Gültekin OnanGültekin Onan:
Doğrusu, öldüren ve dirilten O’dur.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Doğrusu, öldüren ve dirilten O’dur.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Hakıykat şu: (Dünyâda) öldüren de, (âhiretde) dirilten de Odur.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Yine şübhesiz ki öldüren ve dirilten ancak O`dur.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Gerçekten O’dur öldüren de, dirilten de.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Öldürende O, hayat verende O dur.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki, öldüren ve dirilten O’dur.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Doğrusu öldüren ve dirilten de O’dur.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ölümü getiren ve hayatı bağışlayan yalnız O’dur;
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Dahası elbette öldüren de O`dur, hayat veren de O.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(43-44) Ve muhakkak O’dur ki, güldürdü ve ağlattı. Ve şüphe yok O’dur, O’dur ki, öldürdü ve hayata erdirdi.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Öldüren de O’dur dirilten de O’dur.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Öldüren (birinin ölümüne izin veren) ve diriltip yaşatan da O’dur/Allah’tır.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Öldüren de dirilten de O’dur.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(36-44) Yoksa o Mûsâ’nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Öldüren de O’dur, yaşatan da O’dur.