طَاعَةٌ وَقَوْلٌ مَعْرُوفٌ ۚ فَإِذَا عَزَمَ الْأَمْرُ فَلَوْ صَدَقُوا اللَّهَ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ
Taatüv ve kavlüm ma’rufün fe iza azemel emru fe lev sadekullahe le kane hayral lehüm
Kelime
Anlamı
Kökü
طَاعَةٌ
ita’at etmektir
وَقَوْلٌ
ve söylemektir
مَعْرُوفٌ
güzel
فَإِذَا
zaman
عَزَمَ
azmedildiği
الْأَمْرُ
işe
فَلَوْ
şayet
صَدَقُوا
sadık kalsalardı
اللَّهَ
Allah’a
لَكَانَ
elbette olurdu
خَيْرًا
daha iyi
لَهُمْ
kendileri için

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    İtâat etmek ve güzel söz söylemek gerekti, derken işe iyice sarılınca da Allah’ın gerçek söylediğini kabûl etselerdi görürlerdi ki bu, kendilerine daha da hayırlı olmaktadır.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Allah’ın çağrısına uymak ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman, cihad işlerinde Allah’a sadık kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (Bu konuda onlara düşen) itaat ve yerinde bir söz! Hüküm kesinleştiğinde, Allâh’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    İtaat ve güzel sözdü. İş kesinlik kazanınca Allah’a karşı doğruluk (sadakat) gösterselerdi muhakkak kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Fakat bir itaat ve güzel bir söz, onlar için hayırlıdır. Sonra (cihadın farziyetine dair) emir kesinleşince, Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette haklarında daha hayırlı olurdu.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Onların görevi, itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Savaşa karar verildiğinde, Allah`a verdikleri sözde dursalardı kendileri için daha iyi olurdu.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (20-21) Inananlar: «Keske bir sure indirilse de cihada ciksak» derlerdi. Fakat kesin anlamli bir sure inip, orada savas zikredilince, kalblerinde hastalik olanlarin, olum korkusuyla bayilmis kimselerin bakislari gibi, sana baktiklarini gordun. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olani soylemek yarasirdi. is ciddilesince Allah’a verdikleri anda dogruluk gosterselerdi, onlarin iyiligine olurdu.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (Onlara gereken,) itaat ve güzel bir sözdür. İş, ciddileşip kesinlik kazanınca, Allah’a sadakatlerini gösterselerdi, elbette kendileri için çok hayırlı olurdu.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (20-21) İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah`ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    İtaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    İtaat etmek ve güzel konuşmaktır. İş kararlaştırılınca ALLAH’a karşı dürüst olsalar kendileri için iyi olurdu.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah’ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    İtaat etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat buyruk kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Tanrı’ya sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    İtaat ve ma’ruf sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Onların vazîfesi) tâatdı, güzel söz söylemek (tatlı dil kullanmak) dı. Bunun için onlar, iş ciddîleşince, derhal Allaha (verdikleri sözde) sadâkat gösterselerdi kendileri için elbet hayırlı olurdu.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Onlara düşen,) itâat etmek ve (böyle zamanlarda teslîmiyetini gösteren) güzel (söz)söylemektir. Öyle ki iş ciddîleştiği zaman, artık Allah`a sâdık kalsalardı, elbette kendileri için hayırlı olurdu.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    İtaat ve güzel söz. Bunun için iş ciddileşince derhal Allah’a sadakat gösterselerdi; elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    İtaat etmek ve uygun bir söz söylemektir. (Herhangi bir) İş olduğunda Allah’ı anıp doğrularlarsa, onlar için daha hayırlı olurdu.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    İtaat ve maruf sözdür. Fakat bir işe azmedildiğinde o zaman Allah’a sadık olsalardı, muhakkak ki onlar için daha hayırlı olurdu.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    (Cihad için bir sure indirilmesi temennisi bir tür) İtaat ve güzel sözdür. Fakat iş kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman şayet onlar Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Allah’ın çağrısına) uymak ve (O’nun) rızasını kazanabilecek bir söz (söylemek)tir. Konu (O’nun indirdiği vahiy tarafından) çözümlendiği için Allah’a karşı sadık olmak onların kendi iyiliği içindir.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    (vahyi) izlemek ve (emir verilince) de olumlu bir söz söylemektir; ve iş ciddiye bindiği zaman da Allah`a verdikleri söze sadık kalırlarsa, kendileri için elbet çok iyi olur.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (Onlar için) İtaat ve güzel söz (yaraşır). Sonra (savaş) emri, kat’iyyet kesbedince eğer Allah’a sadâkatta bulunsalar idi elbette kendileri için hayırlı olurdu.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Itaat ve güzel bir söz onlar için daha hayırlıdır. İş ciddileşince Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    İtaat etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Onlara düşen: İtaat etmek ve tatlı söz söylemektir. İş ciddiye bindiğinde, Allah’a verdikleri sözde dursalardı, kendileri için elbette daha hayırlı olurdu.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Onlara düşen, itâ’at etmek ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman Allah’a verdikleri söze sadık kalsalardı, elbette kendileri için daha iyi olurdu.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Bir işe azmedince itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Eğer Allah’a bağlı kalsalardı, kendileri için daha iyi olurdu.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet onlar Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    İtaat ve güzel bir söz! İş budur. İş ciddileşince, Allah’a verdikleri söze sadık olsalardı kendileri için daha iyi olurdu.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Were it to obey and say what is just, and when a matter is resolved on, it were best for them if they were true to Allah.