Mekke döneminde inmiştir. 99 âyettir. Sûre, adını 80. âyette geçen “Hicr” kelimesinden almıştır. Hicr, Medine’nin kuzeyinde vaktiyle Semûd kavminin yaşadığı bir yerin adıdır. Sûrede başlıca Allah’ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve hesap konuları; peygamberlerin, çeşitli zamanlarda azgınlara ve inkârcılara karşı verdikleri mücadeleler çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu sûrede ayrıca ilâhî kitapların kendisiyle kemale erdiği Kur’an’ın, her türlü tahriften korunacağı hükmü de yer almaktadır.
1.
Elif-Lam-Ra. Bunlar ilahi kitabın -kendisi açık olan ve hakkı açıkça gösteren bir ilahi okuma metninin- ayetleridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
2.
Bir vakit gelecek ki, (şimdi) bu gerçeği inkara kalkışanlar, keşke (dünya hayatındayken) Allah’a boyun eğip teslim olsaydık diye yerinecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
3.
(Şimdi) kendi hallerine bırak onları, yiyip (içsinler), avunsunlar; bu arada (boş hazların) umudu aldatıp oyalasın onları; nasıl olsa günü gelince (gerçeği) öğrenecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
Biz, çünkü, hiçbir toplumu, (önceden) ilahi bir kelamdan bütünüyle haberli kılmadan helak etmedik;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
(Ve zaten) hiçbir ümmet kendisi için belirlenmiş sürenin bitimini öne alamayacağı gibi erteleyemez de.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
(Hal böyleyken, hakkı inkar edenler, yine de): "Ey kendisine (sözde) uyarıcı/hatırlatıcı bir mesaj indirilen kişi; sen düpedüz bir mecnunsun!" diyorlar,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
(Oysa,) Biz melekleri ancak hakk(ın iktizası) olarak indiririz; ve o zaman da artık (ilahi mesajı reddetmeleri yüzünden cezayı hak edenler) asla geri bırakılmazlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Kimsenin kuşkusu olmasın ki, bu uyarıcı/hatırlatıcı mesajı, ayet ayet Biz indirdik: ve yine kimsenin kuşkusu olmasın ki, (bütün tahriflerden) onu yine Biz koruyacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Gerçek şu ki, (ey Peygamber,) senden önce de gelip geçmiş ayrı ayrı topluluklara (elçiler) gönderdik;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Biz (mesajımızdan yana) bu (alaycı tutumu), işte böylece, o günaha gömülüp gitmiş kimselerin yüreklerine sokarız,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
önceki (zalim)lerin izlediği yol (ve bu yolda başlarına gelenler) de nicedir gözlerinin önünde olduğu halde buna inanmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
öyle ki, ((göğün) sırlarını) çalmaya kalkışacak olan(lar)ın ardına hemen parlak bir alev takılır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Ve yeryüzünü yayıp üzerine yerinden oynatılmaz dağlar yerleştirdik; ve orada (hayatın) her türünün dengeli bir biçimde büyüyüp boyvermesini sağladık;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Ve yine orada hem sizin için, hem de rızkı size bağlı olmayan öteki bütün canlılar için geçim vasıtaları sağladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Çünkü hiçbir şey yoktur ki, kaynağı Bizim katımızda olmasın; ve Biz hiçbir şey indirmeyiz ki, kusursuzca belirlenmiş bir ölçüye, bir uyuma dayanmasın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
(Bitkileri) döllendirmek, bereketlendirmek için rüzgarları gönderiyor; ve ayrıca, susuzluğunuzu gidermek için gökten su indiriyoruz; yoksa onun kaynağını elinde tutan siz değilsiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Ve muhakkak ki, hayatı bahşeden de, ölüme hükmeden de Biziz; ve geçici olan göçüp gittikten sonra her şeyin sahibi olarak kalacak olan yine Biziz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Muhakkak ki, Biz sizden önce geçip gidenleri de (her halleriyle) biliyoruz, sizden sonra gelecek olanları da elbet biliyoruz;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Ve kuşkusuz, (Hesap Günü’nde) onların hepsini bir arada toplayacak olan senin Rabbindir; gerçekten de her şeyin aslını bilen, doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen O’dur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Gerçek şu ki, Biz insanı ses veren balçıktan, biçim verilebilir, özlü, kara bir balçıktan yarattık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Görünmeyen yaratıkları ise, ondan (çok) önce, yakıcı/bunaltıcı yellerin ateşinden yaratmıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Ve hani, Rabbin meleklere: "Haberiniz olsun, Ben biçim verilebilir özlü kara balçıktan bir ölümlü varlık yaratacağım" demişti,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
"Ey İblis!" diye buyurdu Allah, "Seni yere kapananlarla beraber olmaktan alıkoyan sebep ne?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
"Ses veren bir balçıktan, biçim verilmiş özlü bir çamurdan yarattığın ölümlü bir varlığın önünde yere kapanmak bana yakışmaz!" diye karşılık verdi (İblis).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
"Çık git öyleyse bu (meleki makam)dan!" diye buyurdu O; "Çünkü, sen artık kovulmuş birisin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
(Bunun üzerine İblis:) "Beni yolun dışına attığın için, ben de, kuşkusuz, yeryüzünde (kötülükleri) onlara süsleyip bezeyeceğim ve muhakkak ki onların hepsini ayartıp yoldan çıkaracağım,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
"aslında, (zaten) yoldan çıkmış olup da (kendi iradeleriyle) senin peşine takılanların dışında, Benim kullarım üzerinde senin bir nüfuzun olmayacaktır."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
o cehennem ki, yedi kapıdan girilir; her kapıdan onlardan (günahlarının niteliğine göre) ayrı bir kafile halinde".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler ise, onlar (kendilerini) hasbahçeler içinde gözelerin, kaynakların başında (bulacaklar),Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
(O zaman) Biz onları içlerinde (kalmış) olabilecek nahoş duygu ve düşüncelerden arındıracağız ve (böylece) birbirleriyle kardeş olarak mutluluk tahtları üzerinde karşı karşıya oturacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Orada (bu esenlik, bahtiyarlık içinde) yorgunluk, bitkinlik ilişmeyecek onlara; ve oradan asla çıkarılmayacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Hani, o’nun yanına geldiklerinde o’na: "Sana selam olsun!" demişler; o da onlara: "Biz sizden korkuyoruz!" diye cevap vermişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
(Bunun üzerine) onlar: "Yo, korkma! Biz sana, kendisine derin ve doğru bilgi bahşedilmiş bir oğlun olacağını müjdelemeye geldik".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
"Üzerime yaşlılık çökmüş olduğu halde, bana böyle bir müjde veriyorsunuz, öyle mi?" diye sordu (İbrahim), "Peki, hangi (beklenmedik) şeyle müjdeliyorsunuz beni?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
"Seni gerçekleşmesi kaçınılmaz olan bir şeyle müjdeliyoruz; onun için sakın umut kesenlerden olma!" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
(İbrahim:) "Rabbinin rahmetinden, büsbütün yolunu şaşırmış olanlardan başka kim kesebilir ki umudunu?" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
bir tek, (Allah’ın, hakkında:) ’Biz geride kalanların arasında olmasını öngördük!’ (dediği, Lut’un) karısı bunun dışında".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Onlar da: "Evet, fakat biz sana, (kötülükten yana olanların) şüphe edip durdukları şey(i duyurmak) için geldik" diye cevap verdiler,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
"ve sana (gerçekleşmesi kaçınılmaz olan) hakkı getirdik; çünkü, kuşku yok ki, biz doğruyu söylüyoruz".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Bu durumda artık sen, ailenle birlikte gecenin bir vaktinde yola koyul; sen onları geriden takip et; sizden hiç kimse arkasına bakmasın; yalnızca emredildiğiniz yöne doğru ilerleyin".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Ve (elçilerimiz aracılığıyla) o’na şu hükmü tebliğ ettik: "Bu (günahkar)ların son kalıntıları da sabaha varmadan silinip ortadan kaldırılacaktır".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Cevap verdiler: "Biz sana insanlarla görüşmeyi, (onlara kol kanat germeyi) yasaklamamış mıydık?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
(Lut:) "(Niyetli olduğunuz şeyi) ille yapacaksanız," dedi, "işte bunlar benim kızlarım, (onları alın)!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
(Fakat melekler Lut’a:) "Canı sağolasıca!" dediler, "(Onlar bu durumda seni hiç dinlerler mi?) Baksana, (şehvetten) gözleri dönmüş, körcesine sendeleyip, öteye beriye sarkıntılık yapıp duruyorlar!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Ve derken, tan yeri ağarırken, (hak ettikleri azabın) gürültüsü apansız yakaladı onlarıMealleri KıyaslaSayfada Göster
74.
ve böylece (bu günahkar şehirlerin) altını üstüne getirdik; belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine püskürtü halinde sert taşlar yağdırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Şüphesiz, bütün bunlarda, işaretlerden anlam çıkarmasını bilen kimseler için çıkarılacak nice dersler vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Çünkü, gerçekten de (sözü geçen) bu (şehirler) bugün hala yerinde durmakta olan bir yol üzerindeydiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Ve bu yüzden onları da hak ettikleri cezaya uğrattık. Gerçek şu ki, sözü geçen her iki (günahkar toplum) da, (bugün dahi) görülebilen bir ana yol üzerinde yaşamaktaydılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
İmdi, (unutma ki,) Biz gökleri ve yeri ve bu ikisi arasında var olan her şeyi, onları (içsel) bir gerçekliğe bağlı kılmadan yaratmadık; (Bu gerçeğin bütünüyle apaçık ortaya çıkacağı) Saat mutlaka gelecektir. Bunun içindir ki, (insanların kusurlarını) güzel, katıksız bir olgunlukla karşıla!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
çünkü, senin Rabbindir, her şeyin özünü bilen ve her şeyin gerçek ve mutlak Yaratıcısı!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Ve gerçek şu ki, Biz sana sık sık tekrarlanan (ayetlerden oluşan) yedili (bir sure) bahşettik ve (böylece senin önüne) yüce Kur’an’ı (açıp serdik):Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
(O halde, hakkı inkar eden) birtakım kimselere verdiğimiz dünyevi zenginliklerden yana gözünü çevirme. Ve (seni umursamıyorlar diye) onlar için üzülme; fakat müminlere kol kanat ger,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Öyleyse artık, sana (açıklaman) emredilen şeyi açıkça ortaya koy ve Allah’tan başkasına tanrısal nitelikler yakıştıran o kimseleri kendi hallerine bırak:Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
o kimseler ki, Allah’la beraber başka tanrısal güçlerin de var olduğunu vehmediyorlar; ama nasıl olsa, (gerçeğin ne olduğunu) yakında öğrenecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
Fakat sen yine de Rabbinin yüceliğini, sınırsız kudret ve kemalini övgüyle an; (O’nun huzurunda) teslimiyet içinde yere kapanan kimselerden ol,Mealleri KıyaslaSayfada Göster