اصْلَوْهَا فَاصْبِرُوا أَوْ لَا تَصْبِرُوا سَوَاءٌ عَلَيْكُمْ ۖ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
Islavha fasbiru ev la tasbiru sevaun aleykum innema tüczevne ma kuntum ta’melun
Diğer ayetlerdeki anlamını görmek için kelime köküne tıklayın.
Kelime
Okunuşu
Anlamı
Kökü
اصْلَوْهَا
İSlevhā
girin ona
فَاصْبِرُوا
feSbirū
ve sabredin
تَصْبِرُوا
teSbirū
sabretmeyin
عَلَيْكُمْ
ǎleykum
sizin için
تُجْزَوْنَ
tuczevne
cezalandırılacaksınız
كُنْتُمْ
kuntum
olduklarınıza
تَعْمَلُونَ
teǎ’melūne
yapıyor(lar)
-
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı:
Girin ona da artık sabredin, yahut etmeyin, birdir size; ancak yaptığınızın karşılığı olarak cezâlanacaksınız.
-
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan:
Girin o cehenneme, artık ister sabredip katlanın, isterse katlanmayın sizin için farketmez, siz yalnızca yapmış olduğunuzun karşılığını görüyorsunuz.
-
Adem Uğur
Adem Uğur:
Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızın karşılığına çarptırılacaksınız.
-
Ahmed Hulusi
Ahmed Hulusi:
"Yaşayın ateşte! Artık ister sabredin ister sabretmeyin; size fark etmez! Siz yaptıklarınızın sonuçlarını yaşamaktasınız!"
-
Ahmet Varol
Ahmet Varol:
Girin oraya. Artık ister dayanın ister dayanmayın. Sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.’
-
Ali Bulaç
Ali Bulaç:
"Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz."
-
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz:
Girin oraya (cehenneme)! İster azabına sabredin, ister etmeyin; artık hepsi bir... Hep yaptıklarınızın cezasını çekeceksiniz.
-
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı:
Oraya girin, artık ona dayanmanız da dayanmamanız da sizin için farketmez. Siz sadece yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.
-
Bekir Sadak
Bekir Sadak:
(15-16) Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artik birdir; ancak islediklerinizin karsiligini goruyorsunuz» denir.
-
Celal Yıldırım
Celal Yıldırım:
Girin oraya! İster katlanın, ister katlanmayın sizin için birdir. Siz, ancak yapageldiklerinize karşılık cezalandırılıyorsunuz.
-
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu:
“Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor.”
-
Diyanet İşleri
Diyanet İşleri:
"Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor."
-
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı:
Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık sizin için birdir. Siz ancak yaptıklarınızın karşılığına çarptırılacaksınız.
-
Edip Yüksel
Edip Yüksel:
Orda yanın. İster sabredin, ister sabretmeyin sizin için değişmeyecektir. Yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.
-
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır:
Girin oraya, ister sabredin ister etmeyin artık sizin için birdir. Siz hep yaptıklarınıza göre cezalandırılacaksınız» (denilecek).
-
Fizil-al il Kuran
Fizil-al il Kuran:
Girin ona ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Anlattıklarımıza göre cezalandırılacaksınız.»
-
Gültekin Onan
Gültekin Onan:
"Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz."
-
Harun Yıldırım
Harun Yıldırım:
"Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz, ancak işlediklerinizin karşılığını alacaksınız."
-
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay:
Girin oraya! İster dayanın, ister dayanmayın, sizce birdir. Siz ancak yapageldiklerinizin cezasına çarpılıyorsunuz».
-
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat:
Girin oraya! Artık sabretseniz de, sabretmeseniz de sizin için birdir. (Siz) ancak yapmakta olduklarınızla cezâlandırılacaksınız.
-
İbn-i Kesir
İbn-i Kesir:
Girin oraya. Sabretseniz de, sabretmeseniz de artık birdir. Çünkü siz; ancak yapmakta olduklarınızla cezalandırılıyorsunuz.
-
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz:
O ateşe girin. İster sabredin, iterseniz sabretmeyin, sizin için değişmez, yaptıklarınızın karşılığı olarak cezanızı bu ateşte çekeceksiniz.
-
İskender Ali Mihr
İskender Ali Mihr:
Ona (ateşe) yaslanın. Artık sabretseniz de, sabretmeseniz de sizin için birdir. Sadece yapmış olduğunuz şeylerle cezalandırılırsınız.
-
Kadri Çelik
Kadri Çelik:
"Girin ona! Artık ister sabredin, ister sabretmeyin; sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz."
-
Muhammed Esed
Muhammed Esed:
(İşte şimdi) onu çekin! Ama (ister) sabredin, ister etmeyin, sizin için fark etmez. Siz, yalnızca yapmış olduğunuzun karşılığını görüyorsunuz."
-
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu:
Orayı boylayın! Artık ister sabredin, ister sabretmeyin; size ilişkin (hüküm) değişmez: çünkü siz, sadece yaptıklarınızın cezasını çekmektesiniz."
-
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen:
(16-17) Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.
-
Ömer Öngüt
Ömer Öngüt:
Girin oraya! İster dayanın ister dayanmayın, sizin için birdir. Ancak yaptıklarınıza göre ceza göreceksiniz.
-
Sadık Türkmen
Sadık Türkmen:
Ona girin! İster sabredip dayanın, yahut ister sabretmeyin, sizin için farketmez! Sadece yapmış olduklarınızdan dolayı cezalandırılıyorsunuz."
-
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub:
Girin ona ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Anlattıklarımıza göre cezalandırılacaksınız.»
-
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım:
Girin oraya! İster dayanın, ister dayanamayın, artık hepsi bir! Siz sadece ne yaptıysanız onun karşılığını bulacaksınız.
-
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş:
"Girin ona, ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Ancak yaptıklarınıza göre cezâlandırılacaksınız."
-
Şaban Piriş
Şaban Piriş:
Girin oraya! İster sabredin, ister sabretmeyin, sizin için birdir, eşittir. Ancak yaptıklarınızla cezalandırılacaksınız.
-
Tefhim-ul Kur'an
Tefhim-ul Kur'an:
«Girin ona; artık ister sabredip dayanın, ister sabretmeyin. Sizin için birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz.»
-
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk:
"Dalın ona! Artık ister sabredin ister sabretmeyin. Sizin için hepsi birdir. Siz ancak yapıp ettiğiniz şeylerin karşılığıyla yüzyüze geleceksiniz."
-
Yusuf Ali (İngilizce)
Yusuf Ali (İngilizce):
"Burn ye therein: the same is it to you whether ye bear it with patience, or not: Ye but receive the recompense of your (own) deeds."
klavye oklarıyla önceki/sonraki ayete geçebilirsiniz.