وَأَنْتُمْ حِينَئِذٍ تَنْظُرُونَ
Ve entum hıyneizin tenzurune.
Kelime
Anlamı
Kökü
وَأَنْتُمْ
ve siz de
حِينَئِذٍ
o zaman
تَنْظُرُونَ
bakıp durursunuz

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Siz de o sırada bakar durursunuz.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    siz de çaresiz bir şekilde durup seyrederken

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    O vakit siz bakar durursunuz.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    O zaman siz (çaresiz) bakakalırsınız!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    O vakit siz (can çekişene) bakar durursunuz.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Ki o sırada siz (sadece) bakıp-durursunuz,

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    O vakit (ölünün etrafında bulunan sizler), bakar durursunuz. (Elinizden bir şey gelmez, canınızın çıkmasını beklersiniz).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (83-85) Hele can boğaza dayandığı zaman. Siz o zaman, bakıp duracaksınız. O anda biz, ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (83-85) Kisinin cani bogaza dayaninca ve siz o zaman bakip kalirken, Biz o kisiye sizden daha yakinizdir, ama gormezsiniz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Siz de bakıp dururken,

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (83-84) Ya o can boğaza gelip dayandığı zaman, o vakit siz sadece bakıp durursunuz.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Oysa siz o zaman bakıp durursunuz.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    O vakit siz bakar durursunuz.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    O anda siz bakınmaktasınız.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    O sırada sizler gözlerinizi o can çekişen adama dikersiniz.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Ki o sırada siz (sadece) bakıp durursunuz,

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Ki siz o sırada bakıpdurursunuz.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    o vakit siz görürsünüz!

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (83-84) Öyle ise, değil mi ki (can) boğaza geldiğinde, artık siz, o sırada (can çekişen o kimseye çâresizlikle) bakar durursunuz.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    O vakit görürsünüz siz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    O zaman bakınıp durursunuz.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve siz, o anda (ona öylece, bir yardım yapamayarak sadece) bakarsınız.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    O sırada siz (sadece) bakıp durursunuz.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    siz de (çaresiz bir şekilde) durup seyrederken,

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve siz o zaman dehşetle bakakalacaksınız.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (83-84) Artık değil mi ki, (can) boğaza geldiği vakit. Ve siz o zaman bakar durursunuz.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Siz (o can çekişen kimseye) bakar durursunuz.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    O zaman siz sadece bakıp durursunuz!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    O sırada sizler gözlerinizi o can çekişen adama dikersiniz.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    O vakit can çekişenin yanında bulunan sizler bakar durursunuz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Ki siz de o zaman (can çekişen kimseye) bakıp durursunuz.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Siz, o zaman bakıp kalırsınız

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Ki o sırada siz (sadece) bakıp durursunuz,

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    İşte o zaman siz bakakalırsınız!

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And ye the while (sit) looking on,-