1. Elif, Lââm, Ra... Bunlar O BİLGİnin (Hakikat ve Sünnetullâh), Kurân’ın apaçık işaretleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. (Öyle olur ki) hakikat bilgisini inkâr edenler (hakikatlerinden perdeliler), keşke gerçekte teslim olmuşluğumuzun farkında olsaydık, diye şiddetli arzu duyarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Bırak onları, yesinler, zevklensinler; sonu gelmez arzular onları oyalasın! Yakında bilecekler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Biz hiçbir bölgeyi belli bir yazgısı olmaksızın helâk etmedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Hiçbir topluluk ecelini ne öne çekebilir, ne de erteleyebilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Dediler ki: "Ey kendisine Zikir (uyaran - hatırlatıcı bilgi) inzâl edilmiş kimse! Muhakkak ki sen mecnunsun (cinlenmişsin)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. "Eğer doğru sözlü isen, bize meleklerle gelmeliydin?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Biz melekleri bil-Hak (Hak olarak) inzâl ederiz... O vakit de onlara zaten göz açtırılmaz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Doğrusu biz indirdik O Zikri, Biz!.. Ve muhakkak O’nun koruyucuları biziz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Andolsun, senden önceki, aynı inancı paylaşan ilk toplumlar içinde de (Rasûller) irsâl ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Onlara bir Rasûl gelir gelmez, mutlaka onunla alay ederlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. İşte Onu suçluların kalplerinde böylece ilerletiriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Ona (hatırlatıcı BİLGİye) iman etmezler... Evvelce iman etmeyenlerin yaşadıkları sonuçlardan da ders almazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Üzerlerine semâdan bir kapı açsak da, onun içinden yükselselerdi... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Elbette şöyle derlerdi: "Gözlerimiz bağlandı, hatta biz sihirlenmiş bir toplumuz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Andolsun ki biz semâda (beyinde) burçlar meydana getirdik (beyinde hakikat müşahedesini oluşturan özel alanlar {pineal gland} oluşturduk) ve ona ibretle bakanlar için (çeşitli özelliklerle) bezedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Onu şeytan-ı racîm’den (amigdalanın oluşturduğu birimsellik - kaybetme korkularından) biz koruduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. İşitme (orada açığa çıkan hakikati bedenselliğe mâl etme) hırsızlığı yapan müstesna! Onu da apaçık ışık saçan ateş topu (hakikat ilmi nûru) izler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Arzı (bedeni Esmâ özelliklerini açığa çıkaracak organları alacak şekilde) genişlettik! Onda sâbit dağlar (vücuttaki organlar) ilka ettik... Onda her şeyi ölçülü bitirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Orada hem sizin için ve hem de yaşam gıdası size ait olmayanlar için geçim yolları oluşturduk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri (oluşturan kuvveleri) bizim indîmizde olmasın! Biz onu (o kuvveleri - özellikleri) gereken ölçüsüyle inzâl ederiz (açığa çıkartırız). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Biz rüzgârları (fikirleri), aşılayıcılar (yeni düşünceler - buluşlar oluşturucu) olarak irsâl ettik... Semâdan bir su (bilgi) inzâl ettik de sizi onunla suvardık... Onu saklayıcı siz değilsiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Muhakkak ki biz, evet biziz hayat veren de öldüren de! Biz vârisleriz (siz Fânisiniz biz Bakıy’iz)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Andolsun ki, sizden ileri geçmek isteyenleri de biliriz; andolsun ki, geriye kalanları da biliriz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Muhakkak ki Rabbin, "HÛ"; onları haşreder! Muhakkak ki O, Hakiym’dir, Aliym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Andolsun ki, biz insanı dönüşüp gelişen hücresel yapıdan (toprak + su + hava) halkettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Cann’ı da daha önce semum ateşten (gözeneklerden geçen, zehirleyici ateşten; ışınsal bedenle, cehennemdeki ateş, semum kelimesiyle tanımlanmıştır. A.H.) yarattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Hani Rabbin, melâikeye: "Muhakkak ki ben kuru balçıktan, değişip dönüşen balçıktan (hücre) bir beşer halkedeceğim" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. "Onu tesviye edip (beden ve beyini kemâle erdirip), ona Ruhumdan (Esmâ mânâlarımın özelliklerinden) nefhettim (üfledim); (böylece buyurdum) Ona secdeye kapanın (Onun kuvveleri olarak hizmetine girin)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. O meleklerin (kuvvelerin) hepsi, toptan secde ettiler (bir kısım Esmâ kuvveleri beyinle açığa çıkmaya başladı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. İblis hariç! (O) secde eden (kuvveler) ile beraber olmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Dedi ki: "Ey İblis! Sana ne oluyor da secde edenlerle beraber olmuyorsun?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. (İblis) dedi ki: "Kuru balçıktan, değişip dönüşen hücresel yapıdan yarattığın bir beşere secde etmek için var olmadım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. Buyurdu: "O hâlde çık oradan! Muhakkak ki sen racîmsin (tard edilmiş, taşlanmış)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. "Muhakkak ki, Sünnetullâh gerçeğinin açığa çıkma sürecine kadar lânet (hakikatini yaşamaktan uzak düşme) senin üzerinedir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. (İblis) dedi ki: "Rabbim! (Vefat ederek ölümü tadacakları ve yeni bir bedenle) bâ’s olunacakları sürece kadar bana mühlet ver!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Buyurdu: "Muhakkak ki sen mühlet verilenlerdensin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. "Bilinen süreç gelene kadar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. (İblis) dedi ki: "Rabbim! Bende açığa çıkan Esmâ’n sonucu azdırman yüzünden, yemin ederim ki, arzda (bedenli yaşamlarında) onlara (suçları; Sünnetullâh’a göre perdelilik oluşturan fiilleri) süsleyeceğim ve onları toptan azdıracağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. "Onlardan ihlâslandırılmış kulların müstesna!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Buyurdu ki: "İşte benim üzerime aldığım müstakim yol budur!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. "Muhakkak ki Benim kullarım üzerinde senin bir sultan (gücün, yaptırımın) yoktur... Azgınlardan sana tâbi olanlar müstesna." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. "Muhakkak ki onların hepsinin vadolunan yeri Cehennem’dir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. "Onun yedi kapısı vardır (Yaratılış amacını aşan şekilde kullanılan göz - kulak - dil - eller - ayaklar - mide - cinsel organ)... Her kapı için onlardan taksim edilmiş bir bölüm vardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Muttakiler ise cennetlerde ve ayn(kaynak)lardadırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. "Oraya âminler olarak (Bi-)Selâm ile girin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Biz onların, (ayrı görmekten kaynaklanan) kin - düşmanlık duygularını içlerinde söküp attık! Kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Onda onlara bir yorgunluk dokunmaz (enerjileri tükenmez)... Onlar oradan hiçbir zaman çıkarılmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Haber ver kullarıma ki, Ben, gerçekten Ben Ğafûr’um, Rahıym’im. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Muhakkak ki azabım (Ben’den ayrı düşmenin yaşatacağı azap), en acı azap odur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Onlara İbrahim’in konuklarından haber ver. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Hani Onun yanına gelmişlerdi de "Selâm" demişlerdi... (İbrahim de): "Biz sizden endişe duyuyoruz" diye cevap verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. (Onlar da) dediler ki: "Endişelenme! Doğrusu biz sana Aliym bir erkek evlat müjdeliyoruz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. (İbrahim) dedi ki: "İhtiyar olduktan sonra mı bana müjde veriyorsunuz? Ne ile müjdeliyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Dediler ki: "Seni Hak olarak müjdeliyoruz! Sakın ümitsizliğe düşme!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. (İbrahim) dedi: "(Hakikatten) sapmışların dışında Rabbinin rahmetinden kim ümidini yitirir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. (İbrahim): "Ey irsâl olunanlar! (Başka) işleviniz nedir?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Dediler ki: "Gerçek şu ki, biz suçlular toplumu için irsâl olunduk." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. "Lût ailesi bundan istisna! Biz onların hepsini kurtaracağız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. "(Lût’un) karısı hariç... Onun, geride kalanlardan olmasını takdir ettik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Bundan sonra irsâl olunan melâike Lût’a geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. (Lût) dedi ki: "Muhakkak ki siz yadırganacak birilerisiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Dediler ki: "Bilakis, biz sana onların şüpheli oldukları bir konuda (yaptıklarının sonucu azap) getirdik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. "Biz sana Hak olarak geldik ve biz sözümüze sadığız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. "O hâlde gecenin bir bölümünde aileni al, uzaklaştır... Sen de arkalarından takip et... Sizden hiçbir kimse geriye bakmasın... Emrolunduğunuz tarafa geçin - gidin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Ona şu işi hükmettik: "Kesinlikle bunlar sabahlarken arkaları kesilmiş olacaktır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Şehir halkı sevinerek geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. (Lût) dedi ki: "Bu kişiler benim misafirlerimdir... Beni utandırmayın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. "Allâh’tan çekinin ve beni rezil etmeyin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Dediler ki: "Biz sana başkalarının işine karışma demedik mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. (Lût) dedi ki: "Eğer bu ise yapmak istediğiniz, işte kızlarım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Yaşamına yemin olsun ki, onlar (zevk) sarhoşlukları içinde, kör ve şaşkın bocalıyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Güneş doğarken, o korkunç titreşimli ses onları yakaladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Oranın üstünü altına çevirdik ve üzerlerine siccilden taşlar (pişirilmiş taşlaşmış çamur - volkanik lav) yağdırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Gerçek ki, bu olayda feraset sahipleri (görünüşten, içyüzünü fark edenler) için işaretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Muhakkak ki o şehir, insanların yolları üzerindedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Elbette ki bunda iman edenlerce alınası dersler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Ashab-ı Eyke (orman halkı; Şuayb a.s.ın kavmi) de gerçekten zâlimler idi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Bu sebeple onlara yaptıklarının acı sonuçlarını yaşattık! Her ikisi de açık seçik görülebilen bir bölgededir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Gerçek ki, Ashab-ı Hicr (Semud halkı) da Rasûlleri yalanladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Onlara işaretlerimizi verdik; ama onlardan yüz çevirdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Dağlardan güvenli evler yontuyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. O korkunç titreşimli ses (volkanik patlama) onları da sabah vaktine girerlerken yakaladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Kazandıkları, onları kurtaramadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Biz, semâları ve arzı ve ikisi arasındakileri Hak olarak yarattık! Kesinlikle o Saat (ölüm) gelecektir... O hâlde, hoşgörü ve Hakkanî görüş ile davran. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Kesinlikle Rabbin "HÛ"; Hâllak’tır, Aliym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Gerçek ki, biz sana, Seb-ü Mesânî’yi (yedi zâtî sıfatınla hakikati değerlendirme kuvvesini) ve Kur’ân-ı Aziym’i (hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsini) verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Hakikati inkâr edenlerden bir kısmına verdiğimiz geçici dünya nimet ve zevklerine sakın gözünü takma! Sana gereken değeri vermiyorlar diye üzülme... İman edenlere kol kanat ger! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. De ki: "Kesinlikle ben, evet ben apaçık bir uyarıcıyım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. İnzâl ettiğimizi bölüp ayrıştıranlara (Tevrat ve İncil’i işlerine gelenler ve gelmeyenler olarak) olduğu gibi; sana da inzâl ettik (hakikat BİLGİsini)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Kurân’ı, işlerine geldiği gibi böldüler (çıkarları yönünden Kurân’ı değerlendirdiler)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. Rabbine yemin olsun ki, onların hepsi sorgulanacak... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. Yapmakta olduklarından! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. Emrolunduğunu (hakikat ve Sünnetullâh bilgisini) açıkla ve müşriklerden yüz çevir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. O alay edenlere karşı, kesinlikle biz sana yeterliyiz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. Onlar ki, Allâh (âlemleri ve hakikatlerini Esmâ’sıyla yaratan) yanı sıra bir tanrı edinirler... Yakında bilecekler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. Yemin olsun ki, onların söyledikleri yüzünden içinin daraldığını elbette biliyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. (O hâlde) Rabbinin Hamdi olarak tespih et ve secde (benliğini yok) edenlerden ol! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. Sana yakîn gelene (benliğinin yokluğunu fark edene kadar -ölüm hakikatin fark edilmesi hâlidir- Vâhid’ül Kahhâr’ın yaşanmasına) kadar, Rabbine ibadet et (benliğin varolduğu sürece Rabbine kulluğa, ibadete devam et, tâ ki yakîn gelene kadar; yakîn sonrasında ise bunun doğal sonucu Rabbinin kulluğu devam eder zaten)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster