Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Peki benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Şu halde benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Şu halde benim azabım ve uyarıpkorkutmam nasılmış?
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
İşte benim azabım ve (bundan evvel) tehdîdlerim nice imiş (düşünün).
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Artık (bak, onlara) benim azâbım ve korkutmalarım nasılmış?
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
İşte, Benim azabım ve tehditlerim nasılmış?
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Benim azabım ve uyarılarım nasıl olmuş (bakın).
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Öyleyse inzarım (uyarılarım) ve azabım nasıl oldu?
Kadri ÇelikKadri Çelik:
O halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış, ha?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
uyarım gözardı edildiğinde verdiğim azap ne şiddetlidir!
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Fakat, uyarımın (dinlenilmemesi) halinde azabımın nasıl olduğunu (hiç hesaba katmadı).
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(30-31) O halde nasıl olmuş oldu azabım ve tehdidim? Muhakkak ki, onların üzerlerine bir sayha gönderdik. Artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi oldular.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Azabım ve uyarılarım nasılmış?!..
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Peki benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Ama azâbım ve uyarılarım nasıl oldu?
Şaban PirişŞaban Piriş:
-Bak şimdi, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Şu halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış?
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Ah! how (terrible) was My Penalty and My Warning!