Gültekin OnanGültekin Onan:
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Ve hiç bir dost, dostunu sormaz.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
hiçbir hısım bir hısımı sormayacak.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Ve (o günün dehşetinden) bir dost, bir dostu(n hâlini) sormaz!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Hiç bir yakın bir yakınını sormaz.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Dost, başka bir dostun halini sormaz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve (o gün) hiçbir dost, başka bir dostu sormaz.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Dost, başka bir dostun halini sormaz.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve hiç kimsenin arkadaşını(n durumunu) sormayacağı,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
bir dost başka bir dostu sormayacak.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(9-10) Dağlar da atılmış rengârenk yün gibi olacaktır. Hiçbir dost da bir dostu sormaz.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Hiçbir dost diğer dostunu soramaz.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Hiçbir yakın dost, bir yakın dosta hâlini soramaz.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Dost dostun halini sormaz.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Dost dostun halini sormaz.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Hiçbir yakın bir yakınını soramaz.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
En yakın dostlar birbirlerinin halini sormaz/bir dost bir dostundan bir şey isteyemez.