س م ع (SMǍ) kökü Kur'an'da 185 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Anlamı
سَمْعِهِمْ
kulaklarının
بِسَمْعِهِمْ
işitmelerini
يَسْمَعُونَ
işitirlerdi de
وَاسْمَعُوا
dinleyin (demiştik)
سَمِعْنَا
dinledik
وَاسْمَعُوا
ve dinleyin
السَّمِيعُ
işitensin
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْمَعُ
bir şey işitmeyen
سَمِعَهُ
işittikten
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِعْنَا
İşittik
سَمِيعٌ
işitendir
السَّمِيعُ
işitensin
سَمِيعُ
işitensin
سَمِيعٌ
işitendi
سَمِعَ
işitti
وَلَتَسْمَعُنَّ
ve (sözler) duyacaksınız
سَمِعْنَا
işittik
سَمِعْنَا
işittik
وَاسْمَعْ
ve dinle
مُسْمَعٍ
dinlemez olası
سَمِعْنَا
işittik
وَاسْمَعْ
ve dinle
سَمِيعًا
işitendir
سَمِيعًا
işitendir
سَمِعْتُمْ
işittiğiniz
سَمِيعًا
işitendir
سَمِعْنَا
işittik
سَمَّاعُونَ
kulak verirler
سَمَّاعُونَ
kulak verirler
سَمَّاعُونَ
kulak verirler
السَّمِيعُ
işitendir
سَمِعُوا
dinledikleri
وَاسْمَعُوا
ve iyi dinleyin
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْتَمِعُ
dinleyen
يَسْمَعُونَ
işiten(ler)
سَمْعَكُمْ
işitme(duyu)nuzu
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْمَعُونَ
hiç işitmezler
يَسْمَعُونَ
fakat işitmezler
يَسْمَعُونَ
işitecekleri
يَسْمَعُوا
işitmezler
سَمِيعٌ
işitendir
فَاسْتَمِعُوا
dinleyin
سَمِيعٌ
işitendir
تَسْمَعُونَ
işittiğiniz halde
سَمِعْنَا
işittik
يَسْمَعُونَ
işitmedikleri halde
لَأَسْمَعَهُمْ
elbette onlara işittirirdi
أَسْمَعَهُمْ
onlara işittirseydi de
سَمِعْنَا
İşittik
لَسَمِيعٌ
işitendir
سَمِيعٌ
işitendir
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْمَعَ
işitsin
سَمَّاعُونَ
kulak verenler
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِيعٌ
işitendir
السَّمْعَ
kulaklara
يَسْتَمِعُونَ
dinleyenler
تُسْمِعُ
duyurabilecek misin?
السَّمِيعُ
duyandır
يَسْمَعُونَ
duyan
السَّمْعَ
işitmeye
وَالسَّمِيعِ
ve işitenin
سَمِعَتْ
(kadın) işitti
السَّمِيعُ
işitendir
لَسَمِيعُ
işitendir
السَّمْعَ
kulak
يَسْمَعُونَ
işiten
السَّمْعَ
işitme
وَسَمْعِهِمْ
ve kulaklarını
السَّمِيعُ
işitendir
السَّمْعَ
kulak
يَسْتَمِعُونَ
dinlediklerini
يَسْتَمِعُونَ
dinlerken
وَأَسْمِعْ
ne güzel işitendir
سَمْعًا
(Kur’an’ı) dinlemeğe
أَسْمِعْ
ne güzel işitirler
يَسْمَعُ
işitmeyen
يَسْمَعُونَ
işitmezler
تَسْمَعُ
işitiyor (musun?)
فَاسْتَمِعْ
şimdi dinle
أَسْمَعُ
işitir
تَسْمَعُ
işitemezsin
اسْتَمَعُوهُ
dinlerler
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْمَعُ
işitmez(ler)
سَمِعْنَا
işittik
يَسْمَعُونَ
işitmezler
يَسْمَعُونَ
duymazlar
يَسْمَعُونَ
işitecekleri
سَمِيعٌ
işitendir
فَاسْتَمِعُوا
dinleyin
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِعْنَا
işitiğimiz
السَّمْعَ
kulağı
سَمِعْتُمُوهُ
onu işittiğiniz
سَمِعْتُمُوهُ
onu işittiğiniz
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِعْنَا
işittik
سَمِيعٌ
işitendir
سَمِعُوا
onlar işitirler
يَسْمَعُونَ
işitiyorlar
مُسْتَمِعُونَ
dinliyoruz
تَسْتَمِعُونَ
işitiyor musunuz?
يَسْمَعُونَكُمْ
onlar sizi işitiyorlar-
السَّمْعِ
işitmekten
السَّمِيعُ
işitendir
السَّمْعَ
işitilene
تُسْمِعُ
duyuramazsın
تُسْمِعُ
işittiremezsin
تُسْمِعُ
sen duyuramazsın
سَمِعْنَا
işitmedik
سَمِعُوا
işittikleri
تَسْمَعُونَ
işitmiyor musunuz?
السَّمِيعُ
işitendir
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْمَعُونَ
işiten
تُسْمِعُ
söz dinletemezsin
تُسْمِعُ
işittiremezsin
تُسْمِعُ
sen işittiremezsin
يَسْمَعْهَا
onları hiç işitmemiş
سَمِيعٌ
işitendir
السَّمْعَ
kulak(lar)
وَسَمِعْنَا
ve işittik
يَسْمَعُونَ
işitmiyorlar mı?
سَمِيعٌ
işitendir
يَسْمَعُوا
işitmezler
سَمِعُوا
işitseler bile
يُسْمِعُ
işittirir
بِمُسْمِعٍ
işittirecek
فَاسْمَعُونِ
beni dinleyin
يَسَّمَّعُونَ
dinleyemezler
سَمِعْنَا
biz işitmedik
يَسْتَمِعُونَ
dinlerler
السَّمِيعُ
işitendir
السَّمِيعُ
işiten
يَسْمَعُونَ
işitmezler
سَمْعُهُمْ
kulakları
سَمْعُكُمْ
kulaklarınızın
تَسْمَعُوا
dinlemeyin
السَّمِيعُ
işitendir
السَّمِيعُ
işitendir
تُسْمِعُ
işittireceksin
نَسْمَعُ
işitmiyoruz
السَّمِيعُ
işitendir
يَسْمَعُ
o işitir
يَسْمَعْهَا
hiç onları işitmemiş
سَمْعِهِ
kulağının
سَمْعًا
kulaklar
سَمْعُهُمْ
kulakları
يَسْتَمِعُونَ
dinlemek üzere
سَمِعْنَا
dinledik
يَسْتَمِعُ
seni dinler
سَمِيعٌ
işitendir
السَّمْعَ
kulak
وَاسْتَمِعْ
ve dinle
يَسْمَعُونَ
duyarlar
يَسْتَمِعُونَ
dinleyecekleri
مُسْتَمِعُهُمْ
dinleyenleri
يَسْمَعُونَ
işitmezler
سَمِعَ
işitti
يَسْمَعُ
işitir
سَمِيعٌ
işitendir
تَسْمَعْ
dinlersin
وَاسْمَعُوا
ve dinleyin
سَمِعُوا
işitirler
نَسْمَعُ
söz dinleseydik
السَّمْعَ
işitme (duyusu)
سَمِعُوا
işittikleri
اسْتَمَعَ
(Kur’an) dinledikleri
سَمِعْنَا
dinledik
لِلسَّمْعِ
dinlemeğe mahsus
يَسْتَمِعِ
dinlemek istese
سَمِعْنَا
işitince
سَمِيعًا
işitici
يَسْمَعُونَ
işitmezler
تَسْمَعُ
işitmezler