Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Şüphe yok ki biz seni tanık ve müjdeci ve korkutucu olarak göndermişizdir.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Gerçek şu ki, ey Muhammed! Biz seni Allah’ın birliğinin bir şahidi, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik
Adem UğurAdem Uğur:
Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Muhakkak ki biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak irsâl ettik!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Ali BulaçAli Bulaç:
Şüphesiz, Biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Gerçekten biz, seni, (ümmetine) şahid, (cennetle) müjdeleyici, (cehennemle) korkutucu bir peygamber olarak gönderdik;
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Biz seni şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Bekir SadakBekir Sadak:
(8-9) Dogrusu seni sahit, mujdeci ve uyarici olarak gonderdik. Ey insanlar, siz de Allah’a ve peygamberine inananasiniz, ona yardim edesiniz, O’na saygi gosteresiniz ve O’nu sabah aksam tesbih edesiniz.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Şüphesiz ki biz, seni şâhid, müjdeci ve uyarıcı bir peygamber olarak gönderdik.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Gerçek şu ki, biz seni bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Edip YükselEdip Yüksel:
Biz seni bir tanık, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Biz seni şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Şüphesiz, biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Şüphesiz biz seni bir şahid, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Hakîkat biz, seni bir şâhid, bir müjdeleyici, bir korkutucu olarak gönderdik,
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Şübhesiz ki biz seni, bir şâhid, bir müjdeleyici ve (aynı zamanda) bir korkutucu olarak gönderdik.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Muhakkak ki Biz; seni şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik;
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Biz seni yalnızca bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik ki.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, seni şahit, müjdeleyen ve uyarıcı olarak gönderdik.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Gerçek şu ki (ey Muhammed,) Biz seni (hakikatin) bir şahidi, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
(Ey Peygamber!) Elbet Biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(7-8) Ve şu göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Ve Allah azîzdir, hakîmdir. Şüphe yok ki, Biz seni bir şahit ve bir müjdeci ve bir korkutucu olarak gönderdik.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Resulüm! Biz seni şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
(Ey Muhammed!) Şüphesiz Biz seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Biz seni şahid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Muhakkak ki: Biz, seni bir şahit, bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik ki
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Biz seni, şâhid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
Şaban PirişŞaban Piriş:
-Biz seni, şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Şüphesiz, biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı korkutucu olarak gönderdik.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, biz seni, bir tanık, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
We have truly sent thee as a witness, as a bringer of Glad Tidings, and as a Warner: