فَكَيْفَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ ثُمَّ جَاءُوكَ يَحْلِفُونَ بِاللَّهِ إِنْ أَرَدْنَا إِلَّا إِحْسَانًا وَتَوْفِيقًا
Fe keyfe iza esabethüm müsıybetüm bi ma kaddemet eydıhim sümme cauke yahlifune billahi in eradna illa ıhsanev ve etvfıka
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
أَصَابَتْهُمْ
eSābethum
başlarına gelince
مُصِيبَةٌ
muSībetun
bir felaket
قَدَّمَتْ
ḳaddemet
yaptıkları (kötülükler)
أَيْدِيهِمْ
eydīhim
elleriyle
جَاءُوكَ
cā`ūke
sana gelirler
يَحْلِفُونَ
yeHlifūne
yemin ederler
بِاللَّهِ
billahi
Allah’a
أَرَدْنَا
eradnā
biz istedik
إِحْسَانًا
iHsānen
iyilik etmek
وَتَوْفِيقًا
ve tevfīḳan
ve uzlaştırmak
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Elleriyle hazırladıkları bir felâkete uğrayınca da halleri nice olur? Sonra sana gelirler Allah’a yemin ederek ve biz, ancak iyilik etmek, ara bulmak istedik diyerek.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Öyleyse nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucunda bir felaket başlarına gelince, sana gelerek "Şüphesiz biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka birşey istemedik" diye Allah’a yemin ederler.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Nasıl da, elleriyle yaptıkları yüzünden kendilerine musîbet geldiğinde, hemen "Billâhi bizim iyilikten ve tevfikten başka amacımız yoktu" derler.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
’Biz iyilik ve uzlaştırmadan başka bir şey amaçlamamıştık’ diye Allah’a yemin ediyorlar?
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Allah’a yemin ederler?
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Ellerinin yaptığı (kötü âmel) yüzünden başlarına bir musibet geldiği vakit halleri nasıl olur? Sonra (özür dilemek veya Ömer’in öldürdüğü münafık’ın diyetini istemek için) sana gelip Allah’a yemin ederler ki: "-Bizim maksadımız ancak güzel bir şekilde iki hasmın arasını uzlaştırmaktı."
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, “Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik” diye yemin ederek, sana nasıl gelirler!
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
Baslarina kendi islediklerinden oturu bir musibet cattiginda sana gelip: Biz, «Iyilik etmek ve uzlastirmaktan baska bir sey istemedik» diye de nasil Allah’a yemin ederler?
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
işlediklerinin karşılığı olarak kendilerine bir musîbet dokununca nasıl da çok geçmeden sana gelip iyilik etmekten ve ara bulmaktan başka bir şey istemedik, diye Allah ile yemin ederler.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Peki, nasıl oluyor da kendi elleriyle işledikleri (kötülükler) yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak: “Biz sadece iyilik yapmak ve uzlaşma sağlamak istemiştik” diye Allah adına yemin ederler.
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da "Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman hâlleri nasıl olur?
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
İşlediklerinin sonucu olarak başlarına bir musibet gelse hemen sana gelerek, "Amacımız ancak iyilik yapmak ve uzlaştırmaktı" diye ALLAH adına yemin ederler.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: «Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedik.» diye Allah’a yemin ediyorlar.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Peki, nasıl oluyor da kendi elleri ile işledikleri kötülük yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak ’Biz sadece iyilik yapmak, uzlaşma sağlamak istemiştik’ diye Allah adına yemin ederler.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek : "Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye Tanrı’ya yemin ederler?
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Onlara kendi elleriyle sundukları şey sebebiyle bir musibet geldiği zaman nasıl olacak?! Sonra sana gelerek: "Biz ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik!?" diye Allah’a yemin ederler.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Önce elleriyle (ihtiyârlariyle) yapdıkları (fenalıklar) yüzünden onlara bir belâ çatdığı zaman (halleri) nice olur? (Onlar böyle bir felâkete uğradıkdan) sonra «Biz iyilikden ve ara bulmakdan başka bir şey arzu etmedik» diye, Allaha andederek, sana geleceklerdir.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Peki ellerinin evvelce işlediği (günahlar) yüzünden başlarına bir musîbet geldiği zaman (hâlleri) nasıl olacak? Sonra (bir de) sana gelip: `(Biz) ancak iyilik etmek ve arayı bulmak istedik` diye Allah`a yemîn ediyorlar!
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiğinde, nasıl hemen sana geldiler de; gayemiz sadece bir iyilik etmek ve ara bulmaktan ibaret idi, diye yemin ediyorlar.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Onlara kendi elleriyle sundukları şey sebebiyle bir musibet geldiği zaman nasıl olacak?! Sonra sana gelerek: "Biz ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik!?" diye Allah’a yemin ederler.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Bundan sonra onlara, elleriyle işlediklerinden dolayı bir musîbet geldiği zaman halleri nasıl olur. Sonra sana gelince; "Biz sadece iyilik etmek ve aralarını birleştirmek istedik." diye Allah’a yemin ederler.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Peki nasıl oluyor da kendi ellerinin sunduklarından ötürü başlarına bir felaket geldiğinde sana gelerek, "Biz (muhakeme için tağuta başvurmakla) iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey dilemedik" diye Allah’a yemin ediyorlar?
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Fakat bu dünyada yaptıkları yüzünden (Hesap Günü) başlarına felaket geldiğinde ne olacak (onların hali); o zaman sana gelip Allaha yeminle, "Bizim niyetimiz, iyilik yapmak ve uyum sağlamaktan başka bir şey değildi" (diyecekler)?
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Fakat, önceden yaptıkları yüzünden başlarına öngöremedikleri bir musibet gelirse ne olacak halleri? Sonra sana gelecekler, Allah adına yeminle "bizim amacımız sadece iyilik yapmak ve uyumu sağlamaktı" (diyecekler).
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ya onlara kendi ellerinin evvelce yaptığı şey sebebiyle bir musibet isabet ettiği zaman (halleri) nasıl olacak? Sonra da sana gelirler, «Biz başka değil, ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik,» diye Allah Teâlâ’ya yemin ederler
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Ellerinin yaptığının cezası olarak başlarına bir felaket gelince, (onların halleri) nice olur? Sonra sana gelirler de: "Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik. " diye Allah’a yemin ederler.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da; "Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman halleri nasıl olur?
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Peki, nasıl oluyor da kendi elleri ile işledikleri kötülük yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak ’Biz sadece iyilik yapmak, uzlaşma sağlamak istemiştik’ diye Allah adına yemin ederler.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Fakat işlediklerinin cezası olarak başlarına bir musîbet geldiği zaman ne olur? Onlar hemen sana gelir, yemin billah ederek "Vallahi maksadımız sırf iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi." derler.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Ya nasıl, elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden başlarına bir felâket gelince, hemen sana gelirler: "Biz sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik." diye Allah’a yemin ederler?
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle işlediklerine karşılık bir musibete uğrayınca sana gelip Allah’a yemin ederek "Biz, iyilikten ve uyum sağlamaktan başka bir şey istemedik." diyorlar?
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Öyleyse, nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucu, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: «Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik» diyen Allah’a yemin ederler?
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Peki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah’a yeminler ediyorlar!
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
How then, when they are seized by misfortune, because of the deeds which they hands have sent forth? Then their come to thee, swearing by Allah: "We meant no more than good-will and conciliation!"
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.