Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir. Müşriklere son uyarı niteliğindeki bu sûrede, mü’minlerin zafere ulaşacakları, kötülerin cezaya çarptırılacağı konu edilmektedir.
6.
eşleri -yani, (evlilik yoluyla) meşru olarak sahip oldukları insanlar- dışında (kimsede arzularına doyum aramazlar): çünkü onlar (eşleriyle olan ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
sonra bu döl suyu damlasından döllenmiş hücreyi yaratıyoruz; sonra bu döllenmiş hücreden de cenini ve ceninden kemikleri yaratıyoruz; ve sonra da kemiklere et giydirip onu yepyeni bir yaratık halinde var edip ortaya çıkarıyoruz: öyleyse, yaratanların en iyisi, en ustası olarak Allah ne yücedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
Yine, gerçek şu ki, Biz sizin üzerinizde yedi (semavi) yörünge yarattık; ve şüphesiz, Biz yarattığımız alemden hiçbir şekilde habersiz değiliz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Ve Biz suyu gökten (belirlediğimiz) bir ölçüye göre indiriyor, sonra da onu yeryüzünde tutuyoruz; ama, hiç şüphesiz, bu (nimeti) geri almaya da kadiriz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Ve onunla sizin için, içinde yediğiniz pek çok meyvenin bulunduğu hurma ve üzüm bahçeleri meydana getiriyoruz;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
ve (yine onunla sizin için) Tur-i Sina (çevresindeki topraklar)da yetişen, ürününden yağ elde edilen ve yiyenlere hoş kokulu, lezzetli bir katık sağlayan ağacı (çıkarıyoruz).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Ve evcil hayvanlarda (da) sizin için, şüphesiz, çıkarılacak bir ders vardır: onların karınlarındaki (süt)ten size içiriyoruz; onlardan, başka pek çok bakımlardan yararlanıyorsunuz: (sözgelimi,) onların etiyle besleniyorsunuz,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Ve yine, gerçek şu ki, Nuh’u kendi kavmine gönderdik; onlara: "Ey kavmim!" dedi, "(yalnızca) Allah’a kulluk edin, çünkü sizin O’ndan başka tanrınız yok! Hal böyleyken, yine de, O’na karşı sorumluluk duymayacak mısınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Ama o’nun kavmi içinde hakkı kabule yanaşmayan seçkinler çevresi: "Bu (adam) kendine sizin üstünüzde bir yer sağlamak isteyen, sizin gibi ölümlü bir kişiden başka biri değil ki!" dediler, "Çünkü, Allah (bize bir mesaj ulaştırmak) isteseydi, herhalde melekleri gönderirdi; (üstelik,) biz atalarımızdan asla bu(na benzer herhangi bir) şey işitmedik!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Kaçık bir adamdan başka biri değil o; bunun için, siz o’nu bir süre gözaltında tutun".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Bunun üzerine, Biz de o’na: "Bizim gözetimimiz altında ve (sana) vahyettiğimiz yöntemlerle (seni ve seninle beraber olanları kurtaracak olan) gemiyi yap;" diye vahyettik, "ve hükmümüz gerçekleşip de seller halinde yeryüzünü sular kapladığı zaman her cins (hayvandan) bir çiftle birlikte -haklarında ceza hükmü verilmiş olanlar dışında- aileni bu (gemiye) bindir; ve sakın, o haksızlık yapmış olanlar için Bana başvurma, çünkü onlar kaçınılmaz olarak boğulacaklar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
"Sen ve seninle beraber olanlar gemiye yerleşir yerleşmez de ki: ’Bütün övgüler, bizi bu zalimler topluluğundan kurtaran Allah’a aittir!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
"De ki: ’Ey Rabbim! (Senin tarafından) kutlanmış, güvenli kılınmış bir yere eriştir beni; çünkü, insana erişmesi gereken yere nasıl erişeceğini en iyi gösteren Sensin!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Bu (kıssa)da, muhakkak ki, (düşünen insanlar için çıkarılacak) dersler vardır; ve şüphesiz, Biz (insanı) sınavdan geçirmekteyiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Onlara kendi içlerinden elçi gönderdik; (bu elçi de onlara aynı şeyi söyledi:) "(yalnızca) Allah’a kulluk edin; çünkü sizin O’ndan başka tanrınız yok. Buna rağmen, yine de O’na karşı sorumluluk duymayacak mısınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Ve (yine) toplumun -(sırf) kendilerine dünya hayatında bolluk ve genişlik bahşettik diye, bununla kurumlanıp hakkı kabule yanaşmayan, ahiret gerçeğini yalanlayan seçkinler çevresi (her defasında): "Bu (adam) yediğinizden yiyen, içtiğinizden içen, sizin gibi bir ölümlüden başka bir şey değil" dediler,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
"ve tıpkı sizin (şimdi yaptığınız) gibi bir ölümlüye itibar edecek olursanız, bilin ki, sonunda kaybeden mutlaka siz olacaksınız!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Bu (adam) size ölüp de toza toprağa ve kemiğe dönüştükten sonra (yeni bir hayata) kavuşturulacağınızı mı vaad ediyor?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Bu dünyada yaşadığınız hayattan başka hayat yok; ölürüz ve (ancak bir kere) yaşarız; ve bir daha asla diriltilmeyiz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Bu adam kendi uydurduğu yalanları Allah’a yakıştıran bir yalancıdan başka biri değil; ve dolayısıyla, biz asla o’na inanacak değiliz!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
(Bunun üzerine peygamber:) "Ey Rabbim!" der, "Bunların (bu) yalanlamalarına karşı bana destek ol!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
(Allah da o’na:) "Çok geçmeden, çarpılmışcasına pişman oluverecekler!" diye karşılık verir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Ve ani bir darbe şeklinde gelen (cezamız) tam yerinde ve kaçınılmaz olarak onları kıskıvrak yakalayıverir; ve böylece onları sel önünde sürüklenen çerçöp ve köpüğe çeviririz: uzak olsun, böyle bir zalimler toplumu!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Ve sonra birbiri ardından elçilerimizi gönderdik; (öyle ki,) bir ümmete kendi peygamberi gelmeye görsün, o’nu hemen yalanladılar; ve bu yüzden Biz de onları birbiri peşinden yok edip hepsini efsaneye çevirdik. Uzak olsun, inanmayanlar toplumu!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik; fakat bunlar büyüklük tasladılar; zaten (oldum olası) kendilerini büyük gören bir toplumdu bunlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Nitekim şöyle dediler: "Soydaşları bizim kölelerimiz olduğu halde, bizim gibi ölümlü olan bu iki insana mı inanacağız yani?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
İşte böyle (diyerek) bu iki (elçiyi) yalanladılar ve böylece helak edilenlerin arasındaki yerlerini aldılar:Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Ve (Musa’yı nasıl onurlandırdıysak) Meryem oğlunu ve anasını da (rahmetimiz için) bir sembol kıldık: Ve o’nların her ikisini de ebedi esenliğin, berrak çeşmelerin bulunduğu yüce bir makama eriştirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Siz ey elçiler! Dünya hayatının temiz ve meşru nimetlerinden payınızı alın; ve dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyun; ve bilin ki, yaptığınız her şeyi eksiksiz biliyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Muhakkak ki, bu sizin ümmetiniz bir tek ümmettir; çünkü hepinizin Rabbi Benim; öyleyse Bana karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Ama (sizi izlediklerini söyleyen toplumlar) aralarındaki bu birliği bozup parça parça oldular; her hizip (ancak) kendi benimsediği (öğretinin dar ve katı kalıpları) içinde rahat soluk alır oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Fakat onları bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gömülmüş olarak, kendi hallerine bırak.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
onları (kendi anlayışlarına göre) iyi ve yararlı (bildikleri) şeylerde yarıştırmak (istiyoruz)? Hayır, onlar (yanıldıklarının) farkında değiller!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
sonunda Rablerine dönecekleri düşüncesi içinde kalpleri titreyerek vermeleri gerekeni verenler:Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
işte böyleleridir, hayırlarda yarışan kimseler ve (bu konuda başka herkesi) geçecek olanlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Biz hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemeyiz; ve katımızda (insanların ne yaptığı, ne yapabileceği konusunda) gerçeği söyleyen bir kitap bulunmaktadır; binaenaleyh, kimseye haksızlık yapılmayacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Ama, (din ve inanç birliğini bozanlara gelince,) onların kalpleri bütün bu gerçeklerden yana aymazlık içindedir! Fakat, onların (içlerinde) bu (bozgunculuk eğiliminden) başka (daha kötü) eylemlere kalkışma (eğilimleri) de var; ve onlar bu tür eylemlere devam edip gidecekler;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
öyle ki, sonunda, onların arasından bolluk, genişlik içinde dalıp gitmiş olanları azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman yalvarıp yakarmaya başlayacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
(Fakat onlara:) "Boşuna yalvarıp yakarmayın bugün; çünkü, Bizden asla yardım görecek değilsiniz!" (denecektir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
"Size mesajlarım tekrar tekrar okunduğunda, siz (her defasında) ökçelerinizin üzerinde dönüveriyorMealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Peki, onlar (Allah’ın bu) sözünü anlamaya hiç çalışmadılar mı? Yahut geçip gitmiş atalarına hiç gelmeyen bir şey mi geldi onlara?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Yahut "Onda delilik var!" mı diyorlar? Oysa, o onlara gerçeğin ta kendisini getirdi ama gerçek onlardan çoğunun işine gelmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Fakat, gerçek onların arzu ve emellerine uyacak olsaydı, şüphesiz gökler ve yer içindekilerle beraber yıkılır giderdi! Oysa, Biz (bu ilahi mesajda) onlara akılda tutmaları gereken her şeyi ulaştırdık; ne var ki, kendilerine bahşedilen bu hatırlatıcı mesajdan (umursamazlıkla) yüz çevirdiler!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
(Ey Muhammed,) yoksa onlardan dünyevi bir karşılık mı istiyorsun? Fakat (bilmelidirler ki) Rabbinin vereceği karşılık en iyisidir; çünkü rızık verenlerin en iyisi O’dur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Onlara merhamet edip (bu dünyada) başlarına gelebilecek darlık ve sıkıntıyı giderecek olsak, onlar yine de, o kurumlu azgınlıkları içinde körcesine bocalayıp dururlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Ve gerçek şu ki, Biz onları azapla da sınadık, ama onlar yine de Rablerine boyun eğmediler; (bundan sonra da bağışlanma için) yalvarıp yakaracak değiller;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
ta ki, Biz onların önünde (ceza gününe has) zorlu bir azabın kapısını açıncaya kadar; işte ancak o zaman bütün ümitlerini kaybediverirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
(Ey İnsanlar! Rabbinizin mesajlarına kulak verin,) çünkü, sizi işitme duyusuyla, görme duyusuyla, düşünme, hissetme yeteneğiyle donatan O’dur; (yine de) ne kadar az şükrediyorsunuz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
"Biz öldükten, toza toprağa, kemiğe dönüştükten sonra, yeniden diriltileceğiz, öyle mi?" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
"Gerçek şu ki, bize de, bizden önce atalarımıza da aynı şey vaad edilmişti! Eskilerin masallarından başka bir şey değil bu!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
De ki: "Peki, yeryüzü ve orada var olanlar kimin, öyleyse? Biliyorsanız (hadi, söyleyin bana)!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
"Allah’ın!" diye cevap vereceklerdir. De ki: "Peki, (Allah’ın birliğini, eşsiz, ortaksız olduğunu) kendiliğinizden hatırlamayacak mısınız artık?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
De ki: "Peki, kimdir yedi kat göğü yerinde tutan ve yüce kudret tahtında hükümran olan?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Diyeceklerdir ki: "Allah!" De ki: "Peki, artık O’na karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
De ki: "Her şeyin yönetimini elinde tutan; koruyup kollayan ama kendisine karşı (kimsenin) korunup kollanamayacağı kimdir? Biliyorsanız, (hadi, söyleyin bana)!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
"Allah!" diye cevap vereceklerdir. De ki: "Peki, o halde, nasıl böyle aldatılabilirsiniz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Hayır, Biz onlara hakkı ulaştırdık; buna rağmen onlar yine de yalanı tercih ediyorlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Allah asla çocuk edinmemiştir, ne de O’nunla beraber başka bir tanrı vardır: (çünkü, eğer başka herhangi bir tanrı) olsaydı, her tanrı kendi yarattığı alemi kendinden yana çeker ve şüphesiz her biri diğerine baskın çıkmaya çalışırdı! Sınırsız kudret ve yüceliğiyle Allah, onların tasavvur ve tanımlama yoluyla yakıştırdıkları şeylerden mutlak olarak uzaktır;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
O kullarının algı ve tasavvurlarının erişemediği şeyleri de, onların akıl ve duyu yoluyla tanıklık edebildikleri şeyleri de künhüyle bilir; ve bunun içindir ki, onların Kendisine yakıştırdıkları her türlü eşten ve ortaktan mutlak olarak yücedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
De ki: "Ey Rabbim! (Sana baş kaldıranların) vaad edildikleri azabın gerçekleşmesine tanık olmamı diliyorsan,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
(İşte böyle dua et) çünkü, şüphesiz Biz, onlara vaad ettiğimiz (azabın, bu dünyada dahi gerçekleşmesine) seni tanık kılacak güçteyiz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
(Fakat, onlar ne söylerlerse, ya da ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de onların işlediği) kötülüğü, en iyi yol hangisi ise, onunla sav: (çünkü) onların (Bize) yakıştırageldikleri şeyleri en iyi bilen Biziz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
(Ölümden sonraki hayata inanmamakta direnip de kendi kendilerini aldatanlardan) herhangi birine sonunda ölüm gelip çatınca: "Ey Rabbim!" der, "Beni (hayata) geri döndür, izin ver döneyimMealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
de (daha önce) gözardı ettiğim konularda dürüst ve erdemli işler göreyim!" Yoo, onun söylediği, şüphesiz, yalnızca (boş ve anlamsız) bir sözden ibarettir; çünkü (bir kere dünyayı terk etmiş bulunanların) ardında, yeniden diriltilecekleri Gün’e kadar (aşılması imkansız) bir (ölüm) engeli bulunmaktadır!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Ve sonra, (kıyamet) suru üflendiği zaman, o Gün artık ne aralarındaki kan bağları işe yarayacaktır ne de birbirlerine (olup biten hakkında) soru sorabileceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
Ve (o Gün, iyi eylem ve davranışları) tartıda ağır gelen kimseler; işte kurtuluşa erişecek olanlar böyleleridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Ama tartıda hafif çekenlere gelince; işte, cehennemde yerleşip kalmak üzere kendi kendilerine yazık edenler de böyleleridir;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
(Ve Allah onlara:) "Mesajlarım size ulaştırılmamış mıydı ve siz de onları yalanlayıp durmamış mıydınız?" (diyecek).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
"Ey Rabbimiz!" diye yakaracaklar, "Bize kötü talihimiz galebe çaldı ve biz de bu yüzden eğri yola saptık!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
Ey Rabbimiz, bizi buradan çıkar, eğer tekrar (günaha) dönersek, o zaman, gerçekten zalim kimseler oluruz!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
(Fakat Allah onlara:) "Kalın kaldığınız yerde (bu bayağılığınızla)! Ve Benimle bir daha asla konuşmayın!" diyecek.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
"Bakın, kullarımın arasında, ’Ey Rabbimiz! Biz (Sana) inandık; öyleyse, bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı, çünkü gerçek acıyan(ımız), esirgeyen(imiz) Sensin! diyenler de vardı;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
fakat siz onları alay konusu yaptınız; öyle ki, bu sonunda size Beni anmayı büsbütün unutturdu; çünkü hep gülüp durdunuz onlara.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
(Ama,) bakın, güçlüklere göğüs germelerinden ötürü bugün onları mükafatlandırdım: işte, bahtiyar olacak olanlar böyleleridir!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
Sizi boş ve anlamsız bir oyun için yarattığımızı ve Bize dönmek zorunda olmadığınızı mı sanıyordunuz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Öyleyse, artık (bilin ki) Allah yüceler yücesidir; mutlak hüküm ve egemenlik sahibidir; nihai gerçektir; O’ndan başka tanrı yoktur; çok yüce, çok cömert hükümranlık makamının sahibi O’dur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Öyleyse artık, kim ki, hakkında hiçbir delile sahip olmadığı halde Allah’la beraber başka bir tanrıya yakarırsa bunun hesabını Rabbinin katında mutlaka verecektir; (ve) şüphesiz, hakkı böylece inkar etmiş olanlar asla kurtuluşa, esenliğe erişemeyeceklerdir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
Öyleyse, (ey inanan kişi,) de ki: "Rabbim! (Beni) bağışla, (bana) acı; çünkü gerçek acıyan, esirgeyen Sensin!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster