Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Ve kuşlar da toplanmıştı, hepsi de ona itâat ederdi.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Her taraftan toplanıp gelen kuşları da, O’na boyun eğdirmiştik. Hepsi O’nun nağmesine katılır, beraberce Allah’ı tesbih ederlerdi.
Adem UğurAdem Uğur:
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Toplanmış kuşları da (kendisine iman etmiş kimseler)... Hepsi Ona evvab (hakikatini yaşayan) idi.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Toplanıp gelen kuşları da. Hepsi ona dönerlerdi.
Ali BulaçAli Bulaç:
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah’ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Kuşları da toplu olarak onun emrine bağlı kıldık. (Dağlardan ve kuşlardan) her biri onun tesbihi sebebiyle devamlı tesbih ediyordu.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Kuşları da onun emrine topladık. Hepsi Allah`a yönelmektedirler.
Bekir SadakBekir Sadak:
(18-19) Dogrusu Biz, aksam sabah onunla beraber tesbih eden daglari, kuslari da toplu halde onun buyrugu altina vermistik. Herbiri ona yonelmekteydi.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Kuşları da toplu halde ona boyun eğdirdik. Hepsi de ona yönelip uyum içinde bulunurlardı.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de onun ahengine katılır, onunla beraber zikrederlerdi.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(18-19) Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Dâvûd’un emrine verdik. Onların her biri Allah’a yönelmişlerdi.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(18-19) Doğrusu biz akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Hepsi O’na yönelmiştir.
Edip YükselEdip Yüksel:
Kuşlar da toplanmıştı; hepsi onun buyruğunu izlerdi.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Her taraftan toplanıp gelen kuşları da onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Ve toplanıp gelen kuşları da. Onların hepsi [Tanrı’yı tesbih etmede uyum içinde] yönelip dönmekte (evvab) idiler.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(Her yandan ona doğru) toplanıb gelen kuşları da (kendisine râm etdik). (Gerek o dağlardan, gerek bu kuşlardan) herbiri (itaatle ona) dönücü idi.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Kuşları da toplanmış olarak (ona itâat ettirdik)! Hepsi onun (zikrine katılmak) için dönüp gelici idiler.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Kuşları da toplu olarak. Her biri ona yönelmişti.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Toplu olarak uçan kuşları da (emrine vermiştik). Her biri ona (Davud’a) itaatle dönerdi.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve kuşları da birarada toplanmış olarak (ona musahhar kıldık). Onların hepsi, ona evvab idiler (yönelmişlerdi ve sığınmışlardı).
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Toplanmış kuşları da (Davud’a ram kıldık). Hepsi de (Allah’ı tesbihte) ona (Davud’a) dönüp yönelirlerdi (ona uyarak tesbih ederlerdi).
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve (aynı şekilde) bölük bölük kuşları da. Bunlar (hep birlikte) O’na, (kendilerini yaratmış olana,) tekrar tekrar yönelirlerdi.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
katar katar dizilmiş kuşlar da: bunların hepsi her daim O`na yönelmişlerdi!
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Kuşları da toplanmış olarak (O’na tâbi kıldık). Hepsi de O’na rücu ediciler idi.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Kuşları da toplu halde ona boyun eğdirdik. Her biri ona yönelmekteydi.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Toplu olarak uçan kuşları da (emrine vermiştik). Her biri ona (Davud’a) itaatle dönerdi.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Her taraftan toplanıp gelen kuşları da onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(18-19) Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Toplanıp gelen kuşları da (ona râm etmiştik). Hepsi onun nağmesine katılır (beraber tesbih ederler)di.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Bütün kuşları da... Hepsi de ona hizmet ediyorlardı.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi de onunla (Allah’ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip dönmekte olanlar idi.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And the birds gathered (in assemblies): all with him did turn (to Allah).