Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Derken nasıldı azâbım benim ve korkutuşlarım?
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış bir görün.
Adem UğurAdem Uğur:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış!
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Benim azabım ve uyarmalarım bak nasıl oldu!
Ahmet VarolAhmet Varol:
(Bakın) benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Ali BulaçAli Bulaç:
Şu halde Benim azabım ve uyarıp-korkutmam nasılmış?
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(İşte bak, Ey Rasûlüm), benim azabım ve tehdidlerim nasıl oldu!...
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Bekir SadakBekir Sadak:
Benim azabim ve uyarmam nasilmis?
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (bir görün) ?
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Benim azabım ve uyarılarım(ın akıbeti) nasılmış (gördüler)!
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış!
Edip YükselEdip Yüksel:
Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (görsünler)!
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Şu halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Şu halde benim azabım ve uyarıpkorkutmam nasılmış?
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Ki benim azabım ve (bundan evvel) tehdîdlerim nice imiş (düşünün).
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Artık (bak,) benim azâbım ve korkutmalarım nasılmış?
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Benim azabım ve uyarılarım nasıl olmuş?
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Öyleyse inzarım (uyarılarım) ve azabım nasıl oldu?
Kadri ÇelikKadri Çelik:
O halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış, ha?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve uyarılarım gözardı edildiğinde verdiğim azap ne şiddetlidir!
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Nitekim, uyarımın (dinlenilmemesi) halinde azabım nasıl olurmuş (görün)!
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(15-16) Ve şanım hakkı için onu (o gemiyi) bir ibret olmak üzere bıraktık fakat hani yâd edip ibret alan? Artık Benim azabım ve korkutmam nasıl imiş?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Azabim ve uyarılarım nasılmış?!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Benim azâbım ve uyarılarım nasılmış (görsünler diye).
Şaban PirişŞaban Piriş:
-Azabım ve uyarılarım nasılmış?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Şu halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
But how (terrible) was My Penalty and My Warning?