وَمَنْ فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ يُنْجِيهِ
Ve men fiyl’ardı cemiy’an summe yunciyhi.
Kelime
Anlamı
Kökü
وَمَنْ
ve bulunanları
فِي
الْأَرْضِ
yeryüzünde
جَمِيعًا
hepsini
ثُمَّ
sonra
يُنْجِيهِ
kendisini kurtarsın

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve kim varsa yeryüzünde hepsini de fedâ etmek ve sonra da kendini kurtarmak ister.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    ve yeryüzünde bulunanların hepsini versin de tek kendisini kurtarsın.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Yeryüzünde yaşamış olanların tümünü (fidye verse) de kendini kurtarsa!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Yeryüzünde olanların hepsini de. Sonra (ister ki) kendini kurtarsın.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Yeryüzünde bulunanların hepsini de, sonra kendini kurtarsa...

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler. Günahkâr, o günün azabından kurtulmak için çocuklarını fidye vermeyi temenni edecek. Eşini ve kardeşini, mensubu olduğu aşiretini, yeryüzündeki herkesi verip sonunda kendini kurtarmak ister.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sulalesini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (11-14) Onlar birbirlerine gösterilecekler (fakat birbirlerinden yararlanamayacaklar). Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini ve kardeşini, kendisini himaye etmiş olan bütün akrabalarını ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmak isteyecek.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Ve yeryüzünde bulunan herkesi, ki kurtulsun.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ve yeryüzünde bulunanların hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Ve yeryüzünde bulunanların hepsini versin de tek kendisini kurtarsın.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Ve yeryüzünde bulunanların tümünü... Hani kendini de kurtarabilse ya!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    ve yer (yüzün) de kim varsa hepsini. Ki nihayet (bu fedâkârlığı) kendisini (Allahın azabından) kurtarsın.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Ve (öyle ki) yeryüzünde kim varsa hepsini (fedâ etsin de) sonra (bu diyet) onu (o azabdan) kurtarsın!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ve yeryüzünde bulunan herkesi. Ki nihayet kendisini kurtarsın.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Yeryüzünde olan herkesi feda etmek ister. Sonrasında yeter ki o kurtulsun.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve yeryüzünde kim varsa hepsini (versin de), sonra kendisini kurtarsın.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de), sonra bir kurtulsa!

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    ve yeryüzünde yaşayan (başka) herkesi, onların tümünü; böylece yalnız kendini kurtarabilsin diye.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    dahası yeryüzünde yaşayan herkesi (fidye vermek isteyecek) ki kendisi kurtulabilsin.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (13-14) Ve kendisini barındıran aşiretini (feda etsin). Ve yeryüzünde kim var ise, cümlesini fidye-i necât olarak versin de (sonra) bu fedakarlığı kendisini kurtarsın.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Ve yeryüzünde bulunan herkesi fedâ etmek ister. Tâ ki kendisini kurtarsın.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Yeryüzündekilerin hepsini verse de, kendisini kurtarsa...

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Ve yeryüzünde bulunanların hepsini versin de tek kendisini kurtarsın.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Ve yeryüzünde bulunanların hepsini (versin) de tek kendisini kurtarsın.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Ve yeryüzünde bulunan herkesi... Sonra kendisini kurtarabilsin..

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Ve yeryüzündeki insanların tümünü fidye verip kendisini kurtarmayı ister.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And all, all that is on earth,- so it could deliver him: