قُلْ هُوَ الَّذِي أَنْشَأَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ ۖ قَلِيلًا مَا تَشْكُرُونَ
Kul huvelleziy enşeekum ve ce’ale lekumussem’a vel’ebsare vel’ef’idete kaliylen ma teşkurune.
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
أَنْشَأَكُمْ
enşeekum
sizi yaratan
وَجَعَلَ
ve ceǎle
ve veren
السَّمْعَ
s-sem’ǎ
işitme (duyusu)
وَالْأَبْصَارَ
vel’ebSāra
ve gözler
وَالْأَفْئِدَةَ
vel’ef’idete
ve gönüller
قَلِيلًا
ḳalīlen
ne kadar az
تَشْكُرُونَ
teşkurūne
şükrediyorsunuz
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
O, öyle bir mâbuttur ki sizi meydana getirmiştir ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller halketmiştir, ne de az şükredersiniz.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
"Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler, gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz."
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
De ki: "Sizi inşa eden ve sizin için algılama kuvvesi, idrak kuvvesi (basîret) ve FUADLAR (Esmâ mânâ özelliklerini beyine yansıtıcı kalp nöronları) oluşturan "HÛ"dur! Ne kadar az şükrediyorsunuz (değerlendiriyorsunuz)!"
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Sizi yaratan size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Çok az şükrediyorsunuz!’
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz?"
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), de ki: "- Sizi yaratan, size işitecek kulak, görecek gözler ve duyacak kalbler veren O’dur. Siz, pek az şükrediyorsunuz."
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
“Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren Allah`tır. Ne az şükrediyorsunuz!”
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
De ki: «Sizi yaratan sizin icin kulaklar, gozler ve kalbler var eden O’dur. Ne az sukrediyorsunuz!»
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
De ki: Sizi yaratıp varlık alanına getiren, size işiten kulaklar, gören gözler, anlayan gönüller veren O’dur. Ne de az şükredersiniz ?
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
De ki: “O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
De ki: "O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
De ki: "Sizi yaratan, size duyma, görme duyuları ve beyinler veren O’dur. Ne kadar seyrek şükredersiniz!"
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
De ki: «Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!»
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
De ki: «Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz.»
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve yürekler (efideh) veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz?"
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
De ki: "Sizi yaratan, size işitme, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar da az şükredersiniz!"
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
(Habîbim) de ki: «O, sizi yaratan, size kulak (lar), gözler gönüller verendir. Siz ne az şükredersiniz».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
(Ey Resûlüm!) De ki: `Sizi yaratan ve size kulak(lar), gözler ve kalbler veren O`dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!`
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
De ki: Sizi yaratan ve sizler için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O’dur. Ne de az şükrediyorsunuz.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
De ki: "O’dur ancak sizi yaratan; size kulaklar, gözler ve gönüller veren! Ne de az şükrediyorsunuz!"
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
De ki: "Sizi inşa eden (yoktan yaratıp var eden) ve size işitme, görme ve idrak etme hassalarını veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?"
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
De ki: "Sizi inşa edip yaratan, size kulak, gözler ve gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?"
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
De ki: "O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır; (yine de) ne kadar az şükrediyorsunuz!"
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
De ki: "O sizi inşa edendir; size işitme duyusu, gözler ve (akleden) kalpler bahşedendir: Ne kadar da azınız şükrediyor!"
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «O, o zâttır ki, sizi yarattı ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller var kıldı. Pek az şükrediverirsiniz.»
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
De ki: "Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve gönüller veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!"
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
De ki: "O’dur ancak sizi yaratan; size kulaklar, gözler ve gönüller veren! Ne de az şükrediyorsunuz!"
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
«Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz.»
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
De ki: Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve gönüller veren O’dur. Sizin şükrünüz ne de az!
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
De ki: "Sizi yaratan, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
De ki: -Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
De ki: «Sizi inşa edip yaratan, size kulak, gözler ve gönüller veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Sizi oluşturan O’dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
Say: "It is He Who has created you (and made you grow), and made for you the faculties of hearing, seeing, feeling and understanding: little thanks it is ye give.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.