وَهَلْ أَتَاكَ نَبَأُ الْخَصْمِ إِذْ تَسَوَّرُوا الْمِحْرَابَ
Ve hel etake nebeül hasm iz tesevverul mıhrab
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
أَتَاكَ
etāke
sana geldi-
الْخَصْمِ
l-ḣismi
davacıların
تَسَوَّرُوا
tesevverū
tırmanmışlardı
الْمِحْرَابَ
l-miHrābe
mabed(in duvarına)
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Sen, o dâvacılardan haber aldın mı? Hani Dâvûd’un ibâdet ettiği yerin duvarına tırmanmışlardı.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Ve duvardan tırmanarak, Davud’un ibadet etmekte olduğu yere giren davacıların haberi sana ulaştı mı?
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
(Ey Muhammed!), Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanmışlardı.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
Sana o tartışmanın haberi geldi mi? Hani duvarı tırmanıp mabede ulaştılar.
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Sana davacıların haberi geldi mi? Hani onlar yüksek duvardan tırmanarak mihraba girmişlerdi.
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
Sana o davacıların haberi geldi mi? Hani mihraba (Davud’un bulunduğu yere girmek için) yüksek duvardan tırmanmışlardı.
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Bir de (Davûd mescidde ibadetle meşgul olduğundan kapısında bekçiler vardı. Kapıdan içeri giremiyen) davacıların haberi geldi mi sana? Hani duvardan çıkıb mescide inmişlerdi.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Sana o davacıların öyküsü geldi mi? Hani mabedinin duvarına tırmanmışlardı.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
(21-22) Sana davacilarin haberi ulasti mi? Mabedin duvarina tirmanip Davud’un yanina girmislerdi de, o onlardan urkmustu. soyle demislerdi: «Korkma, birbirinin hakkina tecavuz etmis iki davaci; aramizda adaletle hukmet, ondan ayrilma, bizi dogru yola cikar.»
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Sana, o dâvalı-dâvacı haberi geldi mi ? Hani sûrdan tırmanıp ibâdet odasına yükselip çıkmışlardı.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
Davacıların kıssasından haberin oldu mu? (Davud`un ibadet ettiği) mabedin duvarlarına tırmanan (iki kişinin kıssasından)?
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
Sana davacıların haberi geldi mi? Hani onlar duvarı aşarak mabede girmişlerdi.
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
(21-22) (Ey Muhammed!) Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanıp, Davud’un yanına girmişlerdi de Dâvud onlardan korkmuştu. «Korkma! Biz birbirine hasım iki davacıyız, aramızda adaletle hükmet, haksızlık etme; bize doğru yolu göster» dediler.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Davacıların haberi sana ulaştı mı? Hani mabedine tırmanmışlardı.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Bir de davacıların kıssası geldi mi sana? Hani surdan aşarak mihraba ulaşmışlardı.
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Sana davacılarının haberi geldi mi? Hani odasının duvarına tırmanmışlardı.
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
Sana o davacıların haberi geldi mi? Hani mihraba (Davud’un bulunduğu yere girmek için) yüksek duvardan tırmanmışlardı.
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
Sana davacıların haberi ulaştı mı? Mâbedin duvarına tırmanmışlardı.
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Sana o da’vâcıların haberi geldi mi? Hani onlar dıvardan mescide tırmanmışlardı.
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Hem sana o da`vâcıların haberi geldi mi? Hani ma`bed(in duvarın)a tırmanmışlardı.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Sana davacıların haberi ulaştı mı? Hani onlar ma’bedin duvarına tırmanmışlardı.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
Odavacilarin haberi sana geldi mi? Hani onlar mihraba tırmanıp çıkmışlardı.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ve o hasımların (davacıların) haberi sana geldi mi? Mihraba (Davut A.S’ın ibadet ettiği yere) duvarın üstünden aşarak gelmişlerdi.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
Sana o davacıların haberi geldi mi? Hani onlar mihraba (Davud’un bulunduğu yere girmek için) yüksek duvardan tırmanmışlardı.
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
Davacıların kıssasından haberin oldu mu? (Davud’un ibadet ettiği) mabedin duvarlarına tırmanan (iki kişinin kıssasından)?
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Sen davacıların kıssasından haberdar oldun mu? Hani onlar mabedin inziva hücresinin (duvarına) tırmanmışlardı.
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sana o davacıların haberi geldi mi? O vakit ki, ibadetgâha tırmanıp çıkmışlardı.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Sana o dâvâcıların haberi geldi mi? Hani onlar mâbedin duvarına tırmanıp çıkmışlardı.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Odavacilarin haberi sana geldi mi? Hani onlar mihraba tırmanıp çıkmışlardı.
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Sana davacılarının haberi geldi mi? Hani odasının duvarına tırmanmışlardı.
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
(21-22) O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud’un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da "Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster."
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
Sana dâvâcıların haberi geldi mi? Hani odasının duvarına tırmanmışlardı,
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Sana o davacıların haberi gelmedi mi? Hani duvara tırmanmışlar.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
Sana o davacıların haberi geldi mi? Hani onlar mihraba (Davud’un bulunduğu yere girmek için) yüksek duvardan tırmanmışlardı.
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
Geldi mi sana, o çekişme hikâyesinin haberi? Hani, o hasımlar, duvarı aşarak mihraba ulaşmışlardı.
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
Has the Story of the Disputants reached thee? Behold, they climbed over the wall of the private chamber;
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.