إِنَّا أَنْذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنْتُ تُرَابًا
İnna enzernakum ’azaben kariyben yevme yenzurulmer’u ma kaddemet yedahu ve yekululkafiru ya leyteniy kuntu turaben.
Kelime
Anlamı
Kökü
إِنَّا
elbette biz
أَنْذَرْنَاكُمْ
siz uyardık
عَذَابًا
bir azab ile
قَرِيبًا
yakın
يَوْمَ
o gün
يَنْظُرُ
bakar
الْمَرْءُ
kişi
مَا
işlere
قَدَّمَتْ
öne sürdüğü
يَدَاهُ
ellerinin
وَيَقُولُ
ve der
الْكَافِرُ
kafir
يَا لَيْتَنِي
keşke
كُنْتُ
ben olsaydım
تُرَابًا
toprak

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Şüphe yok ki biz sizi, yakın bir azapla korkutmadayız; o gün kişi, elleriyle hazırladığına bakar ve kâfir de ne olurdu der, keşke toprak olaydım.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Gerçek şu ki; Biz sizi yakındaki bir azaba karşı uyarmaktayız. O gün herkes ellerinin önden gönderdiğine bakacak. Allah’tan gelen gerçekleri örtbas eden ise, büyük bir pişmanlık içinde, "Ah ne olurdu ben hesabı görülüp cezasını hakeden insan değil de, keşke toprak olaydım" diyecek.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: "Keşke toprak olsaydım!" diyecektir.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Doğrusu biz sizi yakın bir azap (ölüm) ile uyardık! O gün kişi, ellerinin (kendine) ne takdim ettiğine bakar; hakikat bilgisini inkâr eden de şöyle der "Keşke toprak olsaydım!"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Keşke ben toprak olsaydım!’ der.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Gerçekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: "Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim" diyecek.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Çünkü biz, size, (ahirette olacak) yakın bir azabı haber verdik. O gün kişi, ellerinin kazanıp öne (ahirete) gönderdiği amellere bakacak ve kâfir şöyle diyecektir: "- Ah ne olurdu, ben bir toprak olaydım!..."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve kâfir, “Keşke toprak olsaydım!” diyecektir.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Sizi, yakin gelecekteki bir azabla uyardik; o gun kisi elleriyle sunduguna bakar ve inkarci da: «Keske toprak olaydim» der.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Doğrusu biz, sizi yakın bir azâb ile uyardık; o gün, kişi, ellerinin önden gönderdiğine bakacak. Hakk’ı inkâr eden ise, (büyük bir pişmanlık içinde) «keşke (bugün) toprak olaydım !» diyecek.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Biz, gelmesi yakın olan bir azapla sizleri uyardık. O gün gelecek ve her şahıs ellerinin önden gönderdiği şeylere bakacak ve inkârcı: “Ah ne olurdu, keşke toprak olaydım!” diyecek.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, "Keşke toprak olaydım!" diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Biz, sizi yakın bir azap ile uyarmış bulunuyoruz. O gün kişi yapmış olduklarına bakar ve inkârcı ise, "Keşke toprak olsaydım!" der.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: «Ah ne olaydı, ben bir toprak olaydım.»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Sizi yakın gelecekteki azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da «Keşke toprak olsaydım» der.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Gerçekten biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: "Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim" diyecek.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Biz gerçekten sizi yakın bir azap ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden yaptıklarına bakacağı gün kâfir de: "Ah, keşke toprak oluverseydim." diyecek.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Çünkü hakıykaten biz size yakın bir azabın tehlikesini haber verdik. O gün (her) kes iki elinin önden yolladığı ne ise (ona) bakacak, kâfir ise «Ah, ne olurdu ben bir toprak olaydım» diyecek.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Şübhesiz ki biz, sizi yakın bir azâb ile korkuttuk. O gün kişi, ellerinin takdîm ettiği şeye (önceden işlediği ameline) bakar ve kâfir: `Ah! Keşke ben toprak olaydım!` der.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Biz, sizi yakın bir azabla uyardık. O gün; kişi elleriyle sunduğuna bakacak. Ve kafir: Keşki ben, toprak olsaydım, diyecektir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Biz sizi yakın bir azapla uyarıyoruz. O gün her kişi, elinin yaptıklarına bakar durur. Doğruları inkar edenler de "Keşke toprak olaydım" derler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Muhakkak ki, sizi yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, elleri ile takdim ettiği şeye bakacak. Ve kâfir olan: "Keşke ben toprak olsaydım." diyecek.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Sizi yakın gelecekteki azapla uyardık. O gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve kâfir de, "Keşke toprak olsaydım" der.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Gerçek şu ki, Biz sizi yakındaki bir azaba karşı uyarmaktayız; insanın ilerisi için yapıp ettiklerini (açıkça) göreceği ve hakikati inkar edenin: "Eyvah, keşke toprak olsaydım..!" diyeceği Gün(ün azabına)!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Kuşku yok ki Biz sizi, çok yakın bir azaba karşı uyarıyoruz: o gün kişi elleriyle takdim ettiği şeylere bakacak; ve (yeniden dirilişi) inkar eden kişi şöyle diyecek: "Ah n`olaydım, keşke bir toprak olaydım!"

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Şüphe yok ki Biz, sizi yakın bir azap ile korkutmuş olduk. O gün ki herkes iki elinin ne takdim etmiş olduğuna bakacaktır. Kâfir de, «Ah! Ben keşke, bir toprak olaydım,» diyecektir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Biz sizi pek yakında gelecek bir azap ile uyardık. Kişi o gün kendi elleriyle işlediklerine bakar. O gün kâfir: "Ah ne olurdu, ben toprak olaydım!" der.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Doğrusu biz sizi, yakın bir azapla uyardık. O gün kişi, ellerinin takdim ettiğine/önceden gönderdiğine bakar ve inkârcı/kâfir: "Ah ne olurdu, toprak olsaydım!" der.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Sizi yakın gelecekteki azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da «Keşke toprak olsaydım» der.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Biz, gelmesi yaklaşmış bir azabı bildirerek sizi uyarıyoruz. O gün gelecek ve her şahıs önünde, yalnız yapıp ettiklerini bulup bakacak ve kâfir: "Ah ne olurdu, keşke toprak olaydım!" diyecek.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Biz sizi yakın bir azâb ile uyardık. O gün kişi, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü işlere bakar ve kâfir: "Keşke ben, toprak olsaydım!" der.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Biz, sizi yakın bir azap ile uyardık. Kişi o gün, elleri ile ne sunduğuna bakar. Kafir olan da: -Keşke toprak olsaydım! der.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Gerçekten biz sizi yakın bir azab ile uyarıp korkuttuk. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kâfir olan da; «Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim» diyecek.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. Bir gündedir ki o, kişi kendi ellerinin önden gönderdiğine bakar ve küfre sapan şöyle der: "Keşke toprak olsaydım!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Verily, We have warned you of a Penalty near, the Day when man will see (the deeds) which his hands have sent forth, and the Unbeliever will say, "Woe unto me! Would that I were (metre) dust!"