فَأَشَارَتْ إِلَيْهِ ۖ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَنْ كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِيًّا
Fe eşarat ileyhi kalu keyfe nükelimü men kane fil mehdi sabiyya
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَأَشَارَتْ
feeşārat
(çocuğu) gösterdi
نُكَلِّمُ
nukellimu
konuşuruz
الْمَهْدِ
l-mehdi
beşikte
صَبِيًّا
Sabiyyen
çocukla
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Meryem, çocuğuna işâret etti. Nasıl olur da dediler, beşikteki çocuk konuşur?
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
"Daha beşikteki bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz ki" dediler.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. "Biz, dediler, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?"
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Meryem oruçlu olduğundan konuşmayıp, çocuğu işaret etti (ona sorun gibisinden)... "Kundaktaki bebekle ne konuşabiliriz ki!" dediler.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. ’Beşikte bulunan bir bebekle nasıl konuşuruz?’ dediler.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?"
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Bunun üzerine Meryem, (kendilerine cevap vermek için) çocuğu işaret etti. Onlar: "- Biz, beşikteki çocukla nasıl konuşuruz" dediler.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. “Biz beşikteki bir bebek ile nasıl konuşuruz?” dediler.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Meryem cocugu gosterdi. «Biz besikteki cocukla nasil konusabiliriz?» dediler.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Bunun üzerine Meryem çocuğa işaret ederek onu gösterdi. Onlar : Henüz beşikteki bir çocukla nasıl konuşalım ? dediler.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
(Meryem,) eli ile (beşikteki) oğlunu göstererek onunla konuşmalarını önerdi. Onlar da: “Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?” dediler.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. "Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?" dediler.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. «Biz, dediler, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?»
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
(Tanıklık için) Onu gösterdi. "Nasıl olur da beşikteki bir çocukla konuşuruz?" dediler.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. Onlar; «Biz beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?» dediler.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Bunun üzerine Meryem, eli ile oğlunu göstererek onunla konuşmalarını önerdi. Onlar da «Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?» dediler.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?"
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Bunun üzerine ona işaret etti. dediler ki: "Biz, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?"
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Bunun üzerine (Meryem) ona (îsâya) işaret etdi. «Biz, dediler, henüz beşikde bulunan bir sabî ile nasıl konuşuruz»?
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Bunun üzerine (Meryem konuşmayarak) ona (çocuğa) işâret etti. (Onlar:)`Beşikteki bir çocukla nasıl konuşuruz?` dediler.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Bunun üzerine o, çocuğu gösterdi: Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz? dediler.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Meryem eliyle çocuğu işaret etti. Onlar da "Beşikte olan sabi bir çocukla nasıl konuşalım" dediler.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Bunun üzerine, onu (çocuğu) işaret etti. (Onlar) dediler ki: "Beşikte olan bir sabi (bebek) ile biz nasıl konuşuruz?"
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?"
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Bunun üzerine (Meryem) çocuğa işaret etti. "Daha beşikteki bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz ki!" diye çıkıştılar.
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Bunun üzerine (Meryem) çocuğa işaret etti. Onlar; "Biz, daha dünkü bir beşik bebesiyle nasıl muhatap oluruz!?" dediler.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: «Biz daha beşikte bir çocuk bulunan ile nasıl konuşabiliriz?»
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Bunun üzerine çocuğu gösterdi. "Biz beşikteki çocukla nasıl konuşuruz?" dediler.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Onu (isa’yı) gösterdi. Dediler ki: "Biz beşikteki bebekle nasıl konuşuruz?!"
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Bunun üzerine Meryem, eli ile oğlunu göstererek onunla konuşmalarını önerdi. Onlar da «Biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?» dediler.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Meryem, (bana değil, çocuğa sorun dercesine) çocuğu gösterdi: "Nasıl olur da, dediler, beşikteki bebekle konuşuruz?"
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
(Meryem), çocuğu gösterdi. Dediler ki: "Beşikteki çocukla nasıl konuşuruz?"
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Bunun üzerine çocuğu işaret etti. - Biz, beşikteki bir çocukla nasıl konuşabiliriz? dediler.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: «Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Meryem, çocuğa işaret etti. Dediler: "Beşikteki bir sabiyle nasıl konuşuruz?"
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
But she pointed to the babe. They said: "How can we talk to one who is a child in the cradle?"
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.