Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Hani vahyedilecek şeyi ilhâm etmiştik anana.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Sen doğduğun zaman, annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiştik.
Adem UğurAdem Uğur:
Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene (şöyle) vahyetmiştik:
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
"Hani vahyolunanları annene vahyetmiştik:"
Ahmet VarolAhmet Varol:
Hani annene vahyolunanı vahyetmiştik:
Ali BulaçAli Bulaç:
"Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik, (şöyle ki:)"
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Hani bir vakit (Firavun, doğan çocukları öldürüyordu da sen doğduğun zaman annen endişelenmişti. İşte bu sırada) ilham edilen şu ilhamı annene verdik:
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene vahy etmiştik.”
Bekir SadakBekir Sadak:
(36-39) Allah: «Ey Musa! istedigin sana verildi» dedi, «Zaten sana baska bir defa da iyilikte bulunmus ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmistik: Musa’yi bir sandiga koy da suya birak; su onu kiyiya atar, Bana da, ona da dusman olan biri onu alir. Ey Musa! Gzumun nunde yetisesin diye seni sevimli kildim.»
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(38-39) Hani annene ilham edilecek şeyi ilham etmiştik: Musa’yı bir sandığa yerleştir de suya at, su onu kıyıya bıraksın; hem bana, hem ona düşman biri onu alır. (Ey Musâ!) Gözetimim altında yetiştirilesin diye kendi katımdan senin üzerine sevgimi koydum.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(38-39) “Hani bir vakit (sen doğduğunda) annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik (ve demiştik ki:) Onu (henüz bebek olan Musa`yı) sandığın içine koy ve nehre (Nil`e) bırak ki, nehir onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
"Hani annene ilham edilmesi gereken şeyleri ilham etmiştik:"
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene (şöyle) vahyetmiştik:
Edip YükselEdip Yüksel:
"Hani annene şu vahyi vahyetmiştik:"
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) şu ilhamı annene verdik:
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Hani, annene şu mesajımızı vahyetmiştik:
Gültekin OnanGültekin Onan:
"Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik (şöyle ki:)"
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Bir zaman, vahyedilecek şeyi annene (şöyle) vahyetmiştik:
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(37-38-39) «Andolsun ki biz sana diğer bir zamanda, anana vahyolunacak şey’i ilham etdiğimiz vakıtda da lutf etmiş ve (kendisine): — Onu tabuta koy da denize at ki deniz onu kıyıya bıraksın, onu benim de, kendisinin de düşmanı olan biri alacak diye (emreylemişdik). Sana karşı (Ey Musa) gözümün önünde yetişdirilmen için kendimden bir sevgi bırakmışdım.