Kur'an Ayetleri
Sureler ve Mealler
Sayfalar
Fihrist
Kuran Dinle
İletişim
Sureler ve Mealler
Sayfalar
Fihrist
Kuran Dinle
İletişim
Mü'minun suresi
←
54. ayet
→
فَذَرْهُمْ فِي غَمْرَتِهِمْ حَتَّىٰ حِينٍ
Fezerhüm fı ğamratihim hatta hıyn
Kelime Meali
Sayfada Göster
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
فَذَرْهُمْ
feƶerhum
onları bırak
VƵR
(و ذ ر)
فِي
fī
içinde
غَمْرَتِهِمْ
ğamratihim
gafletleri
ĞMR
(غ م ر)
حَتَّىٰ
Hattā
kadar
حِينٍ
Hīnin
bir süreye
HYN
(ح ي ن)
Kelime Mealini Gizle ↑
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı
:
Artık bir zamâna dek sapıklıkları içinde bırak onları.
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan
:
Şimdi sen onları, bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.
Adem Uğur
Adem Uğur
:
Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi
:
Bir süre onları kozaları içinde bırak!
Ahmet Varol
Ahmet Varol
:
Sen onları bir süreye kadar gafletleri içinde bırak.
Ali Bulaç
Ali Bulaç
:
Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz
:
Şimdi (Ey Rasûlüm), o Mekke kâfirlerini bir vakte kadar dalgınlıkları içinde bırak.
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı
:
Onları bir süreye kadar, gaflet ve sapıklıkları ile baş başa bırak!
Bekir Sadak
Bekir Sadak
:
Onlari bir sureye kadar sapikliklariyla basbasa birak.
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım
:
Artık sen onları (ilâhî emir ve hüküm ininceye kadar) bir süre şaşkınlıkları içinde (bocalar halde) bırak.
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu
:
(Ey Muhammed!) Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri
:
Ey Muhammed! Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı
:
Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Edip Yüksel
Edip Yüksel
:
Belli bir süreye kadar onları şaşkınlıkları içinde bırak.
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır
:
Sen şimdi onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran
:
Bir süre için onları gafletleri ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.
Gültekin Onan
Gültekin Onan
:
Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım
:
Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay
:
Şimdi sen onları bir vaktâ kadar sapıklıkları içinde bırak.
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat
:
Artık onları bir zamâna kadar dalâletleriyle (baş başa) bırak!
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir
:
Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla başbaşa bırak.
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz
:
Onları belli bir zamana kadar kendi hallerine (sapkınlıklarında) bırak.
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr
:
Artık onları, kendi dalâletleri içinde belli bir süreye kadar terket.
Kadri Çelik
Kadri Çelik
:
Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Muhammed Esed
Muhammed Esed
:
Fakat onları bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gömülmüş olarak, kendi hallerine bırak.
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu
:
Artık onları bir vakte kadar, gömüldükleri gafletleriyle baş başa bırak da işine bak;
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen
:
Artık sen onları kendi dalâletleri içinde bir zamana kadar terket.
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt
:
Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak.
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen
:
Artık onları, bir süreye kadar gafletleri/taşkınlıkları içinde bırak!
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub
:
Bir süre için onları gafletleri ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım
:
Sen onları, bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak!
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş
:
Bir süreye kadar onları, (daldıkları) gafletleri içinde bırak.
Şaban Piriş
Şaban Piriş
:
Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla baş başa bırak.
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an
:
Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk
:
Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce)
:
But leave them in their confused ignorance for a time.
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.