1. Ey kaftanına bürünmüş. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Kalk artık korkut. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. (3-4) Ve Rabbini büyüklük ile an. Ve elbiseni imdi temizle. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. (3-4) Ve Rabbini büyüklük ile an. Ve elbiseni imdi temizle. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. (5-6) Azaba sebep olacak günahtan artık uzak ol! Çok görerek minnette bulunma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. (5-6) Azaba sebep olacak günahtan artık uzak ol! Çok görerek minnette bulunma. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. (7-8) Ve Rabbin için artık sabret. Çünkü, Sûr’a üfürülünce. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. (7-8) Ve Rabbin için artık sabret. Çünkü, Sûr’a üfürülünce. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. (16-17) Hayır. Şüphe yok ki o Bizim âyetlerimiz için bir muannid oldu. Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. (16-17) Hayır. Şüphe yok ki o Bizim âyetlerimiz için bir muannid oldu. Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. (18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. (18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. (20-21) Sonra kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Sonra bakıverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. (20-21) Sonra kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Sonra bakıverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. (22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. (22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. (24-25) Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. Bu başka değil, ancak insan lâkırdısıdır.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (24-25) Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. Bu başka değil, ancak insan lâkırdısıdır.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. (26-27) Onu cehenneme yaslayacağım. Sana ne bildirdi; cehennem nedir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. (26-27) Onu cehenneme yaslayacağım. Sana ne bildirdi; cehennem nedir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Ne bırakır ve ne de terkeder, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. İnsan için çok yakıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Onun üzerinde ondokuz (bekçi) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. Ve Biz cehennemin muhafızlarını meleklerden başka kılmadık ve onların adetlerini kâfir olanlar için ancak bir fitne kılmış olduk. Tâ ki kendilerine kitap verilmiş olanlar, yakîn getirsinler. Ve imân etmiş olanlara da imân arttırsın ve kitap verilmiş olanlar ile mü’min bulunanlar, şüpheye düşmesinler. Ve kalblerinde bir maraz bulunanlar ile kâfirler de desin ki: «Allah bununla bir mesel olarak ne murad etmiş?» İşte Allah, dilediği kimseyi böyle dalâlete düşürür ve dilediği kimseye de hidâyet nâsib buyurur ve Rabbin ordularını ancak kendisi bilir ve o, insan için ancak bir öğüttür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. (32-33) Hayır. Kasem olsun kamere. Ve döndüğü an o geceye. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. (32-33) Hayır. Kasem olsun kamere. Ve döndüğü an o geceye. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. (34-35) Ve açtığı vakit o sabaha. Şüphe yok ki, o (cehennem) elbette büyüklerin biridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. (34-35) Ve açtığı vakit o sabaha. Şüphe yok ki, o (cehennem) elbette büyüklerin biridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. (36-38) İnsan için bir korkutucu olarak. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimse için. Her nefs, kazanmış olduğu şeye bağlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. (36-38) İnsan için bir korkutucu olarak. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimse için. Her nefs, kazanmış olduğu şeye bağlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. (36-38) İnsan için bir korkutucu olarak. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimse için. Her nefs, kazanmış olduğu şeye bağlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. (39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. (39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. (41-42) Günahkârlardan. «Sizi cehennemde bulunmaya ne şey sevketti?» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. (41-42) Günahkârlardan. «Sizi cehennemde bulunmaya ne şey sevketti?» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. (43-44) Dediler ki: «Biz namaz kılanlardan olmadık. Ve yoksullara taam verir de olmadık.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. (43-44) Dediler ki: «Biz namaz kılanlardan olmadık. Ve yoksullara taam verir de olmadık.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. «Ve biz bâtıla dalanlar ile beraber dalan kimseler olmuştuk.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. (46-47) «Ve biz ceza gününü tekzîp eder olmuştuk.. Bize ölüm gelinceye değin.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. (46-47) «Ve biz ceza gününü tekzîp eder olmuştuk.. Bize ölüm gelinceye değin.» Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. (48-49) Artık onlara şefaat edecek olanların şefaati bir fâide verecek değildir. Onlar için ne var ki öğütten yüz çeviriyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. (48-49) Artık onlara şefaat edecek olanların şefaati bir fâide verecek değildir. Onlar için ne var ki öğütten yüz çeviriyorlar? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. (50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. (50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. (50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Hayır. Doğrusu (onlar) ahiretten korkmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. (54-55) Yok yok. Şüphesiz ki, o, bir öğüttür. Artık kim dilerse onu okuyarak öğüt alır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. (54-55) Yok yok. Şüphesiz ki, o, bir öğüttür. Artık kim dilerse onu okuyarak öğüt alır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Maamafih düşünüp tefekkür edemezler, meğer ki Allah dilesin, kendisinden korkulacak olan ve mağfiret buyurmaya ehl olan da ancak O (Hâlık-i Kerîm)dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster