1. Ta, Siin, Miiim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. İşte bunlar O Kitab-ı Mubiyn’in (apaçık ortada olan Evrenin {KİTAP} sistem ve düzeninin) işaretleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. İman eden bir kavim için, Musa ve Firavun’un haberinden bir kısmını sana Hak olarak tilavet edeceğiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Muhakkak ki Firavun o bölgede üstünlük kurmuş ve oranın halkını çeşitli sınıflara bölmüştü. Onlardan bir sınıfı aciz bırakıp aşağılamak için, onların oğullarını boğazlıyor ve kadınlarını diri bırakıyordu... Muhakkak ki o, bozgunculardandı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Biz de diledik ki, o bölgedeki âciz bırakılıp aşağılananlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve kendilerini vârisler kılalım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Onları o bölgede güvenli kılalım; Firavun’u, Haman’ı (başrahibi) ve o ikisinin ordularını korktuklarına uğratalım! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Musa’nın anasına şöyle vahyettik: "Onu emzir... Onun hakkında korktuğunda da Onu nehre (Nil’e) bırak... Korkma, mahzun olma! Muhakkak ki biz Onu sana geri döndüreceğiz ve Onu Rasûllerden kılacağız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Firavun’un ailesi Onu kaybolmuş çocuk olarak bulup aldı. Kendileri için düşman ve hüzün vesilesi olacağı için... Muhakkak ki Firavun, Haman ve o ikisinin orduları yanlış işler yapıyordu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Firavun’un karısı dedi ki: "Benim için de senin için de göz aydınlığıdır (bu çocuk). Onu öldürmeyin! Umulur ki bize faydalı olur yahut Onu evlat ediniriz"... Onlar (işin) farkında değillerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Musa’nın anasının gönlü çocuğundan başka şey düşünmez oldu... İman edenlerden olması için eğer güven duygusu vermeseydik, az kalsın onu açıklayacaktı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. (Musa’nın anası, Musa’nın) kız kardeşine dedi ki: "Onu izle"... (O da) onlar farkında olmaksızın, Onu uzaktan gözledi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Önce, Ona sütanneleri haram kıldık (Musa hiçbir kadından süt emmedi); (kız kardeşi) dedi ki: "Sizin namınıza Onun bakımını üstlenip yetiştirecek bir aile göstereyim mi?" diye akıl verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. Nihayet Onu anasına geri döndürdük ki, gözü aydın olsun, mahzun olmasın ve bilsin ki, Allâh’ın vaadi Hak’tır... Fakat onların çoğu bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. (Musa) olgunluğa erişip (33 yaş) daha sonra da (olgunluğun getirisi olan, olayları hakkıyla değerlendirme) yaşına eriştiğinde (40 yaş) Ona hüküm ve ilim verdik... Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. (Musa) herkesin kendi dünyasına çekilmiş olduğu bir saatte şehre girdi... Orada birbirini öldürmeye çalışan iki kişi gördü... Biri Onun halkından, öbürü de Onun düşmanındandı... Onun halkından olan, düşmanına karşı Musa’dan yardım istedi... Musa da ona bir yumruk vurup öldürdü... (Sonra) dedi ki: "Bu, şeytanın (bedenselliğin - bedensel bağların) işindendir. Muhakkak ki o (şeytan - kendini beden kabullenmek), apaçık saptırıcı bir düşmandır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. "Rabbim! Doğrusu ben nefsime (hakikatime) zulmettim (kendimi beden dünyasına ait kabullenmekle), beni mağfiret et!" dedi (Musa)... (Rabbi de) Onu mağfiret etti. Kesinlikle "HÛ" Ğafûr’dur, Rahıym’dir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. (Musa) dedi ki: "Rabbim, varlığımdaki nimetlerine yemin ederim ki, (aidiyet duygusuna kapılarak) suçlulara asla arka çıkmayacağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. (Musa) şehirde (etrafı) gözetleyerek korku içinde sabahladı... Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen (yine) Ona feryat ediyor... Musa ona dedi ki: "Muhakkak ki sen apaçık bir azgınsın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. (Musa) ikisinin de düşmanı olanı (kendi halkından olana tekrar yardım amaçlı olarak) yakalamak isteyince, (o kişi) dedi ki: "Ey Musa... Dün birini katlettiğin gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sadece bir zorba olmak istiyorsun buralarda; işleri düzeltmek gibi bir arzun yok Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Şehrin uzak ucundan bir adam koşarak geldi... Dedi ki: "Ey Musa! Şehrin ileri gelenleri, senin öldürülmen konusunu tartışıyorlar... Kaç buradan... Şüphesiz sana öğüt verenlerdenim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Bunun üzerine (Musa) korkarak, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı... (Musa) dedi ki: "Rabbim, zâlim toplumdan beni kurtar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Medyen (Şuayb a.s.ın memleketi) tarafına yöneldiğinde (Musa) dedi ki: "Umulur ki Rabbim, düzlüğe çıkartır!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. (Musa) Medyen su kuyularına ulaşınca, hayvanlarını sulayan bir grup gördü. Az ötede de iki kız, hayvanlarını sulamak için sıra bekliyordu. (Musa) sordu: "Nedir derdiniz ne bekliyorsunuz?" Dediler ki: "Çobanlar sulayıp dönene kadar biz sulayamayız... Babamız da çok ihtiyardır bu işe gelemez!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. Bunun üzerine (Musa), onlar namına suladı... Sonra gölgeye geri dönüp niyaz etti: "Rabbim, şüphesiz ki, bana nasip ettiğin hayırdan (kaçıp kurtulduktan) sonra, çok yoksul kaldım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. O iki kızdan biri utangaç bir hâlde Ona (Musa’ya) geldi... Dedi ki: "Babam, hayvanlarımızı sulamanın karşılığını ödemek amacıyla seni davet ediyor"... (Musa) Şuayb’a gelip Ona hikâyesini anlattığında, (Şuayb) dedi ki: "Korkma! O zâlim toplumdan kurtuldun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. İkisinden (kızlardan) biri dedi ki: "Ey babacığım, Onu işe al... Şüphesiz, bir ücretle çalıştırdıkların arasında en hayırlısıdır; güçlü, sözünde durandır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. (Şuayb Musa’ya) dedi ki: "Ben, sekiz sene bana çalışman karşılığında şu iki kızımdan birini sana nikâhlamayı diliyorum... Eğer on seneye tamamlarsan, senin derûnunun getirisidir! Sana zorluk vermek istemem... İnşâAllâh beni sâlihlerden bulacaksın." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. (Musa) dedi ki: "O (süre şartı) seninle benim aramda! İki süreçten hangisini tamamlarsam tamamlayayım, bana kızmak yok... Allâh, sözümüze Vekiyl’dir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Musa o süreci tamamlayıp ailesi ile yola çıkınca, Tur’un tarafından bir ateş algıladı... Ailesine dedi ki: "Durun, şüphesiz ben bir ateş algıladım... Belki ondan size bir haber getiririm yahut o ateşten bir kor getiririm de belki ısınırsınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Oraya geldiğinde, o mübarek yerde Eymen Vadisi’nin kıyısından, o ağaçtan: "Yâ Musa! Kesinlikle ben Allâh’ım âlemlerin Rabbi olan!" diye nida edildi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. "Asanı at!"... (Musa) sanki ince küçük yılan gibi titreyip hareket ediyor görünce (asasını), arkasına bakmadan dönüp kaçtı ondan... (Allâh buyurdu): "Yâ Musa, geri dön ve korkma! Muhakkak ki sen güvendekilerdensin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. "Elini koynuna sok, sağlıklı bembeyaz çıkar! Korkudan kaldırdığın kollarını da indir, rahatla! İşte bu ikisi, Firavun ve onun ileri gelenlerine, Rabbinden iki delildir... Muhakkak ki onlar inançları bozuk bir toplumdurlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. (Musa) dedi ki: "Rabbim, doğrusu ben onlardan bir kişiyi öldürdüm; bu yüzden beni öldürmelerinden korkarım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. "Kardeşim Harun var ya, lisan itibarıyla o benden daha rahat konuşur! Onu, destekleyici olarak benimle birlikte irsâl et. Şüphesiz ki ben, yalanlamalarından korkuyorum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. (Allâh) buyurdu: "Kardeşin olarak kollarına kuvvet vereceğiz; ikiniz için öyle bir kuvvet oluşturacağız ki, işaretlerimiz olarak size erişemeyecekler! Siz ikiniz ve ikinize tâbi olanlar, galiplersiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Musa onlara apaçık delillerimiz olarak gelince, dediler ki: "Bu uydurulmuş bir sihir! Önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Musa dedi ki: "Rabbim daha iyi bilir, O’nun indînden kimin hakikat kılavuzu olarak geldiğini ve yurdun, sonunda kimin olacağını... Muhakkak ki zulmedenler kurtulamazlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Firavun dedi ki: "Ey önderler... Sizin için benden gayrı bir tanrı bilmemekteyim! Ey Haman, tuğla ocağı yak da (tuğladan) bir kule inşa et, belki tepesine çıkar Musa’nın her şeyin üstündeki Tanrısını görürüm! Doğrusu ben Onun yalancılardan olduğunu düşünüyorum!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. O ve onun orduları, Hak’sız olarak yeryüzünde büyüklenmek istediler ve sandılar ki bize döndürülmeyecekler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Bunun üzerine Onu ve ordularını tuttuk da denize attık... Zulmedenlerin sonu nasıl oldu bir bak! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Biz onları, ateşe çağıran önderler kıldık... Kıyamet sürecinde de yardım olunmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Şu dünyada bir lânet taktık peşlerine... Kıyamet gününde ise onlar nefretle bakılanlardan olurlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Andolsun ki, ilk nesilleri helâk ettikten sonra, Musa’ya Hakikat BİLGİsini (Kitap); insanlar için hakikati gösterici, hakikate erme kılavuzu ve rahmet (kendilerindeki Esmâ kuvvelerini keşfedip yaşama) olarak verdik; belki anıp değerlendirirler diye. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Sen batı tarafında değildin biz Musa’ya o emri hükmettiğimizde... Şahitlerden de değildin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Bu arada nice nesiller oluşturduk, yaşayıp geçip gittiler... Sen Medyen halkı içinde de yaşamış değildin ki işaretlerimizi onlara bildiresin... Biziz Rasûlleri irsâl eden! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Biz (Musa’ya) hitap ettiğimizde sen Tur tarafında değildin... Ne var ki, Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarman için (bu bilgiler sana vahyoldu). Umulur ki üzerinde düşünürler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Kendi elleriyle yaptıklarının sonucu olarak (Sünnetullâh sonucu) onlara bir musibet isâbet ettiğinde: "Rabbimiz... Bari bize bir Rasûl irsâl etseydin de senin işaretlerine uysaydık ve iman edenlerden olsaydık" diyecek olmasalardı (Rasûl irsâl etmezdik). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Oysa indîmizden kendilerine Hak (Rasûl) geldiğinde dediler ki: "Neden Musa’ya verilmiş olanın (mucizelerin) benzeri (Ona da) verilmedi?" Daha önce Musa’ya verilmiş olanı inkâr etmemişler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir" demişlerdi... Ayrıca: "Muhakkak ki biz bunların hepsini inkâr ediyoruz" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. De ki: "Eğer sözünüzde sadıksanız, bu ikisinden (Kur’ân ve Tevrat’tan) daha doğru yolu gösteren Allâh indînden bir bilgi (kitap) getirin de ona tâbi olayım!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Çağrına uymazlarsa, bil ki onlar yalnızca kendi asılsız hayallerine tâbi oluyorlar! Allâh yerine (hakikatleri Esmâ mertebesinden, kendilerinde açığa çıkan hakikat ilmi olmaksızın), kendi (vehminin getirisi olan) hayal ve tasavvurlarına tâbi olandan daha sapkın kimdir? Muhakkak ki Allâh zâlimler kavmini hidâyet etmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. Andolsun ki onlara sözümüzü ardı ardına ulaştırdık... Umulur ki hatırlayıp düşünürler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. Ondan önce kendilerine Hakikat BİLGİsi (Kitap) verdiğimiz kimseler var ya, onlar O’na (hakikatlerine) iman ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Onlara bildirildiğinde: "Biz O’na iman ettik... Muhakkak ki O, Rabbimizden Hak’tır... Doğrusu biz O’ndan önce de, Rabbimize teslim olmuşluğumuzun farkındaydık!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. İşte onlara sabrettikleri için bunun karşılığı iki kere verilir... Bunlar, kötülüğü güzel davranışla yok ederler ve beslediğimiz yaşam gıdalarından karşılıksız bağışlarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Boş laf, dedi-kodu işittiklerinde ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "Bizim yaptıklarımız bizim, sizin fiillerinizin sonucu da sizindir! Selâmu aleyküm! Cahilleri istemeyiz! (Hakikati kavramayanlarla konuşacak bir şeyimiz yoktur!) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Kesinlikle sen, sevdiğini hakikate erdiremezsin! Ne var ki Allâh dilediğini hakikate yönlendirir! "HÛ" hakikati yaşayacakları bilir! (Çünkü kendi Esmâ’sıyla o istidat ve kabiliyette yaratmıştır onları.) Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Dediler ki: "Eğer seninle birlikte hakikate uyarsak, yerimizden sökülüp çıkarılırız"... Biz onları, indîmizden (lütfederek), yaşam gıdası olarak her şeyin ürünlerinin toplandığı, güvenli bir Harem’e yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğunluğu (kıymetini) bilmezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Dünyalığın getirdiği refahla şımarmış nice şehri yok ettik! İşte onların meskenleri! Onlardan sonra, azı hariç, oturanı olmadı! Vârisler biz idik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Rabbin, kendilerine işaretlerimizi bildiren bir Rasûlü, ileri gelenler arasında bâ’s etmedikçe, o ülke halkını yok etmez! Zaten biz sadece ahalisi zâlim olan şehirleri yok etmişizdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Size verilen şeyler, ancak dünya yaşamının dünyalığı ve onun bir süsüdür (keyiflendiricisidir)! Allâh indîndeki ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır... Aklınız almıyor mu? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Kendisine güzel bir vaatte bulunduğumuz, böylece de ona kavuşan kimse; dünya yaşamının geçici dünyalığı ile kendisini faydalandırdığımız, sonra da kıyamet sürecinde zorunlu geleceklerden olan kimse gibi midir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. O süreçte onlara (Allâh’a inandıklarını söyleyip yanı sıra tanrılar edinenlere) şöyle hitap edilir: "Ortaklarım sandıklarınız nerede?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. Bildirilen sözü hak etmiş olanlar dedi ki: "Rabbimiz... İşte şunlar saptırıp azdırdığımız kimseler... Kendimiz sapıp azdığımız gibi onları da azdırdık... Sana yöneldik, hüküm senin... Zaten onlar bize tapınmıyorlardı." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. Denildi ki: "Ortaklarınızı çağırın!" Bunun üzerine onları çağırdılar... (Fakat çağırılanlar) kendilerine cevap vermediler ve azabı gördüler! Onlar doğru yolu bulsalardı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. O süreçte onlara nida eder de şöyle der: "Rasûllere ne cevap verdiniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. Oysa o süreçte tüm geçmişin haberleri onlara kapanır! Onlar birbirlerine de soramazlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Fakat kim yanlışından pişmanlıkla geri dönüp, iman edip imanının gereğini uygularsa, (işte onun) kurtuluşa erenlerden olması umulur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. Rabbin dilediğini yaratır ve seçer! Onların ihtiyârı (seçim hakkı) yoktur! Allâh Subhan’dır! Şirk koştukları şeylerden Âli’dir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. Senin Rabbin onların içlerinde sakladığını da, açıkladıklarını da bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. "HÛ" Allâh’tır, tanrı yoktur; sadece "HÛ"! Baştan sona Hamd O’na aittir ve dahi hüküm O’na aittir; O’na rücu ettiriliyorsunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. De ki: "Düşünün bakalım... Eğer Allâh geceyi kıyamet sürecine kadar üzerinize sürekli kılsa, Allâh dışında size ışık olacak tanrı mı var? İşitmiyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. De ki: "Düşünün bakalım... Eğer Allâh gündüzü kıyamet sürecine kadar üzerinize sürekli kılsa, Allâh dışında, içinde sükûn bulacağınız bir gecenizi oluşturacak tanrı mı var? Bunu görmüyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. Rahmetinden sizin için geceyi ve gündüzü oluşturdu ki, (gecede) dinlenesiniz, (gündüzde) O’nun lütfundan talep edesiniz ve şükredesiniz (değerlendirerek müteşekkir olasınız). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. O süreçte onlara hitap eder, şöyle der: "Nerede o ortaklarım zannettikleriniz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Her ümmetten bir şahit (Rasûl) çıkartıp dedik ki: "Hadi kesin delilinizi getirin!" Bunun üzerine bildiler ki Hak Allâh içindir! Uydurdukları şeyler de, kendilerinde kaybolup gitti! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Muhakkak ki Karun, Musa’nın kavminden idi de onlara haddi aşıp zulmetti... Ona öyle hazineler vermiştik ki onların anahtarları güçlü bir gruba ağır gelirdi... Hani yurttaşları ona dedi ki: "Şımarma, muhakkak ki Allâh şımarıp taşkınlık gösterenleri sevmez." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. "Allâh’ın sana verdiklerinden, gelecek yurdunu (kazandıracaklarını) iste, dünyadan da nasibini unutma! Allâh sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsan et! Yeryüzünde bozgunculuk yapma! Muhakkak ki Allâh bozgunculuk yapanları sevmez!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. (Karun) dedi ki: "O (hazineler) bana bildiklerimin sonucu olarak verilmiştir!" Bilmedi ki Allâh, ondan önce, kuvvetçe ondan daha güçlü ve çok daha zengin nice nesiller helâk etmiştir! Suçlulara, suçları sorulmaz (yalnızca sonuçlarını yaşarlar)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. (Karun) zenginlik göstergeleriyle yurttaşlarının arasına çıktığında; dünya hayatını (en sefil yaşamı) arzulayanlar dedi ki: "Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı... Şüphesiz büyük bir keyif ehlidir o!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Kendilerine ilim verilenler ise dedi ki: "Yazıklar olsun size! İman edip imanının gereğini uygulayanlara, Allâh’ın vereceği karşılık daha hayırlıdır... Ona da ancak sabredenler kavuşturulur!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Nihayet onu (Karun’u) da onun mekânını da yerin dibine geçirdik! Allâh dûnunda ona yardım edecek birileri de yoktu... O kendini kurtaranlardan olmadı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Daha dün onun (Karun’un) yerinde olmak isteyenler, şöyle diyerek sabahladı: "Vay, demek ki Allâh kullarından dilediğinin yaşam gıdasını arttırıyor ve (dilediğine de) kısıyor! Allâh bize lütfedip korumasaydı, elbette bizi de yerin dibine geçirirdi... Vay, demek ki hakikat bilgisini inkâr edenler kurtulamazlar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. İşte Gelecek Yurdu (ölümsüzlük boyutu)! Onu, dünyada (beden yaşamında) başkalarına üstünlük taslamayan ve düzene uyanlar için oluştururuz... Mutlu gelecek (Allâh için) korunanlarındır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. Kim güzellikleriyle (açığa çıkardığı Esmâ kemâlâtıyla) gelirse, onun için ondan daha hayırlısı vardır... Kim de kötülük ile (kendini toprak olacak beden kabullenerek yaşamanın getirisi olan davranışlarla) gelirse, yaptığı kötülüklerin sonuçlarından başka bir şeyle karşılaşmaz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. Kurân’ı (Hakikat bilgisi ve Sünnetullâh’a uymayı) sana farz kılan, şüphesiz ki seni nihai hedefine de ulaştıracaktır! De ki: "Rabbim daha iyi bilir kimin Hakikat rehberi olarak geldiğini ve kimin apaçık sapık inanç içinde olduğunu." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Kitabın (Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsinin) sende açığa çıkarılacağını ummuyordun; Rabbinden bir rahmet oldu! Sakın hakikat bilgisini inkâr edenlere arka çıkma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Sana inzâl olunan Allâh işaretlerinin gereğini yerine getirmekten seni engelleyemesinler! Rabbine davet et ve müşriklerden olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. Allâh yanı sıra tanrıya (dışsal güce) yönelme! Tanrı yoktur, sadece "HÛ"; Her şey (şey’iyeti itibarıyla) yoktur sadece O’nun vechi (mevcuttur)! Hüküm O’nundur... O’na (hakikatiniz olan Esmâ mertebesinin farkındalığına) döndürüleceksiniz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster