ا ت ي (ATY) kökü Kur'an'da 549 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Okunuşu
Anlamı
فَأْتُوا
fe’tū
haydi getirin
وَأُتُوا
ve utū
verilmiştir
يَأْتِيَنَّكُمْ
ye’tiyennekum
size geldiği
اتَيْنَا
āteynā
vermiştik
اتَيْنَاكُمْ
āteynākum
size verdiğimiz
يَأْتُوكُمْ
ye’tūkum
size geldiklerinde
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve verdik
اتَيْنَاكُمْ
āteynākum
size verdiğimiz
أُوتُوا
ūtū
verilenlerden
يَأْتِيَ
ye’tiye
getirinceye
تَأْتِينَا
te’tīnā
bize gelmeli
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
kendilerine verdiğimiz
أَتَيْتَ
eteyte
sen getirsen
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
kendilerine verdiğimiz
وَاتَى
ve ātā
ve vermesidir
وَاتَى
ve ātā
ve vermesidir
يَأْتِيَهُمُ
ye’tiyehumu
gelmesini
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
onlara verdik
أُوتُوهُ
ūtūhu
(Kitap) verilmiş olanlar
يَأْتِكُمْ
ye’tikum
başınıza gelmeden
فَأْتُوهُنَّ
fe’tūhunne
onlara varın
اتَيْتُمُوهُنَّ
āteytumūhunne
onlara verdiğiniz
اتَيْتُمْ
āteytum
verdiğiniz
يُؤْتَ
yu`te
ve verilmemiştir
يَأْتِيَكُمُ
ye’tiyekumu
size gelmesidir
وَاتَاهُ
ve ātāhu
ve ona (Davud’a) verdi
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve verdik
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmezden
اتَاهُ
ātāhu
kendisine verdi
فَأْتِ
fe’ti
sen de getir
يَأْتِينَكَ
ye’tīneke
sana gelecekler
أُوتِيَ
ūtiye
verilmiştir
وَتُؤْتُوهَا
ve tu`tūhā
ve verirseniz
وَاتَوُا
ve ātevu
ve verenler
أُوتُوا
ūtū
verilmiş olan
أُوتُوا
ūtū
verilmiş olan
تُؤْتِي
tu`tī
sen verirsin
يُؤْتَىٰ
yu`tā
verilmesinden (mi?)
أُوتِيتُمْ
ūtītum
size verilen
يُؤْتِيهِ
yu`tīhi
onu verir
يُؤْتِيَهُ
yu`tiyehu
ona vermesinden (sonra)
اتَيْتُكُمْ
āteytukum
size verdim
وَيَأْتُوكُمْ
ve ye’tūkum
üzerinize gelseler
نُؤْتِهِ
nu`tihi
kendisine veririz
نُؤْتِهِ
nu`tihi
kendisine veririz
فَاتَاهُمُ
fe ātāhumu
onlara verdi
اتَاهُمُ
ātāhumu
kendilerine verdikleri
اتَاهُمُ
ātāhumu
kendilerine vermiştir
يَأْتِيَنَا
ye’tiyenā
bize getirinceye
أُوتُوا
ūtū
verilenlerden
أُوتُوا
ūtū
verilenlerden
أَتَوْا
etev
o ettiklerine
وَاتِنَا
ve ātinā
ve bize ver
يَأْتِينَ
ye’tīne
yapanlar
يَأْتِيَانِهَا
ye’tiyānihā
fuhuş yaparsa
اتَيْتُمُوهُنَّ
āteytumūhunne
onlara verdiğiniz
يَأْتِينَ
ye’tīne
yapmaları
وَاتَيْتُمْ
ve āteytum
vermiş olsanız (dahi)
فَاتُوهُنَّ
fe ātūhunne
onlara verin
وَاتُوهُنَّ
ve ātūhunne
ve verin
أَتَيْنَ
eteyne
yaparlarsa
فَاتُوهُمْ
fe ātūhum
verin
اتَاهُمُ
ātāhumu
kendilerine verdiği
وَيُؤْتِ
ve yu`ti
ve verir
أُوتُوا
ūtū
kendilerine verilen
يُؤْتُونَ
yu`tūne
vermezlerdi
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
وَاتَيْنَاهُمْ
ve āteynāhum
ve onlara verdik
لَاتَيْنَاهُمْ
lāteynāhum
kendilerine verirdik
نُؤْتِيهِ
nu`tīhi
biz ona vereceğiz
وَلْتَأْتِ
velte’ti
bu kez gelsin
نُؤْتِيهِ
nu`tīhi
ona vereceğiz
تُؤْتُونَهُنَّ
tu`tūnehunne
onlara vermiyorsunuz
أُوتُوا
ūtū
verilen(lere)
وَيَأْتِ
ve ye’ti
ve getirir
يُؤْتِيهِمْ
yu`tīhim
verecektir
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve verdik
وَالْمُؤْتُونَ
velmu`tūne
verenler
سَنُؤْتِيهِمْ
senu`tīhim
vereceğiz
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve vermiştik
أُوتُوا
ūtū
verilenlerden
اتَيْتُمُوهُنَّ
āteytumūhunne
verdiğiniz
وَاتَيْتُمُ
ve āteytumu
ve verirseniz
وَاتَاكُمْ
ve ātākum
ve size verdi
يَأْتُوكَ
ye’tūke
sana gelmemiş olan
أُوتِيتُمْ
ūtītum
size verilirse
تُؤْتَوْهُ
tu`tevhu
verilmezse
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona verdik
اتَاكُمْ
ātākum
size verdiği
يَأْتِيَ
ye’tiye
getirir de
يَأْتِي
ye’tī
getirecektir
يُؤْتِيهِ
yu`tīhi
onu verir
وَيُؤْتُونَ
ve yu`tūne
ve veren
أُوتُوا
ūtū
verilenler(den)
يَأْتُوا
ye’tū
yapmalarına
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
onlara gelmez
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
kendilerine gelecektir
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
verdiklerimiz
أَتَاهُمْ
etāhum
onlara yetişti
فَتَأْتِيَهُمْ
fete’tiyehum
onlara getiresin
أَتَاكُمْ
etākum
size gelse
أَتَتْكُمُ
etetkumu
gelse
أُوتُوا
ūtū
kendilerine verilen
يَأْتِيكُمْ
ye’tīkum
size getirecek
أَتَاكُمْ
etākum
size gelse
ائْتِنَا
’tinā
Bize gel! diye
اتَيْنَاهَا
āteynāhā
verdiğimiz
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
verdiğimiz
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
kendilerine verdiğimiz
نُؤْتَىٰ
nu`tā
bize verilinceye
يَأْتِكُمْ
ye’tikum
gelmedi mi?
تَأْتِيَهُمُ
te’tiyehumu
gelmesini
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmesini
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmesini
اتَاكُمْ
ātākum
size verdiği
لَاتِيَنَّهُمْ
lātiyennehum
onlara sokulacağım
يَأْتِيَنَّكُمْ
ye’tiyennekum
size gelirse
فَاتِهِمْ
fe ātihim
bunlara ver
فَأْتِنَا
fe’tinā
(haydi) bize getir
ائْتِنَا
’tinā
bize getir
أَتَأْتُونَ
ete’tūne
siz mi yapıyorsunuz?
لَتَأْتُونَ
lete’tūne
yaklaşıyorsunuz
يَأْتِيَهُمْ
ye’tiyehum
kendilerine gelmeyeceğinden
يَأْتِيَهُمْ
ye’tiyehum
onlara gelmeyeceğinden
فَأْتِ
fe’ti
getir bakalım
يَأْتُوكَ
ye’tūke
sana getirsinler
تَأْتِيَنَا
te’tiyenā
sen bize gelmezden
تَأْتِنَا
te’tinā
getirsen de bize
فَأَتَوْا
feetev
rastladılar
اتَيْتُكَ
āteytuke
sana verdiğim
وَيُؤْتُونَ
ve yu`tūne
ve verenlere
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
onlara gelirdi
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
gelmezlerdi
يَأْتِهِمْ
ye’tihim
kendilerine gelse
اتَيْنَاكُمْ
āteynākum
size verdiğim
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
kendisine verdik
تَأْتِيكُمْ
te’tīkum
O size gelmez
اتَيْتَنَا
āteytenā
bize verirsen
اتَاهُمَا
ātāhumā
(Allah) verdi onlara
اتَاهُمَا
ātāhumā
kendilerine verdiği
تَأْتِهِمْ
te’tihim
onlara getirmediğin
ائْتِنَا
’tinā
bize getir
يُؤْتِكُمْ
yu`tikum
size verir
وَاتَوُا
ve ātevu
ve verirlerse
وَاتَوُا
ve ātevu
ve verirlerse
يَأْتِيَ
ye’tiye
getirinceye
أُوتُوا
ūtū
verilenlerden
يَأْتُونَ
ye’tūne
gelmemeleridir
اتَاهُمُ
ātāhumu
kendilerine verdiğine
سَيُؤْتِينَا
seyu`tīnā
yakında bize verecek
يَأْتِهِمْ
ye’tihim
onlara gelmedi mi?
أَتَتْهُمْ
etethum
onlara getirmişti
وَيُؤْتُونَ
ve yu`tūne
ve verirler
اتَانَا
ātānā
bize verirse
اتَاهُمْ
ātāhum
onlara verdi
أَتَوْكَ
etevke
sana geldikleri
يَأْتِهِمْ
ye’tihim
kendilerine gelmeyen
أَتَاكُمْ
etākum
size gelirse
ائْتُونِي
’tūnī
bana getirin
وَيُؤْتِ
ve yu`ti
ve versin
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
o geldiği
وَاتَانِي
ve ātānī
ve bana vermişse
يُؤْتِيَهُمُ
yu`tiyehumu
onlara vermeyecektir
فَأْتِنَا
fe’tinā
getir bakalım
يَأْتِيكُمْ
ye’tīkum
size getirir
يَأْتِيهِ
ye’tīhi
geleceğini
وَاتَانِي
ve ātānī
ve O bana vermişse
اتِيهِمْ
ātīhim
gelmektedir
يَأْتِيهِ
ye’tīhi
geleceğini
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
ona verdik
يَأْتِيكُمَا
ye’tīkumā
size gelmez
يَأْتِيَكُمَا
ye’tiyekumā
size gelmeden
ائْتُونِي
’tūnī
bana getirin
ائْتُونِي
’tūnī
bana getirin
ائْتُونِي
’tūnī
bana getirin
تَأْتُونِي
te’tūnī
bana getirmezseniz
تُؤْتُونِ
tu`tūni
siz bana verinceye
لَتَأْتُنَّنِي
lete’tunnenī
bana getireceğinize
يَأْتِيَنِي
ye’tīenī
bana getirir
وَأْتُونِي
ve’tūnī
ve bana gelin
اتَيْتَنِي
āteytenī
bana verdin
تَأْتِيَهُمْ
te’tiyehum
kendilerine gelmeyeceğinden
تَأْتِيَهُمُ
te’tiyehumu
kendilerine gelmeyeceğinden
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelinceye
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
verdiğimiz
يَأْتِيَ
ye’tiye
getirmesi
نَأْتِي
ne’tī
geldiğimizi
يَأْتِكُمْ
ye’tikum
size gelmedi mi?
فَأْتُونَا
fe’tūnā
o halde bize getirin
نَأْتِيَكُمْ
ne’tiyekum
size getiremeye
وَيَأْتِيهِ
ve ye’tīhi
ve ona geldiği halde
وَيَأْتِ
ve ye’ti
ve getirir
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmeden
وَاتَاكُمْ
ve ātākum
ve size verdi
يَأْتِيهِمُ
ye’tīhimu
kendilerine geleceği
تَأْتِينَا
te’tīnā
bize getirmiyorsun
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
onlara gelmezdi
وَأَتَيْنَاكَ
ve eteynāke
ve sana getirdik
وَاتَيْنَاهُمْ
ve āteynāhum
ve onlara verdik
لَاتِيَةٌ
lātiyetun
gelecektir
اتَيْنَاكَ
āteynāke
sana verdik
يَأْتِيَكَ
ye’tiyeke
sana gelinceye
فَأَتَى
feetā
yıktı (söktü)
وَأَتَاهُمُ
ve etāhumu
ve onlara gelmişti
تَأْتِيَهُمُ
te’tiyehumu
kendilerine gelmesini
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmesini
يَأْتِيَهُمُ
ye’tiyehumu
kendilerine gelmeyeceğinden
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
kendilerine verdiğimize
وَإِيتَاءِ
ve ītā`i
ve vermeyi
يَأْتِيهَا
ye’tīhā
kendisine geliyordu
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona vermiştik
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve biz verdik
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve verdik
وَاتَيْنَا
ve āteynā
ve verdik
أُوتِيتُمْ
ūtītum
size verilmemiştir
يَأْتُونَ
ye’tūne
getiremezler
تَأْتِيَ
te’tiye
getirmelisin
اتَيْنَا
āteynā
biz vermiştik
يَأْتُونَ
ye’tūne
getirmeleri
فَلْيَأْتِكُمْ
fe lye’tikum
size getirsin
يُؤْتِيَنِ
yu`tiyeni
bana verebilir
تَأْتِيَهُمْ
te’tiyehum
kendilerine de gelmesidir
يَأْتِيَهُمُ
ye’tiyehumu
karşılarına gelmesidir
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
biz ona vermiştik
أَتَيَا
eteyā
vardıklarında
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona verdik
اتُونِي
ātūnī
bana getirin
اتُونِي
ātūnī
getirin bana
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona verdik
اتَانِيَ
ātāniye
bana verdi
يَأْتُونَنَا
ye’tūnenā
bize geldikleri
يَأْتِكَ
ye’tike
sana gelmeyen
مَأْتِيًّا
me’tiyyen
yerine gelecektir
لَأُوتَيَنَّ
leūteyenne
bana verilecek
وَيَأْتِينَا
ve ye’tīnā
ve o bize gelecek
اتِيهِ
ātīhi
O’na gelecektir
اتِيكُمْ
ātīkum
size getiririm
أَتَاهَا
etāhā
o(ateşin yanı)na gelince
اتِيَةٌ
ātiyetun
gelecektir
أُوتِيتَ
ūtīte
sana verildi
فَأْتِيَاهُ
fe’tiyāhu
haydi varın ona
فَلَنَأْتِيَنَّكَ
felene’tiyenneke
biz de mutlaka sana getireceğiz
يَأْتِهِ
ye’tihi
O’na gelirse
اتَيْنَاكَ
āteynāke
sana verdik
يَأْتِيَنَّكُمْ
ye’tiyennekum
size geldiği zaman
أَتَتْكَ
etetke
sana geldiğinde
يَأْتِينَا
ye’tīnā
bize getirmeli
تَأْتِهِمْ
te’tihim
onlara gelmedi mi?
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
kendilerine gelen
أَفَتَأْتُونَ
efete’tūne
şimdi siz kapılacak mısınız?
فَلْيَأْتِنَا
felye’tinā
bize getirse ya
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
o onlara gelecek
أَتَيْنَا
eteynā
getiririz
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
اتَيْنَا
āteynā
biz vermiştik
وَإِيتَاءَ
ve ītā`e
ve vermeyi
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
verdik
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona verdik
اتِيَةٌ
ātiyetun
gelecektir
يَأْتُوكَ
ye’tūke
sana gelsinler
وَاتَوُا
ve ātevu
ve verirler
تَأْتِيَهُمُ
te’tiyehumu
kendilerine gelinceye
يَأْتِيَهُمْ
ye’tiyehum
kendilerine gelinceye kadar
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
يُؤْتُونَ
yu`tūne
verirler
أَتَيْنَاهُمْ
eteynāhum
biz onlara getirdik
أَتَيْنَاهُمْ
eteynāhum
biz onlara getirdik
يَأْتُوا
ye’tū
getirmeyenlere
يَأْتُوا
ye’tū
getirmediler
يُؤْتُوا
yu`tū
(bir şey) vermemeğe
وَاتُوهُمْ
ve ātūhum
ve onlara verin
اتَاكُمْ
ātākum
size verdiği
وَإِيتَاءِ
ve ītā`i
ve vermekten
يَأْتُونَكَ
ye’tūneke
sana getiremezler
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
onlara gelmez
فَسَيَأْتِيهِمْ
feseye’tīhim
ama kendilerine gelecektir
فَأْتِيَا
fe’tiyā
gidin ikiniz
يَأْتُوكَ
ye’tūke
sana getirsinler
أَتَأْتُونَ
ete’tūne
-mi gidiyorsunuz?
فَيَأْتِيَهُمْ
fe ye’tiyehum
(azab) onlara gelir de
وَيُؤْتُونَ
ve yu`tūne
ve verirler
سَاتِيكُمْ
sātīkum
size getireyim
اتِيكُمْ
ātīkum
size getireyim
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
وَأُوتِينَا
ve ūtīnā
ve bize verildi
لَيَأْتِيَنِّي
leye’tīennī
bana getirecek
وَأُوتِيَتْ
ve ūtiyet
ve kendisine verilmiştir
وَأْتُونِي
ve’tūnī
ve bana gelin (diye yazıyor)
اتَانِيَ
ātāniye
bana vermiştir
اتَاكُمْ
ātākum
size verdiği-
فَلَنَأْتِيَنَّهُمْ
felene’tiyennehum
onlara gelirim
يَأْتِينِي
ye’tīnī
bana getirebilir
يَأْتُونِي
ye’tūnī
bana gelmelerinden
اتِيكَ
ātīke
sana getiririm
اتِيكَ
ātīke
sana getirebilirim
وَأُوتِينَا
ve ūtīnā
ve bize verilmişti
أَتَأْتُونَ
ete’tūne
-mü yapıyorsunuz?
لَتَأْتُونَ
lete’tūne
-mi yaklaşıyorsunuz?
أَتَوْهُ
etevhu
O’na gelirler
اتَيْنَاهُ
āteynāhu
biz ona verdik
اتِيكُمْ
ātīkum
size getiririm
أَتَاهَا
etāhā
oraya gelince
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
أَتَاهُمْ
etāhum
kendilerine gelmemiş olan
فَأْتُوا
fe’tū
o halde getirin
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
verdiklerimiz
يُؤْتَوْنَ
yu`tevne
verilir
أُوتِيتُمْ
ūtītum
size verildiyse
يَأْتِيكُمْ
ye’tīkum
size getirecek
يَأْتِيكُمْ
ye’tīkum
size getirecek
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona vermiştik
اتَاكَ
ātāke
sana verdiği
أُوتِيتُهُ
ūtītuhu
o bana verildi
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona verdik
لَتَأْتُونَ
lete’tūne
gidiyorsunuz
لَتَأْتُونَ
lete’tūne
gidiyorsunuz
وَتَأْتُونَ
ve te’tūne
ve yapıyorsunuz
ائْتِنَا
’tinā
haydi getir
اتَيْنَاهُمُ
āteynāhumu
kendilerine verdiklerimiz
وَلَيَأْتِيَنَّهُمْ
veleye’tiyennehum
ve o kendilerine gelecektir
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
kendilerine verdiğimiz
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
kendilerine verdiğimiz
اتَيْتُمْ
āteytum
verdiniz
اتَيْتُمْ
āteytum
verdiğiniz
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmesinden
وَيُؤْتُونَ
ve yu`tūne
ve verirler
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
يَأْتِ
ye’ti
mutlaka getirir
أَتَاهُمْ
etāhum
kendilerine gelmeyen
لَاتَيْنَا
lāteynā
verirdik
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
لَاتَوْهَا
lātevhā
elbette yaparlardı
يَأْتُونَ
ye’tūne
onlar gelmezler
نُؤْتِهَا
nu`tihā
ona veririz
وَاتِينَ
ve ātīne
ve verin
اتَيْتَهُنَّ
āteytehunne
senin verdiklerine
اتِهِمْ
ātihim
onlara ver
تَأْتِينَا
te’tīnā
bize gelmez
لَتَأْتِيَنَّكُمْ
lete’tiyennekum
o mutlaka size gelecektir
أُوتُوا
ūtū
kendilerine verilen(ler)
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
biz onlara vermemiştik
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
onlara verdiklerimizin
وَيَأْتِ
ve ye’ti
ve getirir
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
biz onlara verdik de
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
onlara gelmez ki
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
onlara gelmez
تَأْتُونَنَا
te’tūnenā
bize gelirdiniz
وَاتَيْنَاهُمَا
ve āteynāhumā
ve onlara verdik
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve kendisine vermiştik
أَتَاكَ
etāke
sana geldi-
فَأَتَاهُمُ
feetāhumu
böylece onlara geldi
يَأْتِيهِ
ye’tīhi
geliyor
أُوتِيتُهُ
ūtītuhu
bu bana verildi
يَأْتِيَكُمُ
ye’tiyekumu
size gelip çatmadan
يَأْتِيَكُمُ
ye’tiyekumu
size gelmezden
يَأْتِكُمْ
ye’tikum
gelmedi-
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
onlara getirirdi
أَتَاهُمْ
etāhum
kendilerine gelmiş
تَأْتِيكُمْ
te’tīkum
size geliyor
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
أَتَاهُمْ
etāhum
kendilerine gelen
لَاتِيَةٌ
lātiyetun
gelecektir
يَأْتِيَ
ye’tiye
getirmesi
يُؤْتُونَ
yu`tūne
vermezler
يَأْتِيهِ
ye’tīhi
ona gelmez
اتَيْنَا
āteynā
biz vermiştik
نُؤْتِهِ
nu`tihi
ona veririz
أُوتِيتُمْ
ūtītum
size verilen
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmezden
يَأْتِيهِمْ
ye’tīhim
onlara gelmezdi
اتَيْنَاهُمْ
āteynāhum
onlara (mı) vermişiz?
تَأْتِيَهُمْ
te’tiyehum
başlarına gelmesinden
اتِيكُمْ
ātīkum
size getiriyorum
وَاتَيْنَاهُمْ
ve āteynāhum
ve onlara verdik
اتَيْنَا
āteynā
biz verdik
وَاتَيْنَاهُمْ
ve āteynāhum
ve onlara verdik
ائْتُونِي
’tūnī
bana getirin
فَأْتِنَا
fe’tinā
o halde bize getir
وَاتَاهُمْ
ve ātāhum
ve onlara vermiştir
تَأْتِيَهُمْ
te’tiyehum
kendilerine gelmesini
يُؤْتِكُمْ
yu`tikum
size verir
فَسَيُؤْتِيهِ
feseyu`tīhi
ona verecektir
يُؤْتِكُمُ
yu`tikumu
size verir
اتَاهُمْ
ātāhum
kendilerine verdiği
أَتَاكَ
etāke
sana geldi-
اتَاهُمْ
ātāhum
kendilerine verdikleri
فَلْيَأْتُوا
felye’tū
haydi getirsinler
فَلْيَأْتِ
felye’ti
öyleyse getirsin
يُؤْتِيهِ
yu`tīhi
vereceği
اتَاكُمْ
ātākum
size verdiği
وَاتَيْنَاهُ
ve āteynāhu
ve ona verdik
فَاتَيْنَا
fe āteynā
biz de verdik
يُؤْتِكُمْ
yu`tikum
size versin
يُؤْتِيهِ
yu`tīhi
onu vereceğini
فَأَتَاهُمُ
feetāhumu
fakat onlara geldi
اتَاكُمُ
ātākumu
size verdi
أُوتُوا
ūtū
onlara verilelerden
وَاتُوهُمْ
ve ātūhum
ve onlara verin
اتَيْتُمُوهُنَّ
āteytumūhunne
kendilerine verdiğiniz
يَأْتِينَ
ye’tīne
getirmemeleri
يُؤْتِيهِ
yu`tīhi
vereceği
يَأْتِيَ
ye’tiye
gelmeden
يَأْتِكُمْ
ye’tikum
size gelmedi mi?
تَأْتِيهِمْ
te’tīhim
getirirlerdi
يَأْتِينَ
ye’tīne
gelmeleri
فَاتُوهُنَّ
fe ātūhunne
onlara verin
اتَاهُ
ātāhu
kendisine verdiği
اتَاهَا
ātāhā
verdiğinden
يَأْتِكُمْ
ye’tikum
size gelmedi mi?
يَأْتِيكُمْ
ye’tīkum
size getirebilir?
فَلْيَأْتُوا
felye’tū
o halde çağırsınlar
يَأْتِيَهُمْ
ye’tiyehum
onlara gelmeden
أُوتُوا
ūtū
kendilerine verilmiş
أَتَانَا
etānā
bize gelip çattı
يُؤْتَىٰ
yu`tā
kendisine verilmesini
فَتَأْتُونَ
fe te’tūne
gelirsiniz
أَتَاكَ
etāke
sana geldi-
أَتَاكَ
etāke
sana geldi-
أَتَاكَ
etāke
sana geldi-
يُؤْتِي
yu`tī
(hayra) vererek
تَأْتِيَهُمُ
te’tiyehumu
kendilerine gelinceye
وَيُؤْتُوا
ve yu`tū
ve vermeleri