Mekke döneminde inmiştir. 35 âyettir. Sûre, adını 21. âyette geçen “Ahkâf” kelimesinden almıştır. Ahkâf, sûrede sözü edilen “Âd” kavminin yaşadığı Yemen’de bir bölgenin adı olup, uzun ve kıvrımlı kum yığınları demektir. Konusu itibariyle bir önceki sûrenin devamı niteliğindedir.
3.
Gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. Ve bilinen (tespit edilen) bir zamana kadar. Ve onlar ki, uyarıldıkları şeylerden yüz çeviren kâfirlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
De ki: "Allah’tan başka taptıklarınızı gördünüz mü?" Onların yeryüzünde ne yarattıklarını bana gösterin. Yoksa onların göklerde ortağı mı var? Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz) bana, bundan evvelki bir kitap ve ilimden (ilmî) bir eser getirin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Allah’tan başkasına dua edenden daha dalâlette kim vardır? Kıyâmet gününe kadar, ona kimse icabet etmez. Ve onlar (putlar), onların dualarından gâfildirler (habersizdirler).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
İnsanlar haşrolundukları (biraraya getirildikleri) zaman (putlar) onlara düşman oldular. Ve onların ibadetlerini inkâr ettiler (kabul etmediler).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Ve onlara âyetlerimiz beyan edilerek (açıklanarak) okunduğu zaman kâfirler, (âyetlerimiz) onlara gelince, hak (âyetlerimiz) için: "Bu, apaçık bir sihirdir." dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Yoksa "Onu uydurdu." mu diyorlar? De ki: "Eğer onu ben uyduruyorsam, o taktirde Allah’tan bana gelecek bir şeye siz mani olamazsınız. O, O’nun (Kur’ân) hakkında daldığınız şeyleri (yaptığınız iftiraları) en iyi bilir. Benimle sizin aranızda O’na (Kur’ân-ı Kerim’e) şahit olarak O (Allah) yeter. Ve O; Gafur’dur, Rahîm’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
"Ben diğer resûllerden farklı bir (bidat) ortaya çıkarmış değilim." de. Ve bana ve size ne yapılacağını ben bilemem. Ben sadece bana vahyedilene tâbî olurum. Ve ben apaçık bir nezirden başka bir şey değilim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
De ki: "Gördünüz mü? Ya o Kur’ân, Allah’ın katından ise ve siz O’nu inkâr ettinizse? Ve İsrailoğullarından bir şahit O’nun misline şahit olduysa, böylece îmân ettiyse ve siz de büyüklük tasladıysanız? Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
İnkâr edenler, âmenû olanlara: "Eğer O hayırlı olsaydı, O’na (saygıda, îmânda) bizi geçemezlerdi." dediler. O’nunla (Kur’ân’la) hidayete eremeyince o zaman "Bu, eski bir yalandır." diyecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Ve O’ndan (Kur’ân’dan) önce îmâm ve rahmet olarak Hz. Musa’nın kitabı (Tevrat) vardır. Bu, Arap lisanı ile (Hz. Musa’nın kitabını) tasdik eden bir kitaptır. Zalimleri uyarmak ve muhsinleri müjdelemek içindir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Muhakkak ki onlar "Rabbimiz Allah’tır." dediler. Sonra onlar (Allah’a) istikamet üzere oldular. Artık onlara korku yoktur. Ve onlar mahzun olmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
İşte onlar cennet ehlidirler. Orada ebedî kalacak olanlardır, yapmış olduklarının karşılığı (mükâfatı) olarak.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
İnsana, anne ve babasına ihsanla davranmasını vasiyet ettik. Annesi onu güçlükle taşıdı ve onu güçlükle doğurdu. Ve onun taşınması ve sütten kesilmesi 30 aydır. Nihayet erginlik çağına ulaştığı zaman 40 yaşını tamamladı. Şöyle dedi: "Rabbim! Bana, anne ve babama verdiğin ni’metlere şükretmekte, Senin razı olduğun salih amel (nefs tezkiyesi) yapmakta beni başarılı kıl. Ve zürriyetimi ıslâh et. Muhakkak ki ben, Sana tövbe ettim ve muhakkak ki ben (Sana) teslim olanlardanım."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
İşte onlar ki, onlardan yaptıklarını en güzel şekilde kabul ederiz (1’e 700’e kadar derece veririz). Ve onların günahlarına cevaz vermeyiz (örteriz, sevaba çeviririz). Onlar cennet ehli arasındadırlar. Onların vaadolundukları şey gerçek bir vaaddir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Ve o, anne ve babasına: "İkinize de off (ikinizden de bıktım), daha önce (nice) nesiller gelip geçmişken, benim topraktan diriltilerek çıkarılacağımı mı vaadediyorsunuz?" dedi. Ve onlar (anne ve babası) Allah’tan yardım isteyerek: "Kendine yazık (ediyorsun), îmân et. Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır." (dediler). Bunun üzerine (o) şöyle dedi: "Bu, evvelkilerin masallarından başka bir şey değildir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
İşte onlar ki, onlardan evvel gelip geçmiş olan cin ve insan toplumlarında, üzerlerine (azap) sözü hak olmuştur. Muhakkak ki onlar, hüsranda olanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Ve herkes için, amellerinden dolayı dereceler vardır, onlara amellerinin (karşılığının) ödenmesi için. Ve onlara zulmedilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Ve o gün kâfirler ateşe arzedilirler: "Siz dünya hayatınızda (size göre) güzel şeylerinizi tükettiniz. Ve onunla metalandınız (sefa sürdünüz). Artık bugün alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız. Yeryüzünde haksız yere kibirlendiğiniz ve fasıklık yapmış olduğunuz için.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Ad (Kavmi)nin kardeşini hatırla! Ahkâf’taki kavmini uyarmıştı. Ondan önce ve sonra "Allah’tan başkasına kul olmayın!" diye uyaran bir çok nezirler gelip geçmişti. Gerçekten ben büyük günün azabının üzerinize olmasından korkarım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Sen bizi ilâhlarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sen sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, o zaman bize vaadettiğin şeyi (azabı) getir." dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Dedi ki: "O ilim (o azabın bilgisi) ancak, Allah’ın katındadır. Ve ben onunla gönderildiğim şeyi size tebliğ ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Fakat onu (azabı) vadilerine doğru yönelen bulutu gördükleri zaman, "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur." dediler. Hayır o, kendisini acele istediğiniz şey, içinde elîm azap olan bir rüzgârdır (fırtınadır).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
O Rabbinin emriyle herşeyi dumura uğratır (yok eder). Böylece sabahleyin onların meskenlerinden başka hiçbir şey görünmez oldu. Mücrim kavmi, işte böyle cezalandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Ve andoldun ki Biz, onlara size dahi vermediğimiz imkânları verdik. Ve onlara işitme, görme hassaları ve idrak verdik. Fakat işitme ve görme hassaları onlara fayda sağlamadı. Ve idrakleri de onlara bir şey sağlamadı. Allah’ın âyetlerini bilerek inkâr ediyorlardı. Ve alay etmiş oldukları şey onları kuşattı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Ve andolsun, sizin etrafınızdaki beldelerden pekçoğunu helâk ettik. Ve âyetleri açıkladık ki, belki böylece onlar dönerler diye.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Allah’tan başka, yakınlık sağlaması için ilâhlar ittihaz ettikleri zaman onlara yardım etmeleri gerekmez miydi? Hayır (putlar), onlardan saptılar (uzaklaştılar). İşte bu, onların yalanları ve iftira etmiş oldukları şeydir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik, Kur’ân’ı dinlemeleri için. Onun huzuruna geldikleri zaman "Susun, dinleyin!" dediler. Sonra (Kur’ân-ı Kerim okuması) bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Onlar: "Ey kavmimiz! Muhakkak ki biz, Hz. Musa’dan sonra indirilen, onların elindekini tasdik eden Hakk’a ulaştıran ve Tarîki Mustakîm’e hidayet eden bir kitap dinledik." dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine icabet edin. Ve O’na îmân edin ki, sizin günahlarınızı bağışlasın ve mağfiret etsin (sevaba çevirsin). Ve sizi elîm azaptan korusun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Ve Allah’ın davetçisine icabet etmeyen kimse, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah’tan başka dostları yoktur. İşte onlar apaçık dalâlet içindedirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Onlar, gökleri ve yeri yaratanın Allah olduğunu görmediler mi? Ve O, onları yaratmaktan yorulmaz. Ölüleri diriltmeye kaadirdir. Evet, muhakkak ki O, herşeye kaadirdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Ve o gün kâfirler ateşe arz olunurlar. Bu gerçek değil mi? (denince): "Evet, Rabbimize andolsun (ki gerçek)." dediler. (Allah): "Öyleyse inkârlarınız sebebiyle azabı tadın." dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Öyleyse ulûl’azm olan resûller gibi sabret. Ve onlar için acele etme. O gün vaadolundukları şeyi (azabı) gördükleri zaman gündüzün bir saatinden fazla kalmamış gibi olurlar. (Bu) bir tebliğdir. Artık fasıklar topluluğundan başkası helâk edilir mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster