olmamız onlara yetmez mi? Kuşkusuz onda rahmet(imizin tezahürü) ve iman edecek kimseler için bir uyarı vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. (İman etmeyecek olanlara) De ki: "Benim ile sizin aranızda şahit olarak Allah yeter! O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Geçersiz ve uydurma şeylere inananlara ve bu suretle Allah’ı inkara şartlanmış olanlara gelince; işte ziyanda olanlar onlardır!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Şimdi onlar, (Allah’ın) azabını çabuklaştırman için sana meydan okuyorlar; eğer (bunun için Allah tarafından) belli bir vade konulmuş olmasaydı azap elbette başlarına hemen gelirdi! Ama o aniden kopup gelecek ve hiçbiri de farkında olmayacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Onlar (Allah’ın) azabını çabuklaştırman için sana meydan okuyorlar: halbuki cehennem, hakikati inkar edenlerin tümünü kuşatacaktır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. azabın onları hem tepelerinden, hem de ayaklarının altından saracağı Gün (kuşatacaktır). O Gün Allah: "İşte şimdi yaptıklarınızı(n meyvelerini) tadın!" diyecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Ey imana ermiş olan kullarım! Benim arzım alabildiğine geniştir; o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Her can ölümü tadacaktır (ve) sonunda herkes dönüp Bize gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. İman edip doğru ve yararlı işler yapanları, mesken olarak, altlarından ırmaklar akan cennetteki köşklere koyacağız; ne güzel, emek sarfedenlere verilen ödül! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Sıkıntılara karşı sabırlı olanlara ve yalnız Rablerine güvenenlere! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Nice canlı var ki hiçbir geçim endişesi taşımaz, (ama) sizinki(ni sağladığı) gibi onların rızkını da Allah sağlar; çünkü yalnız O’dur her şeyi bilen, her şeyi duyan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. (Çoğu insana) olduğu gibi, şayet onlara da "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı (kendi koyduğu yasalara) tabi kılan kimdir?" diye soracak olursan, hiç tereddütsüz "Allah’tır!" derler. O halde zihinleri nasıl da tersyüz oluyor! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. Allah, kullarından dilediğine bol rızık bağışlar, dilediğine ise ölçülü ve idareli: zira unutmayın, Allah her şeyi hakkıyla bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Ve hep olduğu gibi, şayet onlara da: "Gökten yağmuru boşaltıp ölü toprağa tekrar hayat veren kimdir?" diye sorarsan, hiç tereddüt etmeden, "Allah’tır!" derler. De ki: "(O halde) Hamd (yalnız) Allah’a mahsustur!" Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Çünkü (akıllarını kullansalardı bilirlerdi ki) bu dünya hayatı geçici bir zevk ve eğlenceden başka bir şey değildir; oysa sonraki hayat, tek (gerçek) hayattır: keşke bunu bilselerdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Bir gemiye bindikleri zaman (ve kendilerini tehlikede gördükleri sırada) (işte o anda) içten bir inançla yalnız Allah’a yalvarıp yakarırlar; sağ salim karaya çıkar çıkmaz da bazı hayali güçleri (tekrar) O’na ortak koş(maya başl)arlar: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. böylece kendilerine bahşettiğimiz her türlü (nimete) karşı nankörlük yapar ve dünyadaki hayatlarından (ahmakça) zevk almaya devam ederler; fakat, günü gelince (gerçeği) öğrenecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Görmezler mi ki çevrelerindeki insanlar (korku ve ümitsizlik içinde) paniğe kapılmışken (Bize inananlar için) güvenli bir sığınak oluşturmuşuz? Yoksa hala geçersiz ve anlamsız şeylere inan(maya devam ed)ip Allah’ın nimetini inkar mı edecekler? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Kendi uydurduğu yalanları Allah’a isnad edenden yahut o’na (vahiyle) gelen hakikati yalanlayandan daha zalim kim olabilir? (Bu şekilde) hakikati inkar edenler için cehennem (en uygun) yer değil mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Ama davamız uğrunda üstün gayret gösterenleri, Bize varan yollara mutlaka yöneltiriz: Allah, kuşkusuz, iyilik yapanlarla beraberdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster