Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Öyle kişilerdi onlar ki Kurân’ı parça parça ettiler; bir kısmına inandılar da bir kısmına inanmadılar.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
İşte onlar, Kur’ân’ı parça parça ettiler de, bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmadılar.
Adem UğurAdem Uğur:
Onlar, Kur’an’ı bölüp ayıranlardır.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Kurân’ı, işlerine geldiği gibi böldüler (çıkarları yönünden Kurân’ı değerlendirdiler)!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Onlar ki, Kur’an’ı kısım kısım yaptılar.
Ali BulaçAli Bulaç:
Ki onlar Kur’anı parça-parça kıldılar.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Onlar, o kimselerdir ki, kitablarını kısım kısım yapmışlardı (bir kısmına inanıyor, diğer bir kısmına inanmıyorlardı.)
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Onlar, Kur`ân`ı bölüp ayıranlardır.
Bekir SadakBekir Sadak:
(90-93) Kuran’i islerine geldigi gibi bolenlere de, kendi Kitablarinin bir kismina inanip bir kismini kabul etmiyen yahudi ve hiristiyanlara da nitekim Kitap indirmistik; Rabbine and olsun ki hepsini, yaptiklarindan sorumlu tutacagiz.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Kur’ân’ı parça parça edenlere de (azâb indirmiştik).
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(91-93) Onlar ki, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur`an`ın ayetleri arasında da ayırım gözettiler. Rabbin hakkı için, onların tümünü muhakkak sorguya çekeceğiz. Onları yaptıkları işlerden sorumlu tutacağız.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Onlar, Kur’an’ı tutarsız parçalar olarak nitelendirenlere gelince,
Edip YükselEdip Yüksel:
Onlar ki Kuran’ı parçalara ayırdılar.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Onlar, Kur’ân’ın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmayarak onu kısım kısım böldüler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onlar ki, Kur’an’ın ayetleri arasında da ayırım gözettiler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Ki onlar Kuranı parça parça kıldılar.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Onlar, Kur’an’ı bölüp ayıranlardır.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(90-91) Nitekim iş bölümü yapanlara, Kur’ânı parçalayanlara da (öyle azâb) indirmişdik.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Onlar ki, Kur`ân`ı kısım kısım ayırdılar (bir kısmına hak, bir kısmına bâtıl dediler).
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Onlar ki; Kur’an’ı parçalara ayırmışlardı.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Onlar da Kur’an’ı birbirinden kopuk tutarsız parçalara ayırdılar.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Onlar, Kur’ân-ı Kerim’i parça parça kıldılar.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
O kimseler ki Kur’an’ı parça parça kıldılar.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
işte onlar, (şimdi) Kur’an’ı da tutarsız, insicamsız bir anlam (demeti) olarak göstermek istiyorlar!
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Onlar ki, (şimdi de) Kur`an`ı birbirinden kopuk sözler demeti olarak tasavvur ediyorlar.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
O kimseler (in üzerine ki, Kur’an’ı) taksime uğratmak istemişlerdi.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Onlar Kur’an’ı parça parça edenlerdir.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Işte yine onlardan bir topluluk; Kur’an’ın bir kısmını kabul edip bir kısmını reddediyorlar.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onlar ki, Kur’an’ın ayetleri arasında da ayırım gözettiler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(90-91) Tıpkı o bölüşenlerin, O Kur’ân’ı parça parça edenlerin başlarına indirdiğimiz felaket gibi.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Onlar ki Kur’ân’ı bölük bölük ettiler.