Mekke döneminde inmiştir. 118 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-Mü’minûn” kelimesinden almıştır. “el-Mü’minûn”, mü’minler demektir. Müşriklere son uyarı niteliğindeki bu sûrede, mü’minlerin zafere ulaşacakları, kötülerin cezaya çarptırılacağı konu edilmektedir.
14.
Sonra o su damlasını bir alak olarak yarattık; ardından o alakı bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Tanrı, ne yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz biz onu (kurutup) giderme gücüne de sahibiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Böylelikle bununla size hurmalıklardan, üzümlüklerden bahçeler, bağlar getiştirdik, içlerinde çok sayıda yemişler vardır; sizler onlardan yemektesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Ve (daha çok) Tur-i Sina’da çıkan bir ağaç (türü de yarattık); o yağlı ve yiyenlere bir katık olarak bitmekte (ürün vermekte)dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Gerçekten hayvanlarda da sizin için bir ders (ibret) vardır; karınlarının içinde olanlardan size içirmekteyiz ve onlarda sizin için daha birçok yararlar var. Sizler onlardan yemektesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Andolsun biz Nuh’u kendi kavmine (elçi olarak) gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: "Ey Kavmim, Tanrı’ya kulluk edin. Onun dışında sizin başka tanrınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Bunun üzerine, kavminden küfreden önde gelenler dediler ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir. Size karşı üstünlük elde etmek istiyor. Eğer Tanrı (öne sürdüklerini) dilemiş olsaydı, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiş atalarımızdan da bunu işitmiş değiliz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
"O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Böylelikle biz ona: "Gözetimimiz altında ve vahyimizle gemi yap. Nitekim bizim buyruğumuz gelip de tandır kızışınca, onun içine her (tür hayvandan) ikişer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiş olanlar dışında ehlini (aileni) de alıp koy; zulmedenler konusunda bana muhatap olma, çünkü onlar boğulacaklardır" diye vahyettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
"Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiğinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Tanrı’ya hamdolsun."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Ve de ki: "Rabbim. Beni kutlu bir konakta indir, sen konuklayanların en hayırlısısın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Onlara da kendi içlerinden: "Tanrı’ya ibadet edin. O’nun dışında sizin başka tanrınız yoktur, yine de sakınmayacak mısınız?" (desin) diye içlerinden bir elçi gönderdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Kendi kavminden, küfredip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
"Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, siz gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
"O, öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı vaadediyor?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
"O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
"O ise, yalnızca bir adam (insan)dır, Tanrı’ya karşı yalan uydurmaktadır, bizler de ona inançlı (olacak) değiliz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
Derken, hak (ettikleri cezaya karşılık) olmak üzere, o korkunç çığlık onları yakalayıverdi. Böylece onları bir süprüntü kılıverdik. Zulmeden kavim için yıkım olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde onu yalanladılar. Böylece biz de onları [yıkıma uğratıp yok etmede] kimini kiminin izinde yürüttük ve onları [tarihin anlatıp aktardığı] bir olay kıldık. İnanmayan kavim için yıkım olsun.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Firavun’a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, ’büyüklenen, zorba’ bir topluluktu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Dediler ki: "Bizim benzerimiz olan iki beşere mi inanacakmışız? Kaldı ki, onların kavimleri bize kullukta (kölelikte) bulunmaktadırlar."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Biz, Meryem’in oğlunu ve annesini bir ayet kıldık ve ikisini barınmaya elverişli ve akar suyu olan bir tepede yerleştirdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Ey elçiler, güzel ve temiz olan şeylerden yiyin ve salih amellerde bulunun, çünkü gerçekten ben yapmakta olduklarınızı biliyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
İşte sizin ümmetiniz bir tek ümmettir ve ben de sizin rabbinizim; öyleyse benden korkup sakının.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Ancak onlar, buyruklarını kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Hayır, onların kalpleri bundan dolayı bir gaflet içindedir. Üstelik onların, bunun dışında yapmakta oldukları (birtakım şeyler) vardır onlar bunun için çalışmaktadırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Gerçekten benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak; gece vakti de hezeyanlar sergiliyordunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Onlar, yine de o sözü (Kuran’ı) gereği gibi düşünmediler mi, yoksa onlara, geçmişteki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Yahut: "Onda bir delilik var" mı diyorlar? Hayır, o, onlara hak ile gelmiş bulunmaktadır ve onların çoğu hakkı çirkin karşılıyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Eğer hak, onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olsaydı hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) bozulmaya uğrardı. Hayır, biz onlara kendi ’şan ve şeref’ (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz, fakat onlar kendi zikirlerinden yüz çeviriyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Yoksa sen onlardan haraç mı istiyorsun? İşte rabbinin haracı (dünya ve ahiret armağanı) daha hayırlıdır. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Eğer onlara merhamet eder ve onlara dokunan zararı gideriverirsek, taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarını sürdürecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Andolsun, biz onları azabla yakalayıverdik, fakat yine de rablerine boyun eğmediler ve yakarıp yalvarmadılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
O, sizin için kulakları, gözleri ve yürekleri (efideh) inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
O, sizi yeryüzünde yaratıp türetendir ve hepiniz yalnızca O’na (döndürülüp) toplanacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
O, yaşatan ve öldürendir; gece ile gündüzün aykırılığı (veya ardarda gelişi) da O’nun (kanunu)dur. Yine de akletmeyecek misiniz ?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Dediler ki: "Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
"Andolsun, bu tehdit, bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
De ki: "Eğer biliyorsanız (söyleyin:) Her şeyin melekutu (mülk ve yönetimi) kimin elindedir? Ki O, koruyup kolluyorken kendisi korunmuyor."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Tanrı, hiç bir çocuk edinmemiştir ve O’nunla birlikte hiç bir tanrı yoktur; eğer olsaydı, her bir tanrı elbette kendi yarattığını götürüverirdi ve (tanrıların) bir kısmına karşı üstünlük sağlardı. Tanrı, onların nitelendiregeldiklerinden yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
"Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde diriltilip kaldırılacaklan güne kadar bir engel (berzah) vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Böylece Sur’a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefslerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
"Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup: "Rabbimiz, inandık, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın" derlerdi de,"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
"Siz onları alay konusu edinmiştiniz; öyle ki, size benim zikrimi unutturdular ve siz onlara gülüp duruyordunuz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
"Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar ’kurtuluşa ve mutluluğa’ erenlerdir."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
"Bizim, sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Hak melik olan Tanrı pek yücedir, O’ndan başka tanrı yoktur; Kerim olan arşın rabbidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Kim Tanrı ile beraber ona ilişkin geçerli ’kesin bir kanıtı’ (burhan) olmaksızın başka bir tanrıya taparsa, artık onun hesabı rabbinin katındadır. Şüphesiz kafirler kurtuluşa eremezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster