1. Ey İNSAN (Âdem’e talim edilen Esmâ’nın tamamı ve ruh olarak üflenen diye benzetme yollu anlatılan Muhammedî salt şuur - orijin BEN)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Biz Kurân’ı sana, mutsuz olman için inzâl etmedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Sadece, haşyete (Allâh azametini hissetmeye) açık şuura (hakikatini) hatırlatmadır (inzâl olan bilgi)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Arzı (bedeni) ve yüce semâları (Esmâ mertebenden açığa çıkan şuur boyutlarını ve bilinç kademelerini) yaratandan, bölüm bölüm indirilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Rahmân, Arş’a istiva etti (El Esmâ’sıyla âlemleri yaratıp hükümran oldu. Kuantum Potansiyelde ilmini seyretti ilmiyle). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Semâlarda (şuur ve bilinçlerde), arzda (fiile döktüklerinde), ikisinin arasında (hayalinde ve vehminde) ve toprağın altında (bedenin derinliklerinde) ne var ise, O’nun (El Esmâ özelliklerinin açığa çıkması) içindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Sen düşündüğünü açığa vursan (veya gizlesen); (bil ki) kesinlikle O, Sırr’ı da (şuurundakini de) Ahfâ’yı da (onu meydana getiren Esmâ mertebeni de) bilir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Allâh’tır! Tanrılık yoktur sadece "HÛ"! Esmâ ül Hüsnâ O’na aittir (dilediğini o özelliklerle yaratır)! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Musa’nın olayı ulaştı mı sana? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Hani (Musa) bir ateş gördü de ehline: "Yerinizde durun, muhakkak ki ben bir ateş hissettim... Belki ondan size bir kor parçası getiririm ya da o ateşin yanında bir kılavuz bulurum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Ona (ateşe) yaklaştığında: "Yâ Musa" diye sesleniş algıladı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. "Kesinlikle ben, ben Rabbinim! Hemen iki nalınını (beden ve bilinç bağlarını terk et; şuur olarak kal) çıkar; gerçekten sen mukaddes vadin Tuva’dasın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. "Ben seni seçtim! O hâlde vahyolunan bilgiyi algıla!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. "Kesinlikle Ben, evet Ben Allâh’ım! Tanrı yok, sadece BEN! Bana (Esmâ özelliklerimi açığa çıkarma işlevinle) kulluk et! Beni hatırlaman için salâtı yaşa!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Muhakkak o saat (ölüm) gelecektir... Her nefsin, kendisinden açığa çıkanların sonucunu görüp yaşaması için, onun zamanını gizleyeceğim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. "Ona (ölüm ertesinde başlayacak sonsuz yaşama) iman etmeyen, asılsız hayallerine tâbi olmuş kimse, ondan (Allâh’a likâ gerçeğinden) seni alıkoymasın; sonra helâk olursun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. "O sağ elindeki nedir yâ Musa?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. (Musa): "O, benim asamdır... Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve başka ihtiyaçlarımı da karşılar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. "Onu bırak, yâ Musa!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. (Musa da) onu attı... Bir de ne görsün, o kayan bir yılan! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. "Onu al ve korkma! Onu sana ilk görünümünde iade edeceğiz!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. "Şimdi de elini koynuna sok; bir başka mucize olarak, hastalıksız şekilde bembeyaz çıkar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. "Sana en büyük mucizelerimizden gösterelim böylece!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. "Git Firavun’a! Muhakkak ki o iyice azdı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. (Musa) dedi ki: "Rabbim, şuuruma genişlik ver (bunları hazmedebileyim ve gereğini uygulayabileyim)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. "İşimi bana kolaylaştır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. "Lisanımdaki tutukluğu çöz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. "Ki sözümü (derinliğine) anlasınlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. "Benim için ehlimden bir yardımcı oluştur." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. "Kardeşim Harun’u." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. "Onunla gücümü arttır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. "Onu işimde ortak yap." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. "Ki seni çokça tespih edelim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. "Seni çok zikredelim (hatırlayalım)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. "Muhakkak ki sen bizi Basıyr’sin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. "İstediğin sana verildi, yâ Musa!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. "Andolsun ki (bundan önce) sana bir kere daha lütufta bulunmuştuk." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. "Hani vahyolunanları annene vahyetmiştik:" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. "Onu (Musa’yı) sandığa koy... Sandığı da ırmağa bırak... Irmak Onu sahile kavuştursun ki, benim de Onun da düşmanı (olan) Onu alsın! Senin üzerine, Benden bir muhabbet bıraktım... Gözümün önünde yetiştirilmen için." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. "Hani kız kardeşin yürüyor (Firavun ailesine gidip) ve diyordu ki: ‘Onu kabullenip yetiştirecek kimseyi size göstereyim mi?’... Böylece seni annene geri döndürdük gözü aydın olsun ve hüzünlenmesin diye... (Hem) sen bir kişiyi öldürdün de biz seni o dertten kurtardık... Seni denemeden denemeye uğrattık da... (Hani) Ehl-i Medyen içinde (Şuayb a.s.ın yanında) senelerce kaldın... Sonra da kaderin üzere buraya geldin yâ Musa!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. "Seni nefsim için seçtim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. "Sen ve kardeşin mucizelerimle gidin... Beni anarken zayıflık göstermeyin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. "İkiniz gidin Firavun’a! Muhakkak ki o taşkınlık etmiştir Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. "Ona yumuşak söz söyleyiniz! Belki düşünüp değerlendirir yahut haşyet duyar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. "Rabbimiz! Doğrusu biz, bizim aşırı üstümüze gelmesinden veya taşkınlık yapmasından korkarız" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. "Korkmayın! Muhakkak ki Ben sizinle olarak işitir ve görürüm (mâiyet sırrı)" dedi. (Sahih Kudsî hadis: "......Ben kulumun görür gözü işitir kulağı olurum......") Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. "Artık ona gelin ve deyin ki: Gerçekten senin Rabbinin Rasûlleriyiz! İsrailoğullarını bizimle beraber gönder, onlara azap etme! Gerçekten biz sana, senin Rabbin tarafından bir mucize olarak geldik... Selâm, kılavuza tâbi olanlara olsun." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. "Bize azabın, yalanlayan ve yüz çeviren üzerine olacağı vahyolundu." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. (Firavun) sordu: "Sizin Rabbiniz kimdir, yâ Musa?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. (Musa): "Rabbimiz her şeye, varlığını ve özelliklerini veren, sonra da yolunu kolaylaştırandır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. (Firavun) sordu: "Peki ya eski nesillerin hâli nice olur (çünkü görmediler)?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. (Musa) dedi ki: "Onların ilmi Rabbimin indîndeki bilgidir... Rabbim yanlış yapmaz ve unutmaz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Arzı sizin için bir beşik olarak meydana getirip, orada sizin için yollar açar, semâdan bir su inzâl eder... O su ile çeşitli nebattan çiftler çıkardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Yeyin ve hayvanlarınızı da otlatın... Muhakkak ki bunda sağlıklı düşünenler için işaretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Sizi ondan halkettik! Tekrar sizi oraya iade edeceğiz! Sizi ondan bir kez daha çıkaracağız (bâ’s). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Andolsun ki biz ona (Firavun’a) işaretlerimizin hepsini gösterdik... (Fakat o) yalanladı ve kabulden kaçındı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. "Sihrin ile bizi arzımızdan çıkarmak için mi geldin, yâ Musa?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. "Sendekinin benzeri bir sihri, biz de sana getireceğiz... Aramızda bir buluşma zamanı belirle ki, ikimiz de ona uyalım... Düzgün bir mekânda buluşalım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. (Musa) dedi ki: "Sizin buluşma vaktiniz bayram günüdür... İnsanlar kuşluk vakti toplansınlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Firavun döndü (gitti) ve hilesini (büyücülerini) topladı, sonra geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
61. Musa onlara dedi ki: "Yazıklar olsun size... Allâh üzerine yalan uydurmayın! Bundan dolayı azap ile kökünüzü keser... İftira eden hakikaten kaybetmiştir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
62. (Sihirbazlar) işlerini aralarında tartıştılar... Aralarında fısıldaştılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
63. (Firavunun sihirbazları) dediler ki: "Şu ikisi, iki büyücüden başka bir şey değildir... Sihirleri ile sizi arzınızdan çıkarmak ve sizin örnek yaşam tarzınızı yok etmeyi diliyorlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
64. "Bu sebeple bütün hilelerinizi toplayın, sonra saf hâlinde gelin... Bugün kim üstün gelir ise o kurtuluşa ermiştir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
65. Dediler ki: "Yâ Musa! Ya sen at ya da ilk atan biz olalım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
66. (Musa) dedi ki: "Hayır, siz atın"... Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, sihirlerinden ötürü, kendisine, koşuyorlarmış gibi geldi (hayal). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
67. Musa içinde korkuyu hissetti! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
68. "Korkma! Muhakkak ki sen, evet sen üstünsün" dedik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
69. "Sağ elindekini bırak, onların ürettiklerini yutsun... (Onlar) sadece sihirbazın hilesini yapıp ürettiler... Sihirbaz nereye gitse kurtuluşu olmaz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
70. Bu sebeple sihirbazlar, önünde yere kapandılar... "Harun ve Musa’nın Rabbine (B işareti kapsamında) iman ettik" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
71. (Firavun) dedi ki: "Ben size izin vermeden Ona iman ettiniz ha! Muhakkak ki O, size sihri öğreten büyüğünüzdür... Andolsun ki, sizin ellerinizi ve sizin ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve elbette sizi hurma dallarından asacağım... Hangimizin azapça daha şiddetli ve daha kalıcı olduğunu elbette bileceksiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
72. Dediler ki: "Bize gelen apaçık mucizelerden sonra, bizi yaratan üstüne seni asla tercih etmeyeceğiz... Ne hükmedeceksen hükmet! Sen sadece şu dünya hayatına hükmedersin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
73. "Gerçekten Rabbimize iman ettik ki bizim için hatalarımızı ve sihirbazlığımızı mağfiret etsin... Allâh daha hayırlı ve bâkîdir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
74. Gerçek şu ki: Kim Rabbine karşı suçlu olarak gelirse işte cehennem onun içindir... Orada ne ölür (kurtulur), ne de diriliği yaşar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
75. Kim de O’na iman ederek, imanın gereği uygulamalarla gelirse, işte onlar için en yüce dereceler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
76. Altlarından nehirler akan ADN cennetleri... Onda sonsuz yaşarlar... Arınıp tezkiye olanın karşılığı işte budur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
77. Andolsun ki, Musa’ya (şunu) vahyettik: "Kullarımı geceleyin yürüt... Onlar için denizde asanla vurarak kuru bir yol aç! Yetişilmekten korkmaksızın ve (denizde boğulmaktan) dehşet duymaksızın (yürüsünler)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
78. Firavun, ordusu ile onları izledi de kendilerini deniz kaplayıp içine aldı, boğdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
79. Firavun, halkını saptırdı, doğru yola kılavuzlamadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
80. Ey İsrailoğulları! Gerçekten biz sizi düşmanınızdan kurtardık ve Tur’un (Sina Dağı) sağ yanında size vadettik... Sizin üzerinize kudret helvası ve bıldırcın kuşu tenzîl ettik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
81. Sizi beslemekte olduğumuz yaşam gıdalarının temiz olanlarından yeyin ve onda aşırı gitmeyin... Yoksa üzerinizde (yaptıklarınızın sonucu olarak) gazabım açığa çıkar. Kimin üzerinde gazabım açığa çıkarsa hakikaten o derin düşüştedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
82. Muhakkak ki ben, tövbe eden (hakikatine yakışmayan davranışlarını fark edip pişmanlıkla dönen), iman eden ve imanın gereklerini uygulayan, sonra da doğru yolu bulan kimseye elbette Ğaffar’ım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
83. "Seni halkından acele ile uzaklaştıran nedir, yâ Musa?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
84. (Musa) dedi ki: "Rabbim, acelemin sebebi rızanı kazanmaktır. Onlar benim izimdeler..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
85. (Rabbi) dedi ki: "Doğrusu biz senden sonra kavmini, anlayış seviyelerini görsünler diye denedik... Onları Samirî (Firavun sarayından kaçıp aralarına katılan Mısırlı istidraç sahibi birisi) saptırdı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
86. Musa, kızgın ve üzgün olarak kavmine döndü... Dedi ki: "Ey halkım... Rabbiniz size güzel bir vaatte bulunmamış mıydı? Bu söz süreci size uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizin gazabının üzerinizde açığa çıkmasını dilediniz de bu yüzden mi sözünüzü tutmadınız?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
87. Dediler ki: "Biz kasıtlı olarak sana muhalefet etmedik... Fakat biz halkımızın zinetinden ağırlıklar yüklenmiştik de onları kaldırıp (Samirî’nin ateşine) attık... Samirî de işte böylece atmıştı (biz onu taklit ettik)." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
88. (Samirî) onlar için böğürebilen bir buzağı heykeli oluşturdu... Bunun üzerine dediler ki: "İşte bu hem sizin tanrınız ve hem de Musa’nın tanrısıdır; fakat Musa unuttu!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
89. Görmüyorlar mı ki o (buzağı) onların hitabına cevap vermez, onlara ne bir zarar ne de yarar sağlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
90. Andolsun ki, daha önce Harun onlara şöyle dedi: "Ey halkım... Siz onunla sadece sınandınız... Muhakkak ki sizin Rabbiniz Rahmân’dır... Öyle ise bana tâbi olun ve emrime itaat edin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
91. Dediler ki: "Musa bize geri dönene kadar, ona (buzağıya) tapınıp durmaya devam edeceğiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
92. (Musa) dedi: "Ey Harun! Bunların sapıttığını gördüğünde niye onları engellemedin?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
93. "Bana tâbi olarak (onlara doğruyu göstermedin)? Emrime isyan mı ettin?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
94. (Harun) dedi ki: "Ey anamın oğlu! Saçıma, sakalıma yapışıp durma! Muhakkak ki ben: ‘İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözümü tutmadın’ demenden korktum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
95. (Musa) dedi ki: "Senin amacın nedir, yâ Samirî?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
96. (Samirî) dedi ki: "Onların algılayamadıklarını ben fark ettim! Rasûlün eserinden (bildirdiği B sırrı kuvvesini kullanarak) birazcık aldım da onu (altınların eridiği karışıma) attım... İşte böylece nefsim, (hakikatimden gelen kuvveyi) açığa çıkarmaya teşvik etti." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
97. (Musa) dedi ki: "Git! Muhakkak ki hayatın boyunca insanları ‘bana dokunmayın’ diyerek yanına yaklaştırmamalısın... Ayrıca senin için, kendisine asla karşı çıkamayacağın kesin bir son var... Tapınıp durduğun tanrına bir bak! Kesinlikle onu yakacağız, sonra onu un ufak edip, denize savuracağız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
98. Ulûhiyet sahibiniz sadece Allâh’tır... Tanrı yoktur sadece "HÛ"! İlmiyle her şeyi (her yönden) kuşatandır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
99. İşte böylece öne geçmiş olanların haberlerinden bazısını sana hikâye ediyoruz... Gerçek ki, sana ledünnümüzden bir zikir (hatırlatıcı) verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
100. Kim Ondan (hatırlatılan hakikatten) yüz çevirirse, muhakkak ki o kıyamet sürecinde ağır bir suç yüklenecektir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
101. O suçlarının sonucunu yaşamaları sonsuza dektir! Kıyamet süreci o (suç), onlar için ne kötü bir yüktür! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
102. O süreçte Sur’a nefholunur! O gün suçluları gözleri dönmüş bir hâlde haşrederiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
103. Kendi aralarında şöyle fısıldaşırlar: "(Dünya’da) sadece on (saat) kaldınız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
104. Onların ne dediklerini biz (hakikatleri olarak) daha iyi biliriz; en çok bileni "Sadece bir gün kaldınız" dediğinde. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
105. Sana dağlardan sorarlar... De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
106. "Onların yerlerini boş, dümdüz hâlde bırakır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
107. "Orada ne çukur ne de tümsek görmezsin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
108. O süreçte zorunlu uyulacak davetçiye tâbi olurlar... Rahmân korkusuyla sesler kesilir... Derinden gelen iniltiden başka bir şey işitmezsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
109. O gün şefaat fayda vermez... Sadece Rahmân’ın izin verdiği ve sözüne (illâ Allâh diyen) razı olduğu kimse müstesna! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
110. Onların önlerindekini de, arkalarındakini de (geçmiş ve geleceklerini) bilir... O’nun ilmini ihâta edemezler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
111. Vechler (yüzler), Hayy ve Kayyum’a zillet ile boyun eğmiştir... Bir zulüm yüklenen (halife oluşunu fark edemeden vefat eden) kimse hakikaten kaybetmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
112. Kim imanlı olarak doğru fiiller ortaya koyarsa, o, bir haksızlığa uğramaktan ve hakkının çiğnenmesinden korkmaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
113. İşte böylece O’nu Arapça bir Kur’ân olarak inzâl ettik; Onun içinde tehditkâr haberleri, sonları, türlü türlü açıkladık... Umulur ki korunurlar (arınırlar) yahut (Kur’ân) onlara bir öğüt olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
114. Melik ve Hak olan Allâh ne yücedir! O’nun vahyi sana bitmeden önce Kurân’ı (tekrara) acele etme ve: "Rabbim ilmimi arttır" de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
115. Bundan önce Âdem’i bilgilendirmiştik... (Fakat) O unuttu... Onu (uyarıyı uygulamada) azimli bulmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
116. Hani biz meleklere (arz kuvvelerine) "Secde edin Âdem’e (şuur varlığa)" demiştik de, İblis hariç, (hepsi) hemen secde ettiler... (İblis) kaçınmıştı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
117. Dedik ki: "Ey Âdem, kesinlikle şu (iblis, vehmini tahrik eden kendini beden kabul etme fikri) senin ve eşin (bedenin) için bir düşmandır! Sakın sizi (kendinizi şuur {melekî yapı - kuvve} olarak yaşadığınız) cennetten (bedenselliğe - bilinç yaşamı boyutuna) çıkarmasın; sonra şakî (kendini beden sınırlamasının mutsuzluğu içinde bulan ve bunun sonuçlarını yaşayarak yanan) olursun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
118. "Oysa senin için onda (biyolojik - hayvansı - madde beden olmadığı için) ne acıkma (hissi) var ne de çıplak kalma!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
119. "Kesinlikle sen onda (yeni madde - biyolojik bedensiz yaratılışın dolayısıyla) ne susarsın ne de güneşten yanarsın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
120. (Sonunda) Şeytan ona vesvese verip: "Ey Âdem, sana ölümsüzlük ağacını ve eskiyip yok olmaz mülkü bildireyim mi?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
121. İkisi de (şuur ve bilinç {beden}) ondan (ağacın, bedenselliğin meyvesinden) yediler! SEVAT’ları (bedenleri) hissedilir oldu da Cennet yaprağından (bedensellik duygusunu bilinçteki hissedişleriyle) örtmeye çalıştılar! Âdem, Rabbine âsi oldu da yaşayışı bozuldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
122. Sonra Rabbi Onu seçti, arındırdı, Onun tövbesini gerçekleştirdi ve hakikatine erdirdi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
123. (Rabbi) dedi ki: "Birlikte (şuur ve daha sonra terk edilecek beden eşi) inin aşağı ondan! Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak! Benden size bir Hüda (hakikatinizi hatırlatıcı) geldiğinde, kim benim Hüdama (hatırlattığım hakikatine) tâbi olur ise, işte o sapmaz ve şakî olmaz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
124. "Kim zikrimden (hatırlattığım hakikatinden) yüz çevirir ise, muhakkak ki onun için (beden - bilinç kayıtlarıyla) çok sınırlı yaşam alanı vardır ve onu kıyamet sürecinde kör olarak haşrederiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
125. (O vakit) dedi ki: "Rabbim, niçin beni kör olarak haşrettin, (dünyadayken) gözlerim görüyordu?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
126. (Rabbi) dedi ki: "İşte böyle... Delillerimiz sana geldi de sen onları (değerlendirmeyi) unuttun. Bunun sonucu olarak bu süreçte unutulursun (mahrum kalırsın unutup hatırlamadıklarından)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
127. (Halifelik istidadını açığa çıkarıcı ömrünü) israf etmiş ve Rabbinin hakikatindeki delillerine iman etmemiş kimse, sonuçlarını böylece yaşar! Gelecek azabı ise daha şiddetli ve daha kalıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
128. Helâk olmuş nice toplumun meskenleri üzerinde dolaştıkları hâlde, bu onlara gerçeği göstermedi mi? Muhakkak ki bunda ibret alacak kadar aklı olanlara nice delil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
129. Eğer Rabbinden, önceden verilmiş bir hüküm ve tayin edilmiş bir ömür olmasaydı, azap (vefat derhâl) kaçınılmaz olurdu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
130. Onların dediklerine sabret... Güneş’in doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbinin Hamdi olarak (sende Hamd’i açığa çıkaranı hissederek) tespih et! Gecenin bir kısmında (yatsı) ve gündüzün ortasında (öğle) da tespih et (hakikatinin yaşanması işlevini açığa çıkararak) ki; rıza (seyir) hâlini yaşayasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
131. Sakın gözlerini kaydırma, onlardan bir kısmına, kendilerini sınamak için dünya hayatının süsü olarak (verilmiş) geçici fâni zenginliğe! Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha bâkîdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
132. Yakınlarına salâtı (rabbine yönelişi) yaşamalarını emret; kendin de onda devamlı ol! Senden bir yaşam gıdası istemiyoruz; (aksine) senin yaşam gıdan bizden! Gelecek korunanındır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
133. Dediler ki: "Rabbinden bir mucize bize getirseydi ya!"... İlk bilgilerdeki açık deliller onlara ulaşmadı mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
134. Eğer onlara daha önce azabı yaşatarak helâk etseydik, elbette şöyle derlerdi: "Rabbimiz; bir Rasûl irsâl etseydin de zillete düşüp rezil olmadan önce senin işaretlerine tâbi olsaydık." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
135. De ki: "Herkes bekleyip gözetlemekte; siz de gözetleyin! Düpedüz yolun ehli kimmiş, hakikate eren kimmiş yakında bileceksiniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster