Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır. Sûrede başlıca, Allah’ın birliği, müşriklerin inkârları ve sapıklıkları sebebiyle azabı hak etmiş oldukları, Davûd, Süleyman, Eyyüp, İbrahim,İshak, İsmail, el-Yesa’ ve Zülkifl peygamberlerin kıssaları, Davûd peygamberin hakemliği ve Hz. Peygamberin temel görevi konu edilmektedir.
Abdulbaki Gölpınarlı Abdullah Parlıyan Adem Uğur Ahmed Hulusi Ahmet Varol Ali Bulaç Ali Fikri Yavuz Bayraktar Bayraklı Bekir Sadak Celal Yıldırım Cemal Külünkoğlu Diyanet İşleri Diyanet Vakfı Edip Yüksel Elmalılı Hamdi Yazır Fizil-al il Kuran Gültekin Onan
1.
Sâd. Öğüt veren Kur’an’a yemin ederim ki,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
2.
Küfredenler, (iddia ettiklerinin) aksine, bir gurur ve tefrika içindedirler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
3.
Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
4.
Aralarından kendilerine bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler: Bu pek yalancı bir sihirbazdır!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
5.
Tanrıları, tek tanrı mı yaptı? Doğrusu bu tuhaf bir şeydir! dediler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
6.
Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
7.
Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
8.
Kur’an aramızdan Muhammed’e mi indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Belki, bunlar Kur’an’ım hakkında şüphe içine düştüler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
9.
Yoksa azîz ve lütufkâr olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
10.
Yahut göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların hükümranlığı onların elinde midir? Öyleyse (göklerin) yollarında yükselsinler (görelim)!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
11.
Onlar, çeşitli guruplardan oluşmuş bir ordudur; işte şurada bozguna uğratılacaklardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
12.
Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi, kazıklar sahibi Firavun da, yalanladılar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
13.
Semûd, Lût kavmi ve Eyke halkı da (peygamberleri) yalanladılar. İşte bunlar da (peygamberlere karşı) birleşen topluluklardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
14.
Onların her biri gönderilen peygamberleri yalanladılar da bu yüzden (kendilerine) azabım hak oldu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
15.
Bunlar da ancak, bir an gecikmesi olmayan korkunç bir ses beklemektedirler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
16.
Rabbimiz! Bizim payımızı hesap gününden önce ver, dediler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
17.
(Resûlüm!) Onların söylediklerine sabret, kulumuz Davud’u, o kuvvet sahibi zatı hatırla. O, hep Allah’a yönelirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
18.
Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
19.
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
20.
Onun hükümranlığını kuvvetlendirmiş; ona hikmet ve güzel konuşma vermiştik.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
21.
(Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanmışlardı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
22.
Davud’un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. "Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster" dediler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
23.
(Onlardan biri şöyle dedi:) Bu, kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Böyle iken "Onu da bana ver" dedi ve tartışmada beni yendi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
24.
Davud: Andolsun ki, senin koyununu kendi koyunlarına katmak istemekle sana haksızlıkta bulunmuştur. Doğrusu ortakçıların çoğu, birbirlerinin haklarına tecâvüz ederler. Yalnız iman edip de iyi işler yapanlar müstesna. Bunlar da ne kadar az! dedi. Davud, kendisini denediğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret dileyerek eğilip secdeye kapandı, tevbe edip Allah’a yöneldi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
25.
Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makamı ve güzel bir geleceği vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
26.
Ey Davud! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. O halde insanlar arasında adaletle hükmet. Hevâ ve hevese uyma, sonra bu seni Allah’ın yolundan saptırır. Doğrusu Allah’ın yolundan sapanlara, hesap gününü unutmalarına karşılık çetin bir azap vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
27.
Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
28.
Yoksa biz, iman edip de iyi işler yapanları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Veya (Allah’tan) korkanları yoldan çıkanlar gibi mi sayacağız?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
29.
(Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab’ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
30.
Biz Davud’a Süleyman’ı verdik. Süleyman ne güzel bir kuldu! Doğrusu o, daima Allah’a yönelirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
31.
Akşama doğru kendisine, üç ayağının üzerine durup bir ayağını tırnağının üzerine diken çalımlı ve safkan koşu atları sunulmuştu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
32.
(32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
33.
(32-33) Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
34.
Andolsun biz Süleyman’ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
35.
Süleyman: Rabbim! Beni bağışla; bana, benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz sen, daima bağışta bulunansın, dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
36.
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
37.
Dalgıç ve yapı ustası şeytanları da.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
38.
Ve daha diğerlerini de zincirlerde bağlı olarak (Onun emrine verdik.)
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
39.
İşte bu bizim bağışımızdır. İster ver, ister (elinde) tut; hesapsızdır dedik.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
40.
Doğrusu onun, bizim katımızda büyük bir değeri ve güzel bir yeri vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
41.
(Resûlüm!) Kulumuz Eyyub’u da an. O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
42.
Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
43.
Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
44.
Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub’u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah’a yönelirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
45.
(Ey Muhammed!), Kuvvetli ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak ve Ya’kub’u da an.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
46.
Biz onları özellikle ahiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
47.
Doğrusu onlar bizim katımızda seçkin iyi kimselerdendir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
48.
İsmail’i, Elyesa’yı, Zülkifl’i de an. Hepsi de iyilerdendir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
49.
İşte bu, bir hatırlatmadır. Doğrusu Allah’a karşı gelmekten sakınanlara güzel bir gelecek vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
50.
Kapıları yalnızca kendilerine açılmış Adn cennetleri vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
51.
Onlar koltuklara yaslanıp kurularak orada bir çok meyveler ve içecekler isterler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
52.
Yanlarında, eşlerinden başkasına bakmayan, kendilerine yaşıt güzeller vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
53.
İşte, hesap günü için size vâdolunan şeyler bunlardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
54.
Şüphesiz bu, bizim verdiğimiz rızıktır. Ona bitmek ve tükenmek yoktur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
55.
Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
56.
Onlar cehenneme girecekler. Orası ne kötü bir kalma yeridir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
57.
İşte bu; kaynar su ve irindir. Onu tatsınlar
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
58.
Buna benzer daha türlü türlü başkaları da vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
59.
(İnkârcıların liderlerine:) İşte bu sizinle beraber cehenneme girecek topluluktur (denildiğinde, liderler:) Onlar rahat yüzü görmesin (derler.) Onlar mutlaka ateşe gireceklerdir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
60.
(Liderlere uyanlar ise:) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
61.
Yine onlar: Rabbimiz! Bunu bizim önümüze kim getirdiyse onun ateşteki azabını iki kat artır! derler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
62.
(İnkârcılar) derler ki: Kendilerini dünyada iken kötülerden saydığımız kimseleri burada niçin görmüyoruz?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
63.
Alaya aldığımız onlar değil miydi? Yoksa (buradalar da) onları gözden mi kaçırdık?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
64.
İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
65.
(Resûlüm!) De ki: Ben sadece bir uyarıcıyım. Tek ve kahhâr olan Allah’tan başka bir tanrı yoktur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
66.
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi (olan Allah) üstündür, çok bağışlayıcıdır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
67.
De ki: "Bu büyük bir haberdir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
68.
Ama siz ondan yüz çeviriyorsunuz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
69.
Onlar orada tartışırken benim mele-i a’lâ hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
70.
Ben ancak apaçık bir uyarıcı olduğum için bana vahyolunuyor.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
71.
Rabbin meleklere demişti ki: Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
72.
Onu tamamlayıp, içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman, derhal ona secdeye kapanın!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
73.
Bütün melekler toptan secde ettiler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
74.
Yalnız İblis secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
75.
Allah! Ey İblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni meneden nedir? Böbürlendin mi, yoksa yücelerden misin? dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
76.
İblis: Ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
77.
Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
78.
Ve ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
79.
İblis: Ey Rabbim! O halde tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver, dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
80.
Allah: "Haydi, sen mühlet verilenlerdensin.’’
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
81.
O bilinen güne kadar buyurdu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
82.
İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
83.
Ancak onlardan ihlâslı kulların hariç dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
84.
Allah buyurdu ki, "O doğru ben hep doğruyu söylerim."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
85.
Mutlaka sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım!.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
86.
(Resûlüm!) De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
87.
Bu Kur’an, ancak âlemler için bir öğüttür.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
88.
Onun verdiği haberin doğruluğunu bir zaman sonra çok iyi öğreneceksiniz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
×
klavye oklarıyla önceki/sonraki sureye geçebilirsiniz.