Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(49-52) Öyleyken, onlara ne oluyor ki âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi, öğütten yüz çeviriyorlar? Daha doğrusu onların her biri, kendisine açılmış sahifeler verilmesini istiyor.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(49-51) Böyle iken onlara ne oluyor da, aslandan korkup kaçan ürkmüş yaban eşekleri gibi (Kur`an`daki) öğütten yüz çevirip kaçıyorlar?
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(50-51) Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(49-51) Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâla) öğütten yüz çeviriyorlar?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
aslanlardan ürküp kaçan.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
amansız avcıdan (kaçak eşeklere).
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun.