Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Onlar sanki ürküp kaçan yaban eşekleri gibidirler!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Onlar adeta ürkmüş yaban eşekleri gibidirler.
Ali BulaçAli Bulaç:
Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler;
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Sanki ürkmüş yaban eşekleri;
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(49-52) Öyleyken, onlara ne oluyor ki âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi, öğütten yüz çeviriyorlar? Daha doğrusu onların her biri, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(49-51) Böyle iken onlara ne oluyor da, aslandan korkup kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi (Kur`an`daki) öğütten yüz çevirip kaçıyorlar?
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(50-51) Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(49-51) Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar?
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Sanki onlar kaçan eşekler gibidir.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Sanki onlar ürkmüş yabanî merkepler gibidir.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
adeta korkuya kapılmış merkepler gibiler,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Onlar ürkek yaban eşeklerine benziyorlar;
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Sanki onlar ürkmüş yabanî merkepler gibidirler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Sanki onlar ürkmüş yaban eşekleri gibidirler,