وَيَوْمَ يُعْرَضُ الَّذِينَ كَفَرُوا عَلَى النَّارِ أَلَيْسَ هَٰذَا بِالْحَقِّ ۖ قَالُوا بَلَىٰ وَرَبِّنَا ۚ قَالَ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ
Ve yevme yu’radullezıne keferu alen nar leyse haza bil hakk kalu bela ve rabbinakale fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَيَوْمَ
ve gün
يُعْرَضُ
sunulacakları
الَّذِينَ
kimseler
كَفَرُوا
inkar eden(ler)
عَلَى
karşı
النَّارِ
ateşe
أَلَيْسَ
değil miymiş?
هَٰذَا
bu
بِالْحَقِّ
gerçek
قَالُوا
derler
بَلَىٰ
evet
وَرَبِّنَا
Rabbimiz hakkı için
قَالَ
der
فَذُوقُوا
öyleyse tadın
الْعَذَابَ
azabı
بِمَا
dolayı
كُنْتُمْ
olmanızdan
تَكْفُرُونَ
inkar ediyor(lar)

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve o gün, kâfir olanlar, ateşe arz edilirler de bu gerçek değil mi denir, evet derler, andolsun Rabbimize; der ki: İnkâr ettiğinizden dolayı artık tadın azâbı.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Öyleyse, gerçekleri örtbas etmenizden dolayı azabı tadın" der.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    İnkâr edenlere, ateşe sunulacakları gün: Nasıl, bu gerçek değil miymiş? denildiğinde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş, derler. Allah: Öyleyse inkâr etmenizden dolayı azabı tadın! der.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Hakikat bilgisini inkâr edenlerin Nâr’a arz olunacakları süreçte: "Bu Hak değil miymiş?" denir. Dediler ki: "Rabbimize yemin olsun ki evet!"... "O hâlde hakikat bilgisini inkâr etmeniz yüzünden (hadi) tadın azabı!" dedi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Öyleyse inkar etmenize karşılık azabı tadın’ der.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    İnkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar: "Rabbimiz’e andolsun, evet (öyledir)" derler. (Allah da:) "Öyleyse inkar ettiklerinizden dolayı azabı tadın" dedi.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Kur’an’ı ve Peygamberi) inkâr edenler, ateşe arz olunacağı gün, (kendilerine şöyle denilir): "- Nasıl, bu azab gerçek değil mi imiş?" Onlar: "- Evet, Rabbimize yemin ederiz (azab hakdır)." diyecekler. (Allah onlara şöyle) buyuracak: "- Öyle ise, ettiğiniz inkâra karşılık tadın azabı bakalım..."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Kâfirler ateşle yüz yüze getirildikleri gün, kendilerine, “Bu gerçek değil miymiş?” denilecek. Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun doğruymuş” diyecekler. Allah, “Öyleyse, inkâr etmenizden dolayı tadın bu azabı” diyecektir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Inkar edenler, atese sunulduklari gun onlara: «Bu, gercek degil miydi?» denir, onlar: «Rabbimize and olsun ki evet gercekti» derler. Allah: «Inkar etmenizden oturu azabi tadin» der.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İnkarcılara, ateşe sunulacakları gün, «bu hakk değil miydi ?» diye sorulur. Onlar; «Evet, Rabbimiz hakkı için (öyledir)» diye cevap verirler. Allah da : «inkâr edip durmanıza karşılık azabı tadın !» buyurur.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    İnkârcılar, ateşin karşısına getirileceği ve kendilerine: “Bu, gerçek değil mi?” diye sorulacağı gün: “Rabbimize andolsun ki öyle!” diye cevap verecekler. (Bunun üzerine) Allah: “Öyleyse, hakikati inkâr etmenizin karşılığı olan bu azabı tadın!” buyuracak.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar, "Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş" derler. Allah, "Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!" der.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    İnkâr edenlere, ateşe sunulacakları gün: Nasıl, bu gerçek değil miymiş? denildiğinde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş, derler. Allah: Öyleyse inkâr etmenizden dolayı azabı tadın! der.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    İnkarcılar ateşe sunuldukları gün: "Bu gerçek değil mi?" Derler ki "Evet, Efendimize andolsun." O da, "İnkar etmiş olduğunuz için azabı tadın" der.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    İnkâr edenler ateşe arz olunacakları gün onlara: «Bu gerçek değil miymiş?» denir. Onlar da: «Rabbimiz Hakk’ı için gerçekmiş!» derler. Allah onlara: «O halde inkâr ettiğinizden dolayı şimdi tadın azabı!» der.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    İnkar edenler ateşe sunulacakları gün Allah onlara: «Nasıl bu gerçek değil miymiş?» der. «Evet. Rabb’imizin hakkı için gerçekmiş!» derler. «Öyleyse inkar etmenizden dolayı azabı tadın!» der.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Küfredenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar: "Rabbimize andolsun, evet (öyledir)" derler. (Tanrı da:) "Öyleyse küfrettiklerinizden dolayı / küfrettiğiniz için (tekfürun) azabı tadın" dedi.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenler ateşe sunulacakları günde: "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar: "Rabbimize andolsun, evet." derler. "Öyleyse inkar ettiklerinizden dolayı azabı tadın." dedi.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O kâfirler ateşin karşısına (getirilerek) gösterileceği gün (kendilerine denilecek ki:) «Bu (azâb) gerçek değil mi imiş»? Onlar «Evet, Rabbimize yemîn ederiz (ki gerçekdir)» dediler (diyecekler). (Allah da) «Küfredegeldiğinize mukaabil tadın azâbı» dedi (diyecek).

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Allah tarafından gelen gerçekleri örtbas edenler, ateşe sunulacakları gün, Allah onlara: “Nasıl, bu gerçek değil miymiş?” der. Onlar da: “Evet, Rabbimiz hakkı için gerçekmiş” derler. Allah da: “Öyleyse, gerçekleri örtbas etmenizden dolayı azabı tadın” der.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    O küfredenler ateşe sunuldukları gün. Nasıl, bu gerçek değil miymiş? denildiğinde: Rabbımıza andolsunki, evet gerçekmiş, derler. O da: Şu halde küfrettiğinizden dolayı tadın azabı, der.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kıyamet günü doğruları inkâr edenler ateşe götürüldüklerinde onlara "Şimdi bu ateş gerçek değil mi? diye sorulur. Onlar da " Evet! Rabbimize yemin olsun ki gerçek" derler. Allah onlara "İnkâr etmenizin karşılığında azabı tadın" der.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve o gün kâfirler ateşe arz olunurlar. Bu gerçek değil mi? (denince): "Evet, Rabbimize andolsun (ki gerçek)." dediler. (Allah): "Öyleyse inkârlarınız sebebiyle azabı tadın." dedi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Küfre sapanlar ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) "Bu gerçek değil miymiş?" Onlar, "Rabbimize andolsun evet (gerçektir)!" derler. (Allah da,) "Öyleyse küfretmekte olduklarınızdan dolayı azabı tadın" der.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Böylece, hakikati inkara şartlanmış olanlar, ateşin karşısına getirilecekleri ve "Bu, gerçek değil mi?" diye sorulacağı Gün "Rabbimize andolsun ki öyle!" diye cevaplayacaklar. (Bunun üzerine) Allah, "Öyleyse, hakikati inkar etmenizin karşılığı olan bu azabı tadın!" diyecektir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve hakikati inkar eden kimselere ateşe takdim olunurken, "Ne yani, bu da mı gerçek değil?" (denileceği) gün, onlar şöyle cevap verecekler: "Rabbimize andolsun ki (bu hakikatin ta kendisidir)!" (Allah) buyuracak: "Haydi, hakikati inkarınıza karşılık tadın malum azabı!"

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve o gün ki, kâfir olanlar, ateş üzerine arzolunurlar. (Onlara) Denilir ki: «Nasıl, bu hak değil mi imiş?» Onlar da: «Evet. Ve Rabbimiz hakkı için (diyeceklerdir).» Cenâb-ı Hak da, «Artık siz inkar eder olduğunuz şey sebebiyle azabı tadınız,» diyecektir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Kâfirlere ateşe sunuldukları gün: "Bu gerçek değil miymiş?" denir. Onlar da: "Rabbimiz hakkı için evet gerçekmiş!" derler. "O halde küfrünüz sebebiyle tadın azabı!" buyurur.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Inkâr edenlere ateşe sunulacakları gün: "Bu gerçek değil miymiş?" denilir. "Rabbimiz hakkı için, evet gerçekmiş" derler. Der ki: "Öyleyse, azabı tadın! İnkâr etmiş olmanızdan dolayı."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Nasıl bu gerçek değil miymiş?» der. «Evet. Rabb’imizin hakkı için gerçekmiş!» derler. «Öyleyse inkar etmenizden dolayı azabı tadın!» der.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Gün gelecek, kâfirler cehennem ateşine karşı tutulacaklar. İşte o zaman, kendilerine: "Nasıl, bu ateş doğru değil miymiş?" diye sorulunca: "Evet, Rabbimize yemin ederiz ki haktır, gerçektir!" diyecekler. Yüce Allah da şöyle buyuracak: "İnkâr edip durduğunuz için haydi öyleyse tadın bakalım azabı!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    İnkâr edenler ateşe sunulacakları gün (Allâh onlara): "(Nasıl), Bu gerçek değil miymiş?" (der); "Evet Rabbimiz hakkı için (gerçekmiş)" derler. "Öyleyse inkâr etmenizden dolayı azâbı tadın" der.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Bunu inkar edenler, ateşe sunuldukları gün: -Bu, gerçek değil mi? -Rabbi’mize andolsun ki evet (gerçektir), dediler. -Nankörlük ettiğiniz için azabı tadın! der.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Küfredenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) «Bu gerçek değil miymiş?» Onlar: «Rabbimize and olsun, evet (öyledir)» derler. (Allah da:) «Öyleyse küfretmekte olduklarınızdan dolayı azabı tadın!» dedi.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Gün gelir, o inkâr edenler, ateşe arz edilir. "Bu gerçek değil miymiş?" diye sorulur. "Elbette! Rabbimize yemin ederiz, gerçekmiş!" derler. Allah buyurur: "O halde, inkâr ettiğinizden ötürü tadın azabı!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And on the Day that the Unbelievers will be placed before the Fire, (they will be asked,) "Is this not the Truth?" they will say, "Yea, by our Lord!" (One will say:) "Then taste ye the Penalty, for that ye were wont to deny (Truth)!"