فَتَقَطَّعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًا ۖ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَدَيْهِمْ فَرِحُونَ
Fetekkatau emrahüm beynehüm zübüra küllü hızbim bima ledeyhim ferihun
Kelime
Anlamı
Kökü
فَتَقَطَّعُوا
fakat parçalayıp ayırdılar
أَمْرَهُمْ
işlerini
بَيْنَهُمْ
aralarında
زُبُرًا
Kitaplara
كُلُّ
her
حِزْبٍ
gurup
بِمَا
bulunanla
لَدَيْهِمْ
kendi yanında
فَرِحُونَ
sevinmektedir

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Fakat din husûsunda ayrıldılar ve ayrılanlar, kendi kitaplarından başka kitapları inkâr ettiler ve her bölük, kendi elindekine râzı oldu, onunla övünmiye koyuldu.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    (Din - sistem tek iken) onlar muhtelif yorumlar hâlinde aralarında işlerini parçaladılar. . . Her grup kendi kabul ettikleriyle hoşnuttur.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (Din - sistem tek iken) onlar muhtelif yorumlar hâlinde aralarında işlerini parçaladılar... Her grup kendi kabul ettikleriyle hoşnuttur.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Ancak onlar aralarında işlerini (değişik) kitaplara ayırdılar. Her grup kendi yanında olanla sevinmektedir.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Nihayet milletler, dinleri hususunda, aralarında parçalara bölündüler. Her fırka kendi din ve mezhebine güveniyor, hak olduğuna inanıyor.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Ama insanlar, aralarındaki inanç bağını keserek kendi aralarında parça parça oldular. Her grup kendilerinde bulunan ile sevinip böbürlenmektedirler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Ama insanlar din konusunda aralarinda boluk boluk oldular. Her boluk kendi tuttugu yoldan memnundur.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Ama ne var ki (gerçek bu olmakla beraber) ümmetler kendi aralarında bölünüp parça parça oldular, her biri sahip bulunduğu (din ve mezhep) ile kendi halinden memnun ve mutludur.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (İnsanlar ise, din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her grup kendinde bulunan ile sevinmektedir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Fakat, onlar işlerini çeşitli kitaplara ayırdılar. Her grup kendi yanında bulunandan hoşnut…

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Derken insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her grup, kendinde bulunan ile sevinip böbürlendi.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Ancak onlar, buyruklarını kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (fikir ve davranış) ile sevinip böbürlenmektedirler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Fakat (o kavmler) dînlerde (muhtelif) fırkalara ayrılmak, her fırka kendi ellerindeki (nezdlerindeki dîn) ile böbürlenmek suretiyle parça parça oldular.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Fakat (insanlar din husûsunda) işlerini kendi aralarında parça parça böldüler. Her kısım kendi yanında bulunan (din) ile memnundurlar.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ama onlar işlerini kendi aralarında bölük bölük ayırdılar. Her bölük kendi tuttuğu yoldan memnundur.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kendi aralarında işlerini parçalara ayırıp guruplaşmışlar ve her gurup mensubu olduğuyla övünmektedir.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Fakat onlar, (dînin) emirlerini kendi aralarında kısımlara (fırkalara) ayırarak böldüler. Grupların hepsi, kendilerindeki (kabul ettikleri) ile ferahlanırlar.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Ne var ki insanlar kendi aralarındaki işlerini (dinlerini) parça parça böldüler. Her gurup kendilerinde bulunan (dinleri) ile ferahlayıp sevinmektedir.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ama (sizi izlediklerini söyleyen toplumlar) aralarındaki bu birliği bozup parça parça oldular; her hizip (ancak) kendi benimsediği (öğretinin dar ve katı kalıpları) içinde rahat soluk alır oldu.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Bu (emre) karşın, onlar aralarındaki birliği darmadağın edip (hakikati) parçaladılar: her hizip başladı elindeki (parçayla) övünmeye.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Fakat ümmetler, fırka fırka olarak aralarında dinlerini parçaladılar. Her fırka kendi yanlarında olan ile mesrurlardır.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Amma ne var ki, insanlar din hususunda kendi aralarında parçalara bölündüler, çeşitli kitaplara ayrıldılar. Her bölük her parti kendi tuttuğu yoldan memnundur, yanında bulunan (din veya kitapla) sevinmektedir.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Derken, aralarında dinlerini çeşitli kitaplara parçalayıp böldüler. Her cemaat/her grup, kendi yanlarında bulunan ile yetinip sevinmektedir!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Fakat insanlar bu inanç birliğini yıkarak çeşitli gruplara ayrıldılar. Her grup kendi inanç sistemi ile övündü.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Ama peygamberleri izlediklerini iddia eden ümmetler fırkalara ayrılıp bölük bölük oldular. Her grup, kendilerine ait görüşten ötürü memnun ve mutludur.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Fakat işlerini aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her parti, kendi yanında bulunanla sevinmektedir.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    İşlerini aralarında bölük bölük ayırdılar. Her grup kendi yanında olanla ferahlıyor.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Ancak onlar, işlerini kendi aralarında (farklı) kitaplar halinde parçalayıp bölündüler; her bir grup, kendi ellerindeki olanla yetinip sevinmektedir.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere/kutsallaştırmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    But people have cut off their affair (of unity), between them, into sects: each party rejoices in that which is with itself.