وَقَالَتِ امْرَأَتُ فِرْعَوْنَ قُرَّتُ عَيْنٍ لِي وَلَكَ ۖ لَا تَقْتُلُوهُ عَسَىٰ أَنْ يَنْفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ
Ve kaletimraetü fir’avne kurratü aynil lı ve lek la taktüluhü asa ey yenfeana ev nettehızehu veledev ve hüm la yeş’urun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَقَالَتِ
ve dedi ki
امْرَأَتُ
karısı
فِرْعَوْنَ
Fir’avn’ın
قُرَّتُ
aydınlığı
عَيْنٍ
göz
لِي
bana da
وَلَكَ
ve sana da
لَا
تَقْتُلُوهُ
onu öldürmeyin
عَسَىٰ
belki
أَنْ
diye
يَنْفَعَنَا
bize yararı dokunur
أَوْ
ya da
نَتَّخِذَهُ
onu ediniriz
وَلَدًا
evlad
وَهُمْ
ve onlar
لَا
يَشْعُرُونَ
anlamıyorlardı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Firavun’un karısı dedi ki: Senin de gözünü aydınlatır bu, benim de, öldürme bunu, umarım ki bize faydası dokunur, yahut da evlât ederiz onu kendimize ve onların, hiçbir şeyden haberleri yoktu.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Bu çocuk hem benim, hem de senin için neşe kaynağı olabilir" dedi. "O’nu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, yahut O’nu evlat edinebiliriz!" ve tabii ki bunları konuşurken, olacak olanlardan haberleri yoktu.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Firavun’un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Firavun’un karısı dedi ki: "Benim için de senin için de göz aydınlığıdır (bu çocuk). Onu öldürmeyin! Umulur ki bize faydalı olur yahut Onu evlat ediniriz"... Onlar (işin) farkında değillerdi.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Benim için de senin için de bir göz nuru! Onu öldürmeyin. Olur ki bize bir yararı olur veya onu evlat ediniriz.’ Oysa onlar (işin) farkında değillerdi.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Firavun’un karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda değillerdi.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Firavun’un hanımı (çocuğu görünce kocasına) dedi ki: "-Göz bebeği, bana ve sana! Onu öldürmeyin, olur ki bize faydası dokunur, yahut kendisini çocuk ediniriz." Onlar işin farkında değillerdi (helâklerinin bu çocuk yüzünden olacağını bilmiyorlardı).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Firavun`un karısı çocuğu sandıktan çıkarınca, “Bana da, sana da göz bebeği olacak. Onu öldürmeyiniz; belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz” dedi. Halbuki onlar, işin sonunu sezemiyorlardı.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Firavun’un karisi: «Benim de senin de gozun aydin olsun! Onu oldurmeyiniz, belki bize faydali olur yahut onu ogul ediniriz» dedi. Aslinda isin farkinda degillerdi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Fir’avn’ın eşi, «bu bulunan çocuk benim için de, senin için de göz bebeği (veya gözümün aydınlığı) ! Sakın onu öldürmeyin ; umulur ki bize yararlı olur veya onu kendimize evlâd ediniriz» dedi. Kendileri (bunun altındaki sır ve hikmetten) habersiz idiler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Firavun `un (kendisinden çocuğu olmayan) karısı (Asiye sandıkta bir çocuk olduğunu görünce kocasına) şöyle dedi: “Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin! Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.” Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Firavun’un karısı şöyle dedi: "Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz." Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Firavun’un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Firavunun karısı, "Gözümüz aydın olsun. Onu öldürme. Belki bize yararı dokunur, yahut onu evlat ediniriz." Hiçbir şeyden haberleri yoktu.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Firavun’un karısı (sepetin içinden çocuk çıkınca kocasına), «İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlad ediniriz» dedi. Halbuki onlar işin sonunu sezemiyorlardı.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Firavun’un karısı; «İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur ya da onu evlat ediniriz» dedi. Onu almakla hata ettiklerini bilmiyorlardı.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Firavunun karısı dedi ki: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur ve onu evlat ediniriz." Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda değillerdi.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Firavun’un karısı (sepetin içinden erkek çocuk çıkınca kocasına:) Benim ve senin için göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlât ediniriz, dedi. Halbuki onlar (işin sonunu) sezemiyorlardı.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Fir’avnın karısı dedi ki: «Benim için de, senin için de bir göz bebeği! Onu öldürmeyin. Olur ki bize fâidesi dokunur, yahud onu bir evlâd ediniriz». Halbuki onlar (işin) farkında değillerdi!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Ve Fir`avun`un hanımı: `(Bu çocuk) benim için de, senin için de bir göz aydınlığı! Onu öldürmeyin! Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlâd ediniriz` dedi. Hâlbuki onlar(işin) farkında değillerdi.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Firavun’un karısı dedi ki: Benim de, senin de gözün aydın olsun. Onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur veya onu oğul ediniriz. Ve onlar, farkında değillerdi.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Firavunun karısı "Seninde benimde gözümüz aydın olsun, o çocuğu öldürme ki bize yardımı dokunur ve onu evlat ediniriz" demişti. Onlar (Allah’ın kendileri için ne hazırladığını) bilmiyorlardı.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve hanımı firavuna şöyle dedi: "Bana ve sana göz aydın olsun, onu öldürmeyin belki bize faydası olur veya onu evlât ediniriz." Ve onlar, (gerçeğin) farkında değillerdi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Firavun’un karısı dedi ki: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır! Onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz." Oysa onlar (başlarına geleceklerin) farkında değillerdi.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve Firavun’un karısı, (Firavun’a): "(Bu çocuk) hem benim hem de senin için neşe kaynağı (olabilir)!" dedi, "Onu öldürmeyin; belki bize faydası dokunur; yahut o’nu evlat edinebiliriz!" Ve (pek tabii, bunları konuşurken, olacak olanlardan) haberleri yoktu.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Firavun`un karısı "İşte, benim için de senin için de bir göz aydınlığı!" dedi, "Onu öldürmeyin; bakarsın bize bir yararı dokunur ya da onu evlatlık edinebiliriz." Ama berikiler, (olacakların) asla farkında değildiler.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve Fir’avun’un refikası dedi ki: «Benim için ve senin için bir göz aydınlığı. Bunu öldürmeyiniz. Umulur ki bize faideli olacaktır veya O’nu oğul ediniriz.» Onlar ise farkında olamıyorlardı.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Firavun’un karısı: "Benim için de, senin için de bir göz bebeği! Onu öldürmeyin. Olur ki bize faydası dokunur, yahut onu evlât ediniriz. " dedi. Halbuki onlar işin farkında değillerdi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Firavun’un karısı dedi ki: "(Bu çocuk) sana da bana da göz aydınlığı! Onu öldürmeyin. Belki bize bir faydası olur. Ya da onu evlât ediniriz." Oysa onlar ne yaptıklarını bilmiyorlardı!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Firavun’un karısı; «İkimizin de gözü aydın! Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur ya da onu evlat ediniriz» dedi. Onu almakla hata ettiklerini bilmiyorlardı.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Firavun’un hanımı onu sandıktan çıkarınca, kocasına: "Bana da, sana da neşe kaynağı olacak sevimli bir çocuk! Öldürmeyin onu, olur ki bize fayda sağlar, bakarsın biz onu evlat da ediniriz" diyordu.(Kendileri açısından, yanlış bir iş yaptıklarının) farkında değillerdi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Fir’avn’ın karısı (çocuğu sandıktan çıkarınca): "Bana da, sana da göz bebeği (olacak, çok sevimli bir çocuk). Onu öldürmeyin, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlâd ediniriz." dedi. (Onu almakla hatâ ettiklerini) anlamıyorlardı.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Firavun’un Karısı: -Benim de senin de gözün aydın olsun. Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz, dedi. Oysa onlar işin farkında değillerdi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Firavun’un karısı dedi ki: «Benim için de, senin için de bir göz bebeği; onu öldürmeyin; umulur ki bize yararı dokunur veya onu evlat ediniriz.» Oysa onlar (başlarına geleceklerin) şuurunda değillerdi.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Firavun’un karısı şöyle dedi: "Benim için de senin için de bir göz aydınlığıdır bu. Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz." Onlar işin farkında olmuyorlardı.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    The wife of Pharaoh said: "(Here is) joy of the eye, for me and for thee: slay him not. It may be that he will be use to us, or we may adopt him as a son." And they perceived not (what they were doing)!