Mekke döneminde inmiştir. 135 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan harflerden almıştır. Sûrede, Allah’ın peygamberler aracılığıyla insanlara gösterdiği doğru yolun temel gerçeklerine işaret edilmekte, Hz.Peygamber teselli edilerek peygamberlik görevini mutlaka en güzel şekilde başaracağı müjdelenip kendisine karşı çıkanların uğrayacağı sonuçlar izah edilmektedir.
10.
Hani bir ateş görmüştü de âilesine durun demişti, ben bir ateş görüyorum, ya gider, bir kor getiririm oradan size, yahut birine rastlarım da yol öğrenirim ateş başında.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Sandığa koy onu da nehre bırak, nehir onu kıyıya bırakır, benim düşmanım ve senin düşmanın, alır onu demiştim ve himâyem altında yetişmen için sana karşı bir sevgi de vermiştim ona.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Hani kız kardeşin gitmiş de onu yetiştirecek birisini bulayım mı size demişti, gözü aydın olsun, kederlenmesin diye tekrar anana kavuşturmuştuk seni ve birisini öldürmüştün de seni gamdan kurtarmıştık ve seni sınayıp durmuştuk ve yıllarca Medyen halkının içinde kalmıştın, sonra da mukadder olduğu gibi buraya geldin ey Mûsâ.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Hemen gidin de biz deyin, şüphe yok ki Rabbinin iki peygamberiyiz bizimle gönder İsrâiloğullarını ve onlara azap verme. Rabbinden delille geldik sana, esenlik hidâyete uyana.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
Mûsâ, onlara âit bilgi de dedi, Rabbimin katındadır, yazılmıştır; ne yanılır Rabbim, ne unutur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Öyle bir mâbuttur ki yeryüzünü size döşek etmiş, orada size yollar açmış, gökten yağmur yağdırmış, o yağmur sebebiyle de çeşit çeşit ve çifter çifter nebatlar bitirmiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
O halde biz de onun gibi bir büyü yaparak karşı geleceğiz sana, aramızda bir buluşma yeri ve vakti tâyin et de sen ve biz, vaadimizden caymayalım, buluşalım orada, hem de ikimize de müsâvî mesâfede, münâsip bir yer olsun orası.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Mûsâ dedi ki: Herkesin süslenip bayram ettiği ziynet gününü buluşma zamânı olarak tâyin ediyorum size, halkın toplandığı kuşluk çağında buluşalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Mûsâ, onlara, yazıklar olsun size dedi, Allah’a yalan yere iftirâda bulunmayın, sonra size azâp eder de kökünüzü kurutur ve muhakkak kim iftirâ ederse ziyan eder.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Bu iki büyücü dediler, büyüleriyle sizi yerinizden, yurdunuzdan çıkarmak istiyor, sizi yüce yolunuzdan çevirmek diliyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Hîlelerinizi, düzenlerinizi bir araya getirin, sonra saf saf olun da gelin ve muhakkak olan şu ki: Bugün üstün olan, murâdına ermiştir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
At sağ elindeki sopanı, onların meydana getirdikleri şeyleri yutsun, çünkü onlar, ancak büyücülük düzeniyle yaptılar bu işi ve büyücü, nerede olursa olsun, eremez umduğuna.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Sonunda büyücüler secde ederek yere kapandılar ve inandık dediler, Hârûn’la Mûsâ’nın Rabbine.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Siz dedi Firavun, ben size izin vermeden inandınız mı ona? Şüphe yok ki o size büyü öğreten büyüğünüz. Ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve hurma dallarına astıracağım sizi, o vakit bilir, anlarsınız hangimizin azâbı daha çetin ve daha sürekli.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
Şu bize gösterilen apaçık mûcizelere karşı artık yaradanımıza tercîh edemeyiz seni dediler, elinden geleni yap, zâten ancak şu dünyâ yaşayışında hükmünü yürütebilirsin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Gerçekten de biz, hatâlarımızı ve bize zorla yaptırdığın büyüden dolayı girdiğimiz günahları yarlıgaması için inandık Rabbimize ve Allah, daha hayırlıdır, verdiği karşılık da daha sürekli.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Ve kim de inanmış ve iyi işlerde bulunmuş bir halde ona gelirse işte o çeşit kişileredir yüce dereceler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Kıyılarından ırmaklar akan ebedî Adn cennetleri ve bu, inanış ve ibâdetle temizlenen kişinin karşılığıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Andolsun ki biz Mûsâ’ya, kullarımla geceleyin yola çık, onlara denizde kuru bir yol aç, düşmanların yetişmelerinden, denizde boğulmadan korkma diye vahyetmiştik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Derken Firavun, askeriyle artlarına düştü, deniz de onları tamâmıyla kuşatıp kapladı, boğulup gittiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Ey İsrâiloğulları, sizi kurtardık düşmanlarınızdan, sözleştik sizinle Tûrun sağ yanında ve size kudret helvasıyla bıldırcın yağdırdık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Sizi rızıklandırdığımız tertemiz şeyleri yiyin ve bu hususta taşkınlık etmeyin, sonra size gazabım vâcip olur ve kime gazabım vâcip olursa uçuruma yuvarlanır, helâk olur gider.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Ve şüphe yok ki ben bütün suçlarını örterim tövbe edip inananın ve iyi işlerde bulunup sonra da doğru yolu bulanın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Mûsâ, öfkeli bir halde hayıflanarak kavmine döndü de ey kavmim dedi, Rabbiniz size güzel bir tarzda vaitte bulunmadı mı, çok mu uzun sürdü sizden ayrılışım, yoksa Rabbinizin gazabının vâcip olmasını mı dilediniz size de bana verdiğiniz sözden caydınız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Dediler ki: Sana verdiğimiz sözden, kendimize mâlik olarak caymadık biz, fakat Mısırlıların ziynet eşyâlarını almıştık ya, onları, erisin diye ateşe attık, böyle telkin etti Sâmirî.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
O, onlara bir buzağı heykeli yapmıştı ki böğürmedeydi. O ve ona uyanlar işte bu dediler, sizin de mâbûdunuz, Mûsâ’nın da mâbûdu, fakat Mûsâ, unuttu bunu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
Görmüyorlar mıydı, onlara bir söz söyleyemiyordu bu heykel ve onlara ne bir zarar veriyordu, ne bir fayda.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
Andolsun ki Hârûn, daha önce onlara, ey kavmim demişti, siz bununla sınanmadasınız ancak ve şüphe yok ki Rabbiniz rahmandır, bana uyun ve emrime itâat edin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Onlar, Mûsâ, dönüp gelinceye dek demişlerdi, biz bu heykele tapmadan kesin olarak vazgeçmeyiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
Anam oğlu dedi, sakalımı, başımı bırak benim, gerçekten de, sözüme tam uymadın da İsrâiloğullarının arasına ayrılık saldın diyeceğinden korktum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
Sâmirî, onların görmediklerini gördüm ben, sana gelen elçi meleğin izinden bir avuç toprak aldım, eriyen külçeye attım onu ve nefsim, bu işi bana böylece hoş gösterdi dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Git hadi dedi Mûsâ, hiç şüphe yok ki hayatta cezan, rastladığına yaklaşma, dokunma bana demendir ve sana bir de azap vaadedilmiştir ki değişmesine imkân yok; kulluğunda bulunup durduğun mâbuduna bak da gör, onu biz yakacağız, sonra da kaldırıp denize atacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
İşte böylece geçmişlerin ahvâlinden bir kısmını sana hikâye etmedeyiz ve şüphe yok ki sana katımızdan bir de Kur’ân verdik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
104.
Ne dediklerini daha iyi biliriz biz aklı ve yolu yordamı daha düzgün olanın ancak bir günceğiz kaldınız dediği zaman.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
O gün dağlar ne olur diye soruyorlar sana; de ki: Rabbim onları un ufak eder, kuma döndürür de savurur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
O gün hiçbir kimse kalmaz ki Allah’a dâvet edene uymasın ve rahmânın heybetinden sesler kesilir, ancak ayak sesleri, tıpırtılar hâlinde duyulabilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
O gün rahmânın izin verdiği ve sözünden hoşnût olduğu kimseden başka hiçbir fert şefâat de edemez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Bütün yüzler eğilir diri ve her an yarattıklarını tedbîr ve tasarruf eden mâbûda; bir zulüm yükünü yüklenmiş olanlarsa mahrûmiyet içindedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Fakat inanarak iyi işlerde bulunan ne günâhının arttırılmasından korkar, ne sevâbının eksiltilmesinden.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
İşte biz, belki çekinirler, yahut onlara bir öğüt olur, bir ibret verir diye Arapça olan Kur’ân’ı indirdik ve onda, bâzı tehditleri tekrar tekrar söyledik, açıkladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
Çok yücedir her şeye sâhip ve mutasarrıf olan gerçek Allah ve acele etme Kur’ân’ı okumak için sana vahiy tamamlanmadan ve de ki: Rabbim, bilgimi çoğalt.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
Andolsun ki daha önce Âdem’le de ahitleşmiştik de unutmuştu ve onu, bilerek, isteyerek günah işleyen bir adam olarak da bulmamıştık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Hani, meleklere demiştik ki: Âdem’e secde edin, onlar da secde etmişlerdi, yalnız İblis secde etmekten çekinmişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Demiştik ki: Ey Âdem, şüphe yok ki bu, sana ve eşine düşmandır, sakın sizi cennetten çıkarmasın sonra zahmetlere uğrarsınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Şeytan, ona vesvese verdi de ey Âdem dedi, sana ebedîlik ağacını ve zeval bulmayacak devleti göstereyim mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
İkisi de o ağacın meyvesından yediler de avret yerlerini gördüler ve cennetteki ağaçların yapraklarıyla avret yerlerini örtmeye koyuldular ve Âdem, Rabbinin emrine karşı geldi de umduğundan mahrûm oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
123.
Hepiniz dedi, inin oradan; bir kısmınız, bir kısmınıza düşman olsun. Fakat benden, size bir yol gösteren geldi mi onu kabûl edip doğru yoluma uyan, ne dünyâda yoldan çıkar, ne âhirette kutsuzluğa düşer.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
124.
Beni anmadan yüz çevirene gelince: Dünyâda ona dar bir geçim var, kıyâmet günü de onu kör olarak haşrederiz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
Böylece der, sana delillerim geldi de unutuverdin onları, işte sen de tıpkı o çeşit unutulmadasın bugün.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
Ve işte biz, suç işlemekte ileri gidenleri ve Rabbinin âyetlerine inanmayanları böyle cezâlandırırız; âhiret azâbıysa elbette daha da çetindir, daha da sürekli.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
Onlardan önce nice ümmetleri helâk ettik; bu, onları doğru yola sevketmez mi ki? Onların yerlerinde, yurtlarında gezip duruyorlar. Şüphe yok ki bunda, aklı başında olanlara deliller var.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
129.
Rabbinin söylenmiş bir sözü, takdîr edilmiş bir hükmü olmasaydı ve o hükmün muayyen bir zamânı bulunmasaydı onlara da azap gelip çetıverirdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
130.
Söyledikleri sözlere sabret ve Rabbini, hamd ederek gün doğmadan ve batmadan önce ve gecenin bir kısmıyle gün ortasında noksan sıfatlardan tenzîh et de rızâsına mazhar ol.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
131.
Ve onları, bunlara sınamak için dünya yaşayışının ziyneti olarak faydalandırdığımız mala menâle gözünü dikme ve Rabbinin rızkı, hem daha hayırlıdır, hem daha sürekli.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
132.
Ehline, namaz kılmalarını emret ve sen de devâm et namaza. Senden bir rızık istemiyoruz biz, biziz sana rızık veren ve sonuç, çekinenlerindir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
133.
Ve dediler ki: Bize Rabbinden bir delille, bir mûcizeyle gelmeli değil miydin? Evvelki kitaplarda bulunan şeyler, onlara apaçık bildirilmedi mi?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
134.
Daha önce, bir azapla helâk etseydik onları derlerdi ki: Rabbimiz, bizi hor hakir etmeden bir peygamber gönderseydin de delillerine uysaydık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
135.
De ki: Hepimiz beklemekte, gözetlemekteyiz, siz de gözetip durun, yakında bileceksiniz, doğru yola sâhib olanlar kimlermiş, doğru yolu bulan kimmiş.Mealleri KıyaslaSayfada Göster